
Rusya’nın Ukrayna’daki savaş çabalarını sürdürebilmek için verdiği yüksek askeri alım primleri, ülke ekonomisi üzerinde baskı oluşturuyor. Bu değerlendirme, Institute for the Study of War (Savaş Araştırmaları Enstitüsü) tarafından yayımlanan son raporda yer aldı.
Savunma sanayisindeki iş gücü genişlemesiyle birlikte prim maliyetleri büyük oranda arttı. Geçen yıl Temmuz ayında Devlet Başkanı Vladimir Putin, standart askere alım primini 195 bin rubleden 400 bin rubleye çıkaran bir kararname imzaladı. Bu tutar, ülke ortalamasının neredeyse beş katı olan bir aylık maaşa denk geliyor.
Asker sayısını artırma çabası, ordunun iş gücü için sivil sektörlerle doğrudan rekabet etmesine neden oldu. Bu durumda da özellikle hizmet sektöründe ücretleri ve fiyatları yükseltti. Aynı zamanda Rusya, savaş çabalarına kaynak aktarmaya devam ediyor.
ISW analizinde, “Rusya, mevcut kayıp oranıyla ordusunu sonsuza kadar yenileyemez. Gönüllü asker alımına dayalı bir sistemin sürdürülebilirliği yok. Zorunlu yedek seferberliği ilan edilmeden bu durum devam ettirilemez, ancak Putin buna oldukça isteksiz yaklaşıyor. Aynı şekilde, ekonominin karşılayamayacağı seviyelerde artan askeri maaşları da sürdürülemez,” ifadeleri yer aldı.
Stratejik ve Uluslararası Çalışmalar Merkezi’ne (CSIS) göre; Haziran 2025 itibarıyla Rusya savaşta 950 binin üzerinde ölü ve yaralı verdi. ISW analistleri, Moskova’nın büyümeyi desteklemek için para politikasını gevşetirken, aynı anda savaş harcamalarını artırmasının tehlikeli olduğunu belirtti. Bu ikili yaklaşımın, ekonomiyi daha da istikrarsızlaştırabileceği uyarında bulundular.
Analistlere göre; Rusya’nın sürdürülemez derecede yüksek asker ödemeleri, zamanla tüketici satın alma gücünü aşındıracak, ruble zayıflayacak ve makroekonomik istikrarsızlığı derinleştirecek.
Savaş odaklı büyümenin bedeli
Putin yönetimi, geçen yılki asker alım hedeflerini büyük ölçüde yüksek primlerle aştı. Bazı bölgesel yönetimler, ABD ordusunun imza primlerine denk düşen teşvikler bile sundu. Bu yaklaşım kısa vadede ekonomik büyümeyi destekledi.
Brüksel merkezli düşünce kuruluşu Bruegel’in ekonomistlerine göre; askeri harcamalar ve primlerle teşvik edilen tüketim, Rusya’nın 2023 ve 2024’teki GSYİH büyümsinin başlıca itici güçleri oldu.
Ekonomi savaşa odaklandıkça, savunma sektörü ve savaş kaynaklı tüketim en fazla faydayı sağladı. Ancak 2023 ortalarına gelindiğinde, ekonomi aşırı ısınmaya başladı ve bu da merkez bankasının faiz artırımlarına gitmesine yol açtı.
Bruegel ekonomistleri, “Yine de kredi sübvansiyonlu oranlarla verilmeye devam ettiği ve savunma sanayi kamu alımlarıyla korunduğu için faiz artışları esasen savaş dışı sektörleri etkiledi,” dedi. Buna rağmen 2024 sonuna doğru askeri sanayi sektörü bile duraksama belirtileri göstermeye başladı. Ekonomistler, ekonominin arz taraflı sınırlarına dayandığını ifade etti.
Rusya Merkez Bankası, kredi yönlendirmesini giderek daha fazla savunma bağlantılı sektörlere yaptıkça, ekonominin diğer bölümleri sıkışmaya başladı. Aynı zamanda Rusya’nın savaş ekonomisi her ne kadar şimdiye kadar dirençli göreünse de yapısal zayıflıkları devam ediyor. Bu direnç esasen savaşla ilgili harcamaların getirdiği geçici hareketlilikten kaynaklanıyor.
Bruegel’in değerlendirmesine göre; “Rusya, savunma ürünleri için büyük ihracat pazarlarını kaybetti, yaptırımları delmenin artan maliyetleriyle karşı karşıya ve zayıf iş gücü ve göç politikalarından muzdarip. Tüm bunlar yapısal sorunları daha da derinleştiriyor.”