Ortanca Çocukların Daha Başarılı Olduğunu Gösteren 13 İşaret

“Yine mi ben?” Eminim, bu soru cümlesi ortanca çocukların hepsine tanıdık gelmiştir. Çünkü kendini ailenin en şanssız üyesi olarak gören ortanca çocuklar için “yine mi ben” cümlesi çok fazla şey ifade etmektedir. Neden mi? Çünkü anne ya da baba “hadi oğlum, kızım ekmek alın” dediği zaman, ebeveynine isyan eder gibi “yine mi ben” diyen kişi ortanca çocuktur. Büyük ya da küçük kardeş keyfine bakarken, bütün ayak işlerini yapması gereken ortanca çocuktur. Çünkü büyük o işi yapmak için çok büyüktür, küçükse fazla küçük! Geriye kalan tek seçenek ise her zamanki gibi ortanca çocuktur.

Evin kara keçisi, inatçısı, yaramazı olarak görülmesine rağmen hiçbir günahı olmayan ortanca çocuklar için zorluklar bunlardan ibaret de değildir. Yani sadece ayak işleri değildir ortanca çocuğun küçücük omuzlarına yüklenen sorumluluk. Her olayda arada kalan, her şeyde ortaya atılan ortanca çocuklar için ortada olmak çoğu zaman can sıkıcı olmaktadır. Eve yeni bir üyenin gelmesiyle başlayan arada kalmışlık macerası, ortanca çocuğun hayatı boyunca devam edecektir. Büyüğüne saygılı olmak, küçüğünü ise hep alttan almak zorunda kalan ortancalar için hayat bazen gerçekten çok zordur.

Evin küçüğü olma lüksünü elinden kaybeden ortanca çocuğun hayatı bundan sonra değişecektir. Artık “yine mi ben, neden ben” demeye başlayacak, ama bir süre sonra bu durumu çaresiz kabullenecektir. Çoğunlukla görmezden gelinecek ve zamanla tek başına eğlenmeyi öğrenecektir. Kimilerine göre ortanca çocuk olmak dezavantajlı bir durum olsa da, yapılan araştırmalar bu çocukların diğerlerine göre çok daha başarılı olduğunu kanıtlamıştır. Hem dünyaca ünlü isimler arasında da ortanca çocuk olan sayısız başarılı isim bulunmaktadır.

Örneğin, ABD devlet başkanlarının yarısından fazlasının ortanca çocuk olduğu bilinmektedir. Bunun yanında Madonna, Warren Buffett, Jennifer Lopez, Bill Gates, Donald Trump, Martin Luther King Jr, Abraham Lincoln gibi daha bir sürü başarılı ismin ortanca çocuk olduğunu biliyoruz. Anlayacağınız ortanca çocuk olmak, sanıldığı kadar kötü olmayabilir. Hatta doğrusunu söylemek gerekirse, ortanca çocukların kardeşler arasındaki en güçlü çocuk olduğu söylenmektedir. Kendisini pek çok açıdan geliştiren ve diğerlerine göre daha başarılı hayatlar yaşayan ortanca çocuklar, yere sağlam basmayı küçük yaşta öğreniyorlar. İnanmıyorsanız, aşağıdaki maddelere bir göz atın derim. Çünkü bugün kendini hep en şanssız çocuk olarak düşünen ortancaların sahip olduğu bazı avantajlardan ve neden daha başarılı olduklarından bahsedeceğiz. İşte başlıyoruz:

Problem Çözme Konusunda Ustalaşırlar!

Ortanca çocukların sorun çözme konusunda ne kadar yetenekli oldukları şüphe götürmez bir gerçektir. Çünkü onlar genellikle ara bulucu rolünü sütlenirler. Küçük ve büyük kardeşler arasındaki orta yolu bulan sürekli onlardır. Her iki tarafın da dilini anlayan ve taraflarla nasıl konuşması gerektiğini ayarlayan ortancalar, sorunlara çözüm bulma konusunda epey ustalaşırlar. Daha çok küçükken kazanmış oldukları bu yetenekleri sayesinde, diğerlerine göre hayatta çok daha başarılı olurlar.

Risk Almaktan Korkmazlar!

