Irkçılık suçlamaları ile tüm dünyanın eleştiri oklarının hedefi haline gelen, ardından Howard Schultz’un istifa kararı ile sallanan Starbucks, manşetleri süsleyen haberlerden anlaşılacağı üzere zor günler geçiriyor.
Dev kahve zincirinin aldığı son karar da bu durumu açıkça destekliyor. Zira Starbucks, beklenenden daha yavaş satış büyümesi tahminine bağlı olarak verimliliğini yükseltmeyi planladığını, bu nedenle de ABD’deki 150 şubesini kapatacağını açıkladı. Ve söz konusu açıklamalar, doğal olarak Starbucks’ın hisselerini aşağıya çekti.
Her yıl 50 civarında mağazasını performans nedeniyle kapatan Starbucks, 2019’da bu sayıyı 150’ye çıkartacağını duyurdu.
Açtığı lisanslı mağaza sayısını azaltacağını ve yoğun nüfuslu bölgelerde düşük performans gösteren şubelerini kapatacağını açıklayan Starbucks CEO’su, Salı günü Boston’da katıldığı bir konferansta “şirkete ait bir mağazanın lisanslı bir mağazaya kıyasla çok daha değerli olduğunu biliyoruz” dedi.
Çünkü Johnson, uygun pazarlarda şirket tarafından işletilen mağazalara lisans vermek için fırsatlara açık olacaklarını belirtti. Bunların yanında Starbucks’ın, 2020 yılına kadar hissedarlara hisse geri alımları ve temettü şeklinde yaklaşık 25 milyar dolar vermeyi planladığı kaydedildi.
Ayrıca Starbucks’ın üç aylık temettü ödemelerini % 20 civarında yükselteceği aktarıldı. Neticede; Starbucks’ın üçüncü çeyrek satış tahminini düşürmesi ve mağazalarını kapatacağını açıklaması, şirket hisselerini olumsuz etkiledi.
Son 12 ay içinde % 6 oranında, dünkü açıklamadan sonra yapılan sınırlı işlemlerde de % 5 oranında düşen Starbucks hisseleri, yatırımcıların endişelerine yol açtı. TheStreet de % 20’lik temettü artış notuna rağmen dev kahve zinciriyle ilgili odak noktasının şirketin temel varlıklarında olduğunu öne sürdü. TheStreet’in kurucusu Jim Cramer da Twitter’dan Starbucks’ın beklentisinden çok daha az satışı hak ettiğini iddia etti.
