Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), piyasada yaygın olarak dile getirilen bir konuya ilişkin araştırma gerçekleştirdi. Yapılan araştırmada piyasa genelinde sanıldığının aksine, TL’deki değer kaybının ihracat rakamlarını artırmadığı görüldü.
TCMB yaptığı çalışmada ihracat artışında ana etkenin alıcı ülkelerin gelir değişimi olduğu tespit edildi. Çalışmada 2005-2020 dönemindeki çeyreklik bazda gerçekleşen ihracat rakamlarından yararlanıldı.
Merkez Bankası araştırmacıları raporda, yüksek ithalat içeriğine sahip sektörlerde, ihracat hacminin reel döviz değişimlerinde TL’nin değer kaybına çok kısa vadede anlamlı olmadığını belirtti.
İthalata bağımlılığın düşük olduğu firmalarda ise ihracat oranının daha yüksek olduğu görüldü. TCMB raporunda, “Üretim süreçlerinde ithal girdilere daha az gereksinimi olan sektörler için reel döviz kurundaki düşüşler kısmen rekabet avantajı sağlamakta ve bu sektörlerde ihracatın artmasına neden olmaktadır” ifadelerine yer verdi.
Geçmiş dönemde Merkez Bankası tarafından TL’nin uzun süre sabit seviyelerde tutulması, ihracatçı kesimde rahatsızlığın artmasına neden olmuştu. Sanayiciler ihracat noktasında ekonominin zarar gördüğünü belirterek, TL’nin adil değerine gelmesi gerektiğini savunmuştu.
Çalışmada elde edilen bir diğer sonuç ise Türkiye’nin ihracatında ithal katma değerin payını yüzde 20’lerin biraz üzerinde bulunması oldu. Bu oran çok sayıda gelişmiş ihracatçı ülkeden düşük bir seviyeyi temsil ediyor.
Türkiye’de ihracatın lokomotifi konumunda olan tekstil ve giyim sektörlerinde ithal girdi oranı düşük gerçekleşti. Otomotiv, makine, kimya, mobilya gibi sektörlerde ise bu oranın yüksek olduğu tespit edildi. Söz konusu sektörlerde ithalat girdi oranı yüzde 30’un üzerinde bulunuyor.