Suriye’de Esad rejiminin çöküşüyle birlikte ülkenin yeniden inşası gündeme yerleşti. Hem yurt içi hem de yurt dışında konuşulan süreç, ülkemizde bazı sektörler için yeni fırsatlara işaret etti. Pek çok uzman, borsada bazı sektörlerin Suriye fiyatlamasıyla öne çıkabileceğini belirtirken GCM Yatırım da bugün yayımladığı raporda taş toprak sektörünü ele aldı.
Suriye’deki rejim değişikliğinin Türkiye’nin stratejik konumunu ve Türk şirketlerinin potansiyel avantajlarını gündeme getirdiği belirtilirken Borsa İstanbul’da Taş Toprak, İnşaat, Metal Ana gibi sektörlerin ilgili gündem maddesi ile birlikte önemli yükseliş kaydettiği hatırlatıldı.
Taş toprak sektörüne (9 Aralık günü yüzde 8,19 yükseliş, 9 – 13 Aralık haftasında ise yüzde 5,15 değer kazanımı) değinen raporda “sektöre dahil olan 23 şirket bulunmakla beraber başlıca şirketler CIMSA, OYAKC, LMKDC, AFYON, GOLTS ve portföyümüzde yer alan BUCIM olarak belirtilebilir” ifadelerine yer verildi.
Suriye’deki konut, yol, baraj, hastane ve okul gibi altyapı projelerinin tamamının çimento, kireç, alçı ve inşaat demiri ihtiyacı doğuracağı bunun da çimento şirketlerinin (CIMSA, GOLTS, NUHCM) satış hacmini ve iç piyasalardaki fiyat seviyelerini yukarı çekebileceği kaydedildi.
Fırsatlar arasında şunlar da yer aldı:
LMKDC: Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerindeki faaliyetleriyle dikkat çekmektedir. Yüksek klinker ve çimento üretim kapasitesine sahip olan LMKDC, bölgeye yakınlığı sayesinde lojistik avantaj sağlamaktadır. Suriye’nin yeniden inşa sürecinde önemli bir tedarikçi olma potansiyeline sahip olduğu söylenebilir.
CIMSA: Türkiye’nin önde gelen çimento üreticilerindendir. Beyaz çimento alanında küresel bir oyuncudur. Suriye’nin yeniden inşası sürecinde ihracat avantajına sahip olduğu söylenebilir.
AFYON: Bölgesel bir oyuncu olarak öne çıkar. Suriye’ye coğrafi yakınlığı nedeniyle lojistik avantaj sağlayabilir.
GOLTS: Bölgesel pazarda güçlüdür. İhracat odaklı çalışmaları, Suriye pazarına erişimde avantaj sağlayabilir.
NUHCM: Türkiye’nin en büyük çimento üreticilerindendir. Yüksek üretim kapasitesiyle büyük ölçekli projelerde yer alabilir.
Öte yandan Suriye’deki güvenlik riski, enerji fiyatları başta olmak üzere sınır ötesi taşımacılığına yönelik maliyetlerin artması, 10 ila 30 milyar dolar arası olması beklenen yeniden inşa projeleri için ihale süreçlerinde uluslararası rekabet olası riskler arasında gösterildi.
Genel olarak bakıldığında, risk faktörleri olsa da Suriye’nin yeniden inşa sürecinin, Borsa İstanbul’daki birçok sektör için önemli fırsatlar sunabileceği düşünülmektedir.