Kredi temerrüt takası veya kredi risk primi (CDS), ülkelerin ekonomik ve siyasi gelişmelerine bağlı olarak düşüp yükselebilen bir risk barometresi. Yatırımcıların da yakından izlediği bu gösterge, 14 Mayıs’ta yapılan cumhurbaşkanlığı ve milletvekili seçimlerinin ardından sert bir yükseliş gösterdi.
Türkiye’nin 5 yıllık CDS’i seçim öncesinde beş ay aradan sonra ilk kez 500 baz puanın altına inmişti. Ancak seçimin ilk turda bitmemesi ve piyasadaki belirsizlik ortamının iki hafta daha uzaması, CDS’te keskin bir yükselişe sebep oldu.
Kritik gösterge hafta başında 700 baz puanın üzerine çıktı. Bloomberg’de yer alan bir habere göre Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), bazı bankaları arayarak ikincil piyasalarda birden fazla vadeye sahip dolar tahvili satın almalarını istedi.
Bu adımla CDS’teki artışının önüne geçmenin hedeflendiği belirtildi. Diğer yandan Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK), dün tam olarak neyi kast ettiği açık olmayan bir yazı yayımladı.
Yazıda, “Bazı basın yayın organlarında ve sosyal medyada bankalarımız hakkında beyan edilen bir belge ve bilgiye dayanmayan açıklamalar gerçeği yansıtmamakta olup bu tür mesnetsiz ve gerçeğe aykırı açıklamalara itibar edilmemesi, yayınlarda yer verilmesinin bankacılık mevzuatı çerçevesinde açıkça suç teşkil ettiğinin bilinmesi ve bu açıklamaları yapanlar ve yayanlar hakkında gerekli yasal işlemlerin yapılacağı hususu kamuoyuna önemle duyurulur.” ifadesine yer verildi.
5 yıllık CDS risk primi, bankaların zoraki Eurobond alımlarının ardından şu anda 673 baz puan seviyesinde seyrediyor.