Çin hükümeti, dünyayı en büyük iki ekonomi arasındaki ticaret gerginliklerini çözmek için ABD’nin adım atacağına inandırmaya çalışıyor. Müzakereler devam ederken, Çin Devlet Başkanı Xi Jinping’in bu ay sonunda Japonya’daki G-20 toplantısında ABD Başkanı Donald Trump ile görüşüp görüşmeyeceğini onaylanmadı.
kolayca yatırım yapın
Çinli temsilciler Perşembe günü yaptığı açıklama, Xi’nin G-20 toplantısına gideceğini düşündüklerini belirttiler. Ancak bir ticaret anlaşmasına varmak için ABD’nin belirli şartları kabul etmesi gerektiğini vurguladılar. Bunlar; tüm ek tarifelerin iptalini içeriyor. Ayıca geçen yıl Arjantin’deki G-20 toplantısında kabul edilen yönünü takip etmek ve Çin’in eşit gördüğü şartlara uymak da bunlar arasında bulunuyor.
Ticaret Bakanlığı’na bağlı bir araştırma birimi olan Uluslararası Ticaret Enstitüsü Müdürü Liang Ming, “Çin’in konumu çok açık ve net. Ticaret sürtünmesini başlatan ABD’dir. Şimdi Çin’in ABD’den daha büyük bir güvene sahip olduğunu düşünüyorum. G-20’de görüşmeler yapabiliriz ancak ön koşul ABD’nin iyi niyet göstermesidir,” dedi.
Liang, “Kendi taahhütlerini yerine getirmeye devam ederlerse o zaman görüşmeler yapmamayı tercih ederiz,” ifadelerini kullandı.ABD ile Çin arasındaki müzakereler geçen ay daha kötü bir hal aldı. Trump 200 milyar dolarlık Çin malındaki vergileri artırırken, Çinli telekomünikasyon devi Huawei’ye yasak getirdi. Çin ise 60 milyar dolarlık ABD malında vergileri artırırken, nadir toprak ihracatını sınırlama tehdidinde bulundu.
Çinli akademisyen Liang’ın görüşlerine göre; Çin’in ekonomisinin Trump’ın başkanlık kampanya çabalarının emrinde olduğunu gördükleri uzun süreli ticaret gerilimlerinin baskısına dayanabileceğini söyledi. Liang, “18 Haziran’dan başlayarak, Başkan Trump’ın yeni genel seçim kampanyasına başlayacağını biliyoruz ve bu yüzden onun da bir anlaşmaya varmaya istekli olduğunu düşünüyoruz,” dedi.
Liang, buna karşın tüm duruma bakıldığında Çin’in acelesi olmadığını ve zamanın kendilerinden yana olduğunu söyledi.Ticaret Bakanlığı’nın çizdiği resim şu şekildeydi; görüşmelerin devam etmesi için ABD’nin yanlış eylemlerini dürüst bir şekilde düzeltmesi gerekiyor. Liang da ABD’nin bu kadar samimiyet gösterebileceği üç nokta belirledi. İlk olarak ABD’nin tüm ek tarifeleri iptal etmesi gerektiğini söyledi.
İkinci olaraksa Pekin’in ABD’nin Amerikan malları ithalatını en az 1,2 trilyon dolara çıkarmasını talep etmek için yüksek teknoloji ihracat ürünleri üzerindeki ihracat kontrollerini önemli ölçüde kolaylaştırmasını istediğini belirtti. Üçüncü noktayı da “Kelimeler ve ifadelerle ilgili dengeli bir metin” olarak tanımladı. Liang, “Zorunluluk ve gereklilik gibi çok güçlü kelimelerin kullanılmaması gerektiğini düşünüyoruz,” dedi.
Pekin ve Washington’ın herhangi bir ticaret anlaşmasına uymasını sağlama çabaları her iki tarafa da bir belirsizlik kaynağı oldu.Her ülke bir diğerinin müzakerelerin sona ermesinden birkaç hafta önce anlaşmaya yakın görünenler üzerinde geri adım attığını iddia ediyor. Haziran’ın başlarında Çin’in güçlü Devlet Konseyi, ticari gerilimler nedeniyle ABD’yi suçlayan beyaz bir bildiri yayımladı. Eski Maliye Bakan Yardımcısı ve Çin Ticaret Danışmanı Zhu Guangyao, Çin’in ABD’nin Pekin’in şartlarını kabul etmesini beklediğini doğruladı.
Zhu, Xi’nin Japonya ile önceden bir anlaşma yapması halinde G-20 toplantısına katılmasını beklediğini söyledi. Ancak her türlü anlaşmaya doğru ilerleme için çoklu iletişim seviyelerine ve tam bilgiye ihtiyaç duyulduğunu vurguladı. Zhu, “Müzakereler çok ciddi olduğundan, her iki taraf da masaya kırmızı çizgiley koymaya başlıyor,” dedi.
Yabancı işletmeler hükümetin desteği nedeniyle Çinli firmalarla eşit olmayan bir oyun alanından şikayet ediyorlar.Ayrıca fikri mülkiyet haklarının zayıf korunması ve orada çalışmak için Çin’e zorla teknoloji transferi yapıldığını söylüyorlar. Çin’in resmi haber ajansı Xinhua, Çin’in devlete ait girişimlerinin gelişmesini sınırlamak da dahil olmak üzere ABD’nin taleplerinin Pekin’in temel çıkarlarına zarar verme girişimi olduğunu söyledi.
Pekin son birkaç ay içinde bu sorunları çözmek için bazı adımlar attı. Ancak 2001 yılında Dünya Ticaret Örgütü’ne katıldığından beri ülkeyi izleyen uluslararası bir topluluk için Çin hala çok yavaş ilerliyor. Ticaret gerginliği arttıkça Çin, uzun zamandır tartışılan bir anlaşmalık için topuklarını giderek daha fazla kazıyor ve kapıyı uzun süredir Asya ülkesinin en büyük ticaret ortağı olan ABD’ye açık tutmaya çalışıyor.
Xi, geçen hafta Rusya ve St. Petersburg’da bir ekonomik forumda ABD ile bağlantı kurmak istediğini belirtti.Xi’nin Çince yaptığı açıklaması, Rusça’ya çevrildi ve daha sonra Reuters tarafından İngilizce olarak yayımlandı. Buna göre Xi; “ABD’den Çin’e veya Çin’den ABD’ye tam bir kırılma hayal etmek zor. Bununla ilgilenmiyoruz ve Amerikalı ortaklarımız da ilgilenmiyor. Başkan Trump arkadaşım ve bununla da ilgilenmediğine ikna oldum,” dedi.