S&P 500, geride kalan 2.5 yıl içinde ilk golden cross’unu elde etmenin eşiğinde. Yine de bu durum hisse senetlerinin önümüzdeki yıl daha fazla kazanç elde edeceği anlamına gelmiyor. Golden-cross göstergesi, teknik analistler tarafından piyasalarda veya para birimlerinde belirli bir yükseliş eğiliminin ivme kazandığının bir işareti olarak kullanılır.
Hisse senetlerinde büyük bir satış olmaması durumunda, S&P 500’ün 50 günlük hareketli ortalaması ile 200 günlük hareketli ortalaması kesişim halinde olur. Bu olursa Temmuz 2020’Den sonra ilk kesişim gerçekleşmiş olacak. Veriler, genellikle sonraki altı ay veya bir yıl boyunca hisse senetleri için daha fazla kazançtan önce geldiğini gösteriyor.
Benzer bir durum Dow Jones endeksişnde görüldü ve Aralık ayındaki golden cross kesişimi sonras yükseliş sürüyor. Analistler, golden cross’un belirli bir trendin muhtemelen daha fazla ilerleme alanı olduğuna dair yararlı bir işaret olabileceğini, ancak diğer işaretleri aramaya da yardımcı olduğunu söylediler.
Oppenheimer’ın teknik analiz başkanı Ari Wald, “Düşüncemize göre, tüm büyük ralliler bir golden cross ile başlar, ancak tüm golden cross’lar büyük bir ralliye yol açmaz.” değerlendirmesinde bulundu.
ABD hisse senetlerinin kalıcı bir dönüşe yönelebileceğine dair başka cesaret verici işaretler de var. Wald’ın bahsettiği bir örnek, yakın zamanda yeni bir döngünün zirvesine ulaşan ilerleme düşüş çizgidiydi.
Teknik analistlere göre, bu, ana hisse senedi endeksinin kazançlarının geniş bir hisse senedi yelpazesinden mi yoksa bir avuç hisse senedinden mi güçlendiğini gösteren pazar genişliğinin bir ölçüsüdür.
İlerleme-düşüş çizgisi Perşembe günü yaklaşık bir yılın en yüksek seviyesi olan 2.2’ye ulaştı. Wald’a göre teknoloji ve tüketici takdiri gibi döngüsel sektörlerin yılın başından bu yana en iyi performans gösterenler arasında olması da bir başka cesaret verici işaret. S&P 500 endeksi bu yılın başından itibaren yüzde 7’den fazla yükseliş kaydetti.
Para politikası ve makroekonomik görünüm hakkında bu kadar çok belirsizlik varken, bazı analistler, enflasyon son altı ayda düşerken, piyasalardaki baskının bir kısmını ortadan kaldırmış olsa bile borsanın her zamanki gibi hızlı bir şekilde işine döneceğinden şüphe ediyor.
Buna neden olarak FED’in faiz oranların artırmaya devam edecek olmasını gösteriyorlar. FED toplantısını önümüzdeki hafta 1 Şubat’ta gerçekleştirecek. Beklenti 25 baz puanlık faiz artırım kararı çıkacağı yönünde. 2022 yılındaki faiz politikası ile oranlar yüzde 4.5 seviyesine çıkarılmıştı.