Rusya’nın Vladivostok kentinde düzenlenen 8. Doğu Ekonomi Forumu’na katılan Rus lider Vladimir Putin, dünya gündemine ilişkin konuştu. Panel oturumunda yaptığı konuşmada Rusya’nın 21. yüzyıldaki stratejik hedeflerine değinen Putin, Uzakdoğu’yu işaret etti.
kolayca yatırım yapın
Uzakdoğu’daki hedeflerinden asla vazgeçmeyeceklerini ifade ederek, küresel ekonomide düzlemin değiştiğini söyledi.
Rus lider, “Küresel ekonominin son yıllarda nasıl değiştiğini ve değişmeye devam ettiğini çok iyi biliyor ve görüyoruz. Buna başta Batılı ülkeler olmak üzere bazı ülkelerin birçok açıdan bizzat oluşturdukları ve geliştirdikleri finansal, ticari ve ekonomik ilişkiler sistemini kendi elleriyle yok etmeleri yol açtı” dedi.
Dolarla Ödemelerin Sınırlandırılması Batı’ya Güveni Sarstı
Ülkelerin yerli para birimleriyle küresel ekonomide varlık göstermesi tezine atıf yapan Putin, dolarla ödemelerin sınırlandırılmasının Batı’daki güveni sarstığını savundu.
Rusya Devlet Başkanı, “Dolarla ödemelerin sınırlandırılmasını ele alalım. Bu neye yol açıyor? Tüm ülkelerin kendi enstrümanlarını kurmayı, yeni ödeme sistemleri geliştirmeyi düşünmeye başlamasına, birikimlerini ABD’de veya Avrupa’da herhangi bir yerde tutmanın, bu ülkelerin hisselerine yatırım yapmanın iyi olup olmadığını düşünmeye başlamasına yol açıyor” diye konuştu.
“Ruble Kurunda Sorun Görmüyorum”
Rusya para birimi rublenin dolar karşısında yaşadığı değer kaybını değerlendiren Putin, bu durumun Rusya Merkez Bankası’nın, hükümeti ve finans kurumlarını ilgilendirdiğini belirtti
Bu nedenle söz konusu öznelerin rublenin değer kaybına yönelik yoğun bir çalışma yürütmesi gerektiğini söyleyerek şöyle ekledi:
“Genel olarak burada aşılamayacak sorunlar, zorluklar görmüyorum. Bu en büyük ihracatçıların döviz cinsinden cirolarının geri ödenmesi veya kısmen geri ödenmemesi de dahil birçok faktörle bağlantılı. Doların 60 ruble olduğu dönemde, ithalata yönelik lojistik zincirlerin kurulmamış olmasıyla da bağlantılı. Artık Rusya’ya giderek daha fazla miktarda ithalat giriyor, bu da dövize talebin giderek artması anlamına geliyor. Başka faktörler de var ancak genel olarak bunlar yönetilebilir faktörler.” (AA)