Ortanca çocuklar risk almak konusunda da diğerlerine göre çok daha cesur davranırlar. Çünkü onlar diğer kardeşlerden daha bağımsız olarak büyürler. Ne büyük çocuk gibi ilk göz ağrısı olmanın verdiği aşırı korumacı yaklaşımla karşılaşırlar ne de küçük çocuklar gibi şımartılırlar. Kendi hallerine bırakılan ve çoğunlukla görmezden gelinen ortancalar, bu durum neticesinde karar verme konusunda kendilerini geliştirirler. Diğer kardeşlere göre çok daha bağımsız ve cesaretli olan ortanca çocuklar, işte bu nitelikleri sayesinde başarıya daha yatkındırlar.

Nazik ve Anlayışlılar!

Evet, ortanca çocukların diğerlerine göre daha başarılı olma nedenleri arasında kibar ve anlayışlı olmaları da var. Çünkü onlar büyük ya da küçük olmanın verdiği avantajlı durumu yaşamıyorlar. Büyüğüne karşı her zaman saygı göstermek, küçüğüne karşı da anlayışlı olmak durumundalar. Uzun lafın kısası; “sen sus, o senin büyüğün, ama sen büyüksün o daha çocuk” gibi sözlerle büyütülen ortanca çocuklar, daha minicikken kibar ve anlayışlı olmayı öğreniyorlar.

Para Yönetimi Konusunda Başarılılar!

Ortanca çocukların başarılı olma nedenleri arasında para yönetimi konusunda kazandıkları yetenekler de var. Çünkü onlar evin havalı büyük çocuğu ya da şımarık küçük çocuğu gibi istedikleri her şeyi alamıyorlar. Abla ya da abinin kıyafetleriyle büyüyor, diğer kardeşler kadar çok para harcayamıyorlar. Aileler bunu bilinçli yapmıyor olabilir, ama bu şekilde aslında ortanca çocuğun para yönetimi konusunda da başarılı olmasını sağlıyorlar. Onlar kardeşleri gibi sürekli bakkala markete koşarak bir haftalık harçlıklarını bir anda harcamıyorlar. Diğer haftaya kadar o parayla idare etmeleri gerektiğini bildikleri için, her zaman daha idareli ve tutumlu oluyorlar.

Genellikle En Akıllı Kardeş Oluyorlar!

Ortanca çocuklar, büyük kardeşe sahip oldukları için onlardan bir şeyler öğrenebiliyorlar. Ancak bir de küçük kardeşi olduğu için öğrendiklerini ona da aktarmak zorunda kalıyorlar. Zorunda dedim, ama siz buna aldanmayın. Çünkü bu kötü bir durum değil. Evin ne büyük ne de küçük çocuğunun sahip olmadığı bu avantaj sayesinde ortanca çocuklar, genellikle evin akıllısı olarak nitelendiriliyorlar. Küçük yaşta hem öğrenmeyi hem de öğretmeyi öğrenen ortancalar bu nedenle diğerlerine göre daha başarılı oluyorlar.

Karar Verme Konusunda İyiler!

Bu durumu bir örnekle açıklamak istiyorum. Mesela, üç kardeşin dışarıda dolaştıktan sonra eve doğru gitmek için yola çıktığını düşünün. Tabii, bu sırada ne taraftan gitmeleri gerektiğini konuşuyorlar. Her zamanki gibi büyük kardeşle küçük kardeş ortak bir karara varamıyorlar. İşte bu durumda ortanca kardeş devreye girerek, uzlaşmacı tavrıyla tartışmaya noktayı koyan kişi oluyor. Anlayacağınız ortanca çocuklar karar verme konusundaki yeteneklerini de küçük yaşta kazanıyorlar. Doğal olarak da mantıklı yaklaşımları sayesinde genellikle doğru kararlar alarak hayatta başarılı oluyorlar.

Özgürler!

Hani ortanca çocukların genellikle şikayet ettiği görmezden gelinme, ilgisiz bırakılma gibi durumlar var ya; işte bu durumlar aslında sanıldığı kadar kötü değil. Çünkü ortanca çocuklar bu sayede çok daha özgür oluyorlar. Kendi kararlarını vermeye alışan ortanca çocuklar, büyük ya da küçük kardeşe göre daha bağımsızlar. Birilerinin ilgisini çekmeden ya da onayını beklemeden de hareket edebilen ortancalar, küçükken şikayet ettikleri bu durumun faydasını yetişkin olduklarında fazlasıyla görüyorlar.

Öz Güvenleri Yüksek!

Evet, ortanca çocuklar öz güven bakımından da diğer kardeşlere göre daha başarılılar. Peki, neden? Şöyle ki büyük kardeşler en büyük oldukları için her zaman doğru olanı yapmaya çalışırlar. Bu da üzerlerinde gereksiz bir baskı oluşturarak, öz güven konusunda sıkıntı yaşamalarına sebep olur. Küçükler de her zaman büyük sözü dinlemek zorunda hissettikleri için aynı sonuçla karşılaşırlar. Ortancaların ise böyle bir yükümlülükleri yoktur. Onlar ne örnek olmak zorundalardır, ne de sürekli birilerinin sözünü dinlemek. Neyin doğru neyin yanlış olduğuna kendileri karar veren ortancalar, işte bu nedenlerden dolayı kendilerine daha çok güvenirler.

Daha Üretkenler!

Nedendir bilinmez, ama evin büyük çocuğu küçüklere bir şeyler yaptırmaktan fazlasıyla zevk alır. Kendi işlerini bile küçüklerine yaptıran abla-abiler bu nedenden dolayı tembelliğe alışırlar. Öte yandan, “tekne kazıntısı” olarak da anılan küçük kardeş ise yapamama bahanesi altında kendi işlerini evin diğer üyelerine yaptırır. Yani kendi işini yapan tek kişi yine arada kalan ortanca çocuktur. Bu nedenle de evin en üretkeni ve en yaratıcısı çoğu kişinin ezildiğini düşündüğü ortanca çocuk olur.

İletişim Konusunda Yetenekliler!

Arada kaldıkları için hem büyüğüyle hem de küçüğüyle anlaşabilen ortancalar, kendilerini iletişim konusunda da geliştiriyorlar. Kimi zaman küçük kardeşiyle oturup oyun oynayan, kimi zaman da büyük kardeşiyle vakit geçiren ortancalar; kiminle nasıl iletişim kurmaları gerektiğini biliyorlar. Büyük ihtimalle bunu bilerek yapmıyorlar, ama herkesle anlaşabildikleri için gelecekteki hayatlarında diğerlerine göre çok daha başarılı oluyorlar.

Paylaşımcı ve Adiller!

Yeni eşyalar ve oyuncaklar konusunda evin en bahtsızının ortancalar olduğunu hepimiz biliyoruz. Çünkü onlar genellikle ablasının ya da abisinin eşyalarıyla büyüyorlar. Küçülen kıyafetlere ve eski oyuncaklara aşina olan ortancalar, aynı zamanda eve gelen yeni kardeşle kendi eşyalarını paylaşmak zorunda kalıyor. “O küçük, bırak oynasın!” sözleriyle bütün oyuncaklarından vazgeçmek durumunda kalan ortancalar, bu özellikleriyle de paylaşımcı ve adil oluyorlar. Pek çoğu yardımsever, eli açık ve adil olan ortanca çocukların hayatta başarılı olmalarının açık nedenlerinden bir tanesi de kesinlikle bu yönleri!

Egoları Yüksek Değil!

Babasının arabasını alma yetkisi olan ve eve geç saatlerde girebilen büyük kardeşin egosu yüksek olabilir. Keza el bebek göz bebek büyütülen küçük kardeşin de öyle! Ancak ortanca çocuklarda durum farklıdır. Evet, belki onlar diğer kardeşlere göre kendilerine çok daha fazla güvenmektelerdir; ancak bu egolarının yüksek olduğu anlamına gelmez. Hatta ortancaların egolu insanlardan hiç hoşlanmadığını rahatlıkla söyleyebilirim.

Daha Az Hata Yaparlar!

Evin büyük çocuğu bir sürü hata yaparken, ortanca çocuk bu hataların yapılışını ve sonuçlarını izleme avantajına sahiptir. Küçük çocuk ise bu sırada büyük ihtimalle başka şeylerle meşguldür. Hatta belki de olup bitenin farkında bile değildir. İşte bu durum, ortanca çocuk için yine avantaj sağlamaktadır. Çünkü ablasının veya abisinin nasıl hata yaptığını görmüştür. Bu onun aynı hataları yapmamasını ve olaylardan ders almayı öğrenmesini sağlar. İşte bu nedenle, ortanca çocuklar hem gençlik hem de yetişkinlik dönemlerinde diğerlerine göre çok daha az hata yapmaktadırlar.

Evet, bu maddelerden sonra kendinizi hala şanssız hissediyor muzunuz sevgili ortanca çocuklar? Bence şu anda evin en büyüğü ya da en küçüğü olmadığınız için seviniyor olmalısınız. Yani en azından ben tam bir ortanca olarak böyle düşünüyorum. Baksanıza, ilk göz ağrısı ya da değerli miniği olmayarak ne kadar çok şey kazanmışsