Avrupa Birliği (AB) Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell, Fransa’da toplanan Avrupa Parlamentosu (AP) Genel Kurulu’nda konuştu. AB Konseyi Başkanı Charles Michel ve AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen’in de yer aldığı kurulda, Rusya’ya uygulanan yaptırımlarla, savaştaki genel durum değerlendirildi.
“Ukrayna’ya karşı savaş, zayıflıklarımızı gösteren bir güvenlik kriziyle karşı karşıya kalan Avrupalılar için bir kuruluş ve bir uyanış anını temsil ediyor.” diyen Borell, enerji konusunda ne kadar bağımlı olduklarının farkına vardıklarını söyledi.
Enerji bağımlılığı, güvenlik sorunu ve savaştan doğacak bölünmüş dünyada stratejik bir küçülme risklerini gösteren jeopolitik konum gibi üç önemli konunun öne çıktığını ifade etti.
Üç hedefe ulaşmak için yoğun bir çalışma yürüttüklerini, ilk olarak Rusya’yı uluslararası toplumdan izole etmeye çalıştıklarını belirtti. İkinci olarak uluslararası toplumu hukuka dayalı düzenin temel ilkelerini savunmak için birleştirmek ve son olarak çatışmanın yeni bir soğuk savaş yaratmaması için taraf tutulmaması gerektiğini söyledi.
Ukrayna’yı savunmaya devam etmeleri gerektiğini dile getiren Borell, “Birkaç gün önce, bu Meclisin bir üyesi bana savaşın bir an önce bitmesi gerektiğini ve savaşı bitirmek için yapabileceğimiz en iyi şeyin Ukrayna’yı silahlandırmayı bırakmak olduğunu söyledi. Evet, savaş bir an önce bitmeli. Ama savaş bittiğinde, nasıl biter?” şeklinde konuştu.
Savaşın Başından Beri Rusya’ya 35 Milyar Euro Ödendi
Ukrayna’ya yakın zamanda 1 milyar Euro verdiklerini söyleyen Borell, diğer yandan Putin rejimine enerji için her gün 1 milyar Euro ödediklerini açıkladı. Savaşın başından bu yana ise 35 milyar Euro ödediklerini söyleyerek, bunun Ukrayna’ya verilen 1 milyar Euro’nun yanında ne kadar büyük olduğuna dikkat çekti.
Konuşmasına “Bu devasa fark aynı zamanda Avrupa Konseyi’nin bize emrettiği şeyi uygulamaya koyma ihtiyacına da işaret etmelidir: enerji bağımlılığını azaltmak” sözleriyle devam etti.
Enerjide bağımsızlığın yenilenebilir enerjilerin geliştirilmesinden geçtiğini, bunun aynı zamanda iklim değişikliği hedefleriyle de örtüştüğünü sözlerine ekledi.
Avrupa’nın dünya nüfusunun yüzde 5’i olduğunu söyleyen Borell, “Kendimizi gençleştirmemiz, etkimizi genişletmemiz, ilkelerimizi ve değerlerimizi savunmak için daha fazla kapasiteye sahip olmamız gerekiyor” dedi.