Son dönemde ekonomik, siyasi ve toplumsal krizlerle baş etmeye çalışan Sri Lanka’da merkez bankasının başındaki isim Nandalal Weerasinghe önümüzdeki sürece dair enflasyon beklentilerini paylaştı.
kolayca yatırım yapın
Weerasinghe’ye göre, Sri Lanka’daki enflasyon bu yıl Eylül ayında ılımlı hale gelmeden önce önümüzdeki iki ay içinde yaklaşık yüzde 70’e ulaşacak.
Hükümet verilerine göre, ülkede ulusal tüketici fiyat endeksi Mayıs ayında yıllık bazda yüzde 45,3 artış gösterdi. Bu, Nisan ayındaki yüzde 33,8’e kıyasla keskin bir artışı ortaya koydu. Veriler, gıda enflasyonunun da yükseldiğini ve Nisan ayındaki yüzde 45,1’e kıyasla Mayıs ayında yıllık bazda yüzde 58’e yükseldiğini gösterdi.
Merkez Bankası Başkanı Perşembe günü yaptığı açıklamada, hesaplamalarının daha yüksek enerji fiyatlarına yönelik bir “ayarlamayı” göz önünde bulundurduğunu belirterek, ülkenin Uluslararası Para Fonu’ndan (IMF) “genişletilmiş fon imkanı” ile üç yılda 3 milyar dolar almaya hak kazanacağını ifade etti.
IMF, Sri Lanka’nın 17. IMF programı kapsamında para dağıtmaya başladığında Weerasinghe’ye göre, Dünya Bankası ve Asya Kalkınma Bankası gibi diğer kurumlar bu fonları 4 milyar dolar daha destekleyecek.
Weerasinghe: “Hatalardan Ders Alınmalı”
Weerasinghe, mevcut ekonomik krizin, Sri Lanka makamlarının IMF programı sona erdikten sonra reformları tersine çevirmek değil, geçmişteki hatalardan ders almaları için bir fırsat olduğunu da söyledi:
“Önceleri program sona erdiğinde, yetkililerin geri adım attığını ve iyi politikaları tersine çevirdiğini gördük. Bana göre bu, yetkililerin bir ders almaları ve IMF programının ötesinde bile doğru yönde ilerlemeleri için bir fırsat. Ekonomiyi sürdürülebilir bir temelde yönetmenin anahtarı bu.”
Mevcut ekonomik krizin temel nedeninin onlarca yıllık mali yanlış yönetimde yattığını söyleyen Weerasinghe, hükümetin uzun süredir yaklaşık yüzde 8 ila yüzde 9 arasında büyük mali açıklar verdiğini ve sonuç olarak sürdürülemez hale gelen çok yüksek bir kamu borcuna sahip olduklarını vurguladı.
Weerasinghe, reformların Çarşamba günü yeni cumhurbaşkanı seçilen Wickremesinghe başkanlığında gerçekleştirileceği konusunda iyimser. Kendisini ekonomik reformların “güçlü bir destekçisi” olarak nitelendirerek, yeni başkanın IMF ile müzakerelere katıldığına şu sözlerle dikkat çekti:
“Bu bağlılığın devam edeceğini umuyorum. Ne kadar erken olursa o kadar iyi, böylece şu anda yaşadığımız acıyı azaltabiliriz.”
Başkan, düşük döviz rezervleri sorununun IMF ile bir anlaşmaya varılana kadar “önümüzdeki birkaç ay” boyunca devam edeceğini de düşünüyor. Sri Lanka’nın diğer ülke ve kurumların yanı sıra Hindistan, Japonya, Çin ve Bangladeş gibi birkaç dost ülke ile kredi limitleri üzerinde müzakere ettiğini de sözlerine ekledi.
“Çin Borç Tuzağı” İddiasını Yalanladı
Weerasinghe son olarak, Sri Lanka’nın bir “Çin borç tuzağına” düştüğü yönündeki haberleri yalanladı.
Çin, bilindiği üzere Sri Lanka’daki büyük altyapı gelişimini finanse etti ve son on yılda bazı gözlemciler tarafından genellikle anlaşılmaz olarak tanımlanan şartlarla krediler verdi. Sık sık alıntılanan bir örnekte, Sri Lanka, geri ödeme yapmadığı için Hambantota Limanı’nı 99 yıllığına Çinli bir şirkete kiralamak zorunda kaldı.
“Çin tarafından tuzağa düşürülme kavramına katılmıyorum” diyen Weerasinghe, Çin’in uzun zamandır Sri Lanka’ya yatırım yapıp yardım ettiğini, projelerin büyük potansiyele sahip olduğunu sözlerine ekledi ve “Bu yüzden Çin’e bir miktar borcumuz var” dedi.
Sri Lanka, 1948′deki bağımsızlığından bu yana en kötü ekonomik krizi yaşıyor. Dış borcunu ödeyemedikten sonra, öfkeli protestocular geçen hafta başkanlık sarayını bastığı için ülke şimdi yakıt sıkıntısı ve sosyal huzursuzlukla karşı karşıya. Cumhurbaşkanı Gotabaya Rajapaksa, istifaya zorlandıktan sonra ülkeden kaçarak Ranil Wickremesinghe’nin cumhurbaşkanı seçilmesinin önünü açmıştı.