S&P Global Ratings tarafından yayımlanan rapora göre, Türk şirketlerinin kredi görünümü 2026 yılına doğru ilerlerken makroekonomik koşullardaki iyileşmelerden güç alacak. Kuruluş, 2025 yılında şirketlerin kredi kalitesinde bir miktar zayıflama gözlemlendiğini ve yüksek notlu dört şirkette negatif derecelendirme işlemi gerçekleştirildiğini belirtti.
Ancak, 2026 görünümünde derecelendirilen şirketler arasında sadece bir negatif görünüm bulunması, aşağı yönlü baskının sınırlı kaldığına işaret ediyor. Raporda, şirketler için en önemli risk faktörünün yüksek faiz oranları olmaya devam ettiği vurgulandı.
Öte yandan, manşet politika faizinde beklenen düşüşün gerçekleşmesi durumunda, şirketlerin faiz karşılama oranlarında ve serbest nakit akışlarında iyileşme öngörülüyor. Medyan borç/FAVÖK bazında kaldıraç oranı 2,6x seviyesinde sağlıklı bir görünüm sergiliyor.
Sektörel bazda, zayıf iç talep ve maliyet artışları, küresel ticaret risklerinden daha belirgin tehditler oluşturuyor. S&P Global’e göre, özellikle çelik ve tekstil gibi ihracat odaklı sektörler küresel koşullardan etkilenirken, Türk lirasının ABD doları karşısındaki reel değerlenmesi ihracatçıların rekabet gücünü geçici olarak zorlayabilir.
Likidite profillerinin genel olarak sağlam olduğu belirtilen raporda, 2028’e kadar önemli bir yeniden finansman ihtiyacının bulunmadığı ve aynı yıl vadesi dolacak 2 milyar doları aşan eurobond yığınının yönetilebilir seviyede olduğu ifade edildi.
S&P Global makroekonomik toparlanma ve faizlerdeki beklenen düşüşün Türk şirketlerinin kredi kalitesini destekleyeceği beklentisini koruduğunu belirtti.