
ABD Merkez Bankası (FED) Başkanı Jerome Powell, bugün düzenlenecek bir merkez bankacılığı konferansında yapacağı ve yakından izlenecek konuşmasında, Başkan Donald Trump’ın saldırıları ve karmaşık ekonomik veriler arasında ince bir denge kurmak zorunda kalacak.
Powell geçen yıl Jackson Hole Ekonomi Politikası Sempozyumu’ndaki açılış konuşmasında faiz indirimleri için zamanın geldiğini işaret etmişti. Ancak bu kez analistler tablonun daha belirsiz olduğuna dikkat çekiyor.
Oxford Economics’in baş ABD ekonomisti Ryan Sweet, “FED zor bir durumda çünkü enflasyon hâlâ hedefin üzerinde, buna karşın işgücü piyasasında aşağı yönlü riskler artıyor. Eylül’de faiz indirip indirmeyecekleri, Powell’ın sempozyumda henüz elinde olmayacak verilere bağlı olacak,” dedi.
Powell, FED başkanı olarak görev süresinin 2026 Mayıs’ında dolmasından önceki son Jackson Hole konuşmasını Cuma günü TSİ 17:00’de yapacak.
“Zorbalığa boyun eğmeye niyetim yok”
Bağımsız FED, bu yıl Trump yönetiminden faizleri düşürmesi yönünde giderek artan baskı altında. Trump, Powell’a olan hoşnutsuzluğunu gizlemedi. FED başkanının faiz indirimlerinde “çok geç kaldığını” söyleyerek onu ahmak ve moron diye niteledi.
Başkan ayrıca Washington’daki FED merkez binası yenileme çalışmasını da hedef aldı, maliyet aşımlarını Powell’ı görevden almak için gerekçe olabileceğini öne sürdü.
Trump daha sonra bu fikrinden geri adım attı, fakat bu hafta ayrı bir çıkışla, FED Guvernörü Lisa Cook’un ipotek dolandırıcılığı iddiaları nedeniyle istifasını istedi.
Cook ise bir açıklama ile “İstifa etmem için zorbalığa boyun eğmeye niyetim yok,” diyerek karşılık verdi ve mali geçmişine dair soruları ciddiyetle ele alacağını söyledi.
İşsizlik ve enflasyon riskleri
HSBC ABD ekonomisti Ryan Wang, “Powell’ın hem son istihdam verilerine hem de son enflasyon verilerine değinmesini, ardından uygun para politikasına dair bir çerçeve sunmasını bekliyoruz,” dedi.
FED, Aralık ayında yaptığı son faiz indiriminden bu yana oranları yüzde 4,25 – 4,5 aralığında sabit tuttu. Karar alınırken, Trump’ın kapsamlı gümrük tarifelerinin etkileri izlenirken işgücü piyasasının direncine dikkat çekilmişti.
İthalattaki daha yüksek tarifeler, fiyat artışlarını tetikleme riski taşıyor. FED ise enflasyonu sürdürülebilir şekilde dizginlemek için faizleri yüksek tutma eğiliminde.
FED’in tercih ettiği enflasyon göstergesi, Haziran’da yıllık yüzde 2,6 artış gösterdi. Gıda ve enerji hariç çekirdek enflasyon ise yüzde 2,8 oldu. Her iki oran da yüzde 2’lik hedefin üzerinde.
Buna karşılık işgücü piyasasında çatlaklar görülmeye başladı. Bu durum, ekonomiyi canlandırmak için faiz indirimini gerekli kılabilir.
Bu ay açıklanan resmi veriler, Mayıs ve Haziran aylarında istihdamın ilk tahminlerden çok daha zayıf olduğunu ortaya koydu. Verilerin açıklanmasından saatler sonra Trump, Çalışma İstatistikleri Komiseri’nin görevden alınmasını emrett ve yerine sağl eğilimli bir düşünce kuruluşundan bir ekonomisti getirdi.
Yumuşayan istihdam piyasası, FED içinde endişe yarattı. Guvernörler Christopher Waller ve Michelle Bowman, Temmuz ayında üst üste beşinci kez faizlerin sabit tutulmasına karşı oy kullandı. Her ikisi de faizin 25 baz puan indirilmesini tercih etmişti. Bu, 1993’ten bu yana ilk kez iki FED guvernörünün muhalif oy kullanması anlamına geliyor.
Toplantı tutanaklarına göre Bowman, faizlerin kademeli olarak indirilmesinin, ekonomideki yavaşlamaya ve işgücü piyasasında yaşanabilecek hasara karşı koruma sağlayacağını savundu.
FED yetkilileri, Trump’ın tarifelerinin enflasyonda tek seferlik bir fiyat artışına mı yoksa daha kalıcı bir etkiye mi yol açacağı konusunda bölünmüş durumda.
Şimdilik CME Group’un FedWatch aracı, Eylül ayında FED’in faiz indirmesi ihtimalini yüzde 73,5 olarak gösteriyor.
JPMorgan analistleri ise son notlarında “Yeni istihdam verileri açıklanmadan Powell’ın bir sonraki toplantıda gevşeme yönünde net bir sinyal vermesini beklemiyoruz,” değerlendirmesini yaptı.