ABD Merkez Bankası (Fed) çalışanları, Trump yönetiminin ticaret politikalarının ekonomi üzerindeki etkilerini anlamak için Ocak ayından bu yana hummalı bir şekilde çalışıyor. Bu çabalar; potansiyel gelir kayıplarına dair yayınlanmış hesaplamalar, enflasyon tahminlerinin 2 puana kadar yükselmesi ve eyalet bazında kazananlar ile kaybedenleri gösteren analizlerle kendini gösteriyor.
En az bir düzineye ulaşan bu araştırma notları ve raporları, hala şekillenmekte olan ticaret savaşının etkilerini farklı yöntemlerle tahmin etmeye çalışıyor. Bu savaş, ABD’nin ithalat vergilerini onlarca yıldır görülmemiş seviyelere çıkardı. Bazı veriler, Büyük Buhran döneminden bu yana en yüksek seviyelere çıkardığını gösteriyor.
Yönetimin sürekli değişen açıklamaları ve bazı ağır tarifelerin şu anda askıya alınmış olması nedeniyle bu çalışmalardan hiçbiri nihai bir değerlendirme niteliği taşımıyor. Ancak bu araştırmaların Fed sistemi genelinde yaygın ve istikrarlı biçimde sürdürülmesi, ticaret politikalarının ulusal ekonomik tartışmadaki ve para politikası kararlarındaki merkezi rolünü yansıtıyor.
Fed, son toplantısında politika faizini yüzde 4,25 – 4,5 aralığında sabit tuttu. Yetkililer enflasyon ve istihdamın hangi yöne evrileceği netleşene kadar faizlerde değişiklik yapmak istemediklerini söyledi. Toplantı tutanakları Çarşamba günü yayımlanacak ve bugüne kadar uygulanan tarifelerin Fed tarafından nasıl değerlendirildiğine daha fazla bilgi sunabilir.
Fed Yönetim Kurulu Üyesi Christopher Waller, 14 Mayıs’taki konuşmasında merkez bankasının bu durumunu anlamak için “yangın söndürme moduna” geçtiğini belirtti. Waller, bu süreci ABD ekonomisini onlarca yıldır etkileyen en büyük şoklardan biri olarak nitelendirdi ve küresel ticaret sisteminin olası yeniden yazımı üzerine kapsamlı analizler yapıldığını söyledi.
Trump’ın 2 Nisan’da açıkladığı tarifelerin beklentilerin çok üzerinde ve kapsamlı olması üzerine, Fed personeline “Bu ABD ekonomisine ne yapacak? Enflasyon ve işsizlik nasıl etkilenecek?” gibi sorular yöneltildiğini belirtti. Waller “Bu sorulara verilecek yanıtların zaman açısından oldukça hassas olduğu açık” dedi.
Fed yetkilileri, devam eden araştırmaların özellikle nihai tarife oranları ve diğer ülkelerin karşılık adımları netleştiğinde daha faydalı olacağını belirtiyor. Ancak ilk analizler bile şimdiden kamuoyundaki tartışmayı şekillendiriyor. Fed yetkililerinin genel kanaati, tarifelerin Amerikan hanelerinin ödediği fiyatları artıracağı ve satın alma gücünü düşüreceği yönünde.
Trump yönetimi ise tarifelerin ABD hazinesine gelir sağlayacağı ve Amerikan imalat sektörüne iş imkanı sunacağı, buna rağmen enflasyonu tetiklemeyeceği görüşünde.
