
Güne 101.134 puandan başlayan borsa, günün ilk yarısında 102 bini aşarak tarihi rekorunu kırdı. 102.021 puana kadar tırmanan endeks, bu yükselişle birlikte daha önceki tüm rekorları egale ederek, tüm zamanların en yükseğini görmüş oldu. Borsa İstanbul 4 Temmuz’da, tarihinde ilk kez 101 bin seviyesini geçmişti.
Günün ilk yarısında tarihi rekorunu kıran endeks, sürekli müzayede işlemlerine verilen arayla birlikte daha sonra 101.937 puana geriledi.Salı gününe hafif yükselişle başlayan BIST 100 endeksi, önceki kapanışa göre %0,83 oranında artışla, 840,42 puan yükselmiş oldu. Borsa İstanbul’da işlem gören BIST 100 endeksinin işlem hacmi 2,7 milyar lira olarak açıklandı.
Sektör endeksleri arasında en fazla kazandıran %6,96 ile madencilik olurken, en fazla kayıp %0,83 ile ticarette meydana geldi.BIST 100 endeksinde günün ilk yarısında bankacılık endeksinde %2,05, holding endeksinde ise 0,34 yükseliş görüldü.
Analistler teknik açıdan BIST 100 endeksi için; 100.000 seviyesinin destek, 102.000 ve 104.000 seviyelerinin ise direnç konumunda olduğunu belirtiyor.Banka pay piyasaları arasında Halkbank %4 civarında bir artış gerçekleştirdi. Halkbank’ı %1,5 ile Vakıfbank, %0,8 ile Garanti Bankası takip etti. Bankacılık endeksi, Borsa İstanbul’da hesaplanan sektörler arasında en fazla artış gösteren madencilikten sonra ikinci sırada yer alıyor.
Borsa, FETÖ’nün 15 Temmuz darbe girişimiyle aldığı yaraları, geçen bir yıllık süre içerisinde tamamen sardı.Geçtiğimiz yıl, 15 Temmuz’da Fethullahçı Terör Örgütü (FETÖ) tarafından gerçekleştirilen darbe girişimi siyasetten ekonomiye her alanda büyük etki yarattı. Darbe öncesinde 83.000 seviyesinde olan borsa, Aralık ayı gibi 71.792’ye kadar geriledi. Bu seviyeden sonra yükseliş trendine giren endeks, geçirdiği bir yıllık zaman zarfı içerisinde kayıplarını geri aldı ve darbe öncesinden daha yüksek bir seviyeye tırmandı.
TÜİK tarafından açıklanan reel getiri oranları da, bu yıl en fazla kazandıran yatırım aracının borsa olduğunu gösteriyor. Analistler darbe girişiminin olumsuz etkilerinin hem ekonomideki düzelme hem de Türk lirasına olan güvenin artmasıyla tamamen yok edildiğini belirtti.