Kahramanmaraş merkezli, 6 Şubat tarihli depremler çevre 11 ilde büyük yıkımlar meydana getirmişti. 20 Şubat Pazartesi günü Hatay Samandağ merkezli 6,4 büyüklüğündeki deprem, ülkede birçok tartışma konusunu gündeme getirdi.
Depremlerin ardından birçok soruya yanıt veren Jeofizik Mühendisi Prof. Dr. Haluk Eyidoğan, yeni bir depremin nerede olacağından ziyade binaların neden yıkıldığının konuşulması gerektiğine dikkat çekti.
6 Şubat’ta yaşanan 7,7 ve 7,6 şiddetindeki depremlere işaret eden Eyidoğan, büyük depremlerden sonra her zaman büyük artçı riskinin olduğunu vurguladı.
Artçılar 1 Yıl Boyunca İrili Ufaklı Devam Edecek
Doğu Anadolu Fay kuşağının tek çizgi halinde ilerlemediği bilgisini vererek, bu fayın sağında ve solunda kırık ailesi denilen paralel fay hatlarının mevcut olduğunu belirtti.
Hatay’daki fay parçalarında çok sayıda 5 büyüklüğünde artçı aktivitesinin olduğunu ve bu artçıların bir yıl boyunca irili ufaklı süreceğini iletti.
Türkiye’de her sene 6 ve üzeri bir depremin meydana geldiğini anımsatan Eyidoğan, 4 yılda bir ise 7 ve üzeri depremin yaşandığını savundu.
Kimse Elbistan Merkezli Depremi Beklemiyordu
Doğu Anadolu Fayı’nın güney ucundaki Ölüdeniz Fayı denilen Suriye, Lübnan ve İsrail doğrultusunda ayrı bir hattın olduğunu kaydetti. Söz konusu faydaki yüklemeninse ne kadar olduğunu bilmediklerini ekledi.
Samandağ’dan Akdeniz’in içine uzanan artçı kırılmanın ilerleyen zamanda Kıbrıs Yayı’nı tetikleyebileceğine işaret etti.
Eyidoğan açıklamalarında Kahramanmaraş’ın Pazarcık ilçesinde meydana gelen 7,7’lik depremden 9 saat sonra kimsenin Elbistan merkezli depremi beklemediğini de anımsattı.
Eyidoğan: Biz niye çöküyoruz, biz neden toptan göçüyoruz.
Konu hakkında varsayımların çok fazla olduğuna işaret eden Eyidoğan, “Asıl konuşulması gereken çöken ve depreme dayanıklı yapamadığımız evler. Türkiye’nin altından geçen 550 fay var. Hepsinin yerini biliyoruz ama okul, hastane, havalimanı ve konutları ısrarla bu fayların üzerine inşa etmekten vazgeçmiyoruz.” ifadelerini kullandı.
Depremin şiddetinin ne kadar büyük olursa olsun kişilerin, “Biz niye çöküyoruz, biz neden toptan göçüyoruz?” diye sorması gerektiğinin altını çizdi.
Büyük depremlerden binaların hasar alarak duvarlarının patlayabileceğini hatta birkaç yapının yıkılabileceğini belirterek, “Toptan göçmenin bir izahı yok.” diyerek dikkat çekti.
Türkiye’de yapı sigortası diye bir sistemin olmadığını vurgulayan Eyidoğan, lapa gibi zemine 15 kat bina yapılmasına müsaade edildiğini belirtti.
Amik Ovası’nın taşıma gücünün düşük olduğunu bilgisini vererek, söz konusu bölgedeki inşaatların çok sağlam ve kazıklı sistemle yapılması gerektiğini ancak durumun tam tersi olduğunu ileri sürdü.