Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası’nın (TCMB) geçen hafta faiz oranını sabit bırakmasının ardından bu hafta Cuma günü enflasyon rakamları açıklanacak. Ekonomim yazarı Alaattin Aktaş ise bugün Merkez Bankası’nın politikalarını değerlendirdi.
kolayca yatırım yapın
Aktaş, Merkez Bankası’nın dün yapılan son genel kurulunda, geçmiş yıllarda hissedarlar arasında sıkça gündeme gelen kâr payı konusunun bir kez daha dile getirilmediğine işaret etti.
Hissedarların, kuruluş döneminde yatırım yaptıkları büyük paraların karşılığını alamamaktan şikayetçi olduğu ancak zamanla bu durumun normale dönmesi beklenirken, 2023 yılında Merkez Bankası’nın görülmemiş bir zararla karşılaşmasıyla beklentilerin değiştiği belirtildi.
Merkez Bankası’nın 2023’te tam 818.2 milyar lira zarar ettiğini anımsatan Aktaş, bu durumun dünkü genel kurulda gündeme geldiğini söyledi.
TCMB Başkanı Fatih Karahan’ın bu durumu değerlendirirken, dünya genelinde birçok merkez bankasının benzer sıkıntılar yaşadığını söylediğini kaleme aldı.
Ancak Merkez Bankası’nın blog sayfasında yapılan dünkü değerlendirmede geçen yılki zararın ana sebebi olarak kur korumalı mevduat işlemleri gösterildi.
Merkezin Güncesi tarafından dün merkez bankalarının para politikaları tutumlarına ilişkin görüşlerin yer verildiği yazıda, merkez bankalarının kâr amacı gütmediği de vurgulanmıştı.
Karahan genel kurulda yaptığı konuşmada, 2023 yılında alınan önlemler ve yaşanan gelişmeleri detaylı bir şekilde aktardı.
Mart ayında atılan adımlarla finansal koşulların sıkılaştırıldığını ve bu sıkılaştırmanın etkilerinin yakından izlendiğini vurguladı. Enflasyondaki belirgin ve kalıcı bir bozulma durumunda para politikasının yeniden sıkılaştırılacağına dikkat çekti.
2023 yılındaki zararın temelinde ise faiz indirimlerinin etkisi olduğu ifade edildi. Faizlerin yüzde 19’dan yüzde 8,5’e indirilmesi sonucunda döviz talebinin artmasıyla, Merkez Bankası’nın döviz rezervlerini koruma ihtiyacı doğduğu ve bunun da büyük bir zarara yol açtığı vurgulandı.
Ancak bu zararın ekonomik istikrarı sağlamak adına bir zorunluluk olduğu düşünen Aktaş şöyle devam etti;
“Yüzde 19’dan yüzde 8,5’e indirilen faizin faturasıdır bu! Şimdi faiz yüzde 50 oldu ama bu sefer de yüzde 50’nin başka türlü faturası çıkıyor ekonomiye. Ama o ilacı da içmek zorundaydık; çünkü başta kendi kendimizi zehirledik!”
Bu kapsamda Merkez Bankası’nın 2023 yılındaki büyük zararı, faiz indirimlerinin yarattığı döviz talebi artışıyla ve kur korumalı mevduat işlemleriyle ilişkilendirildi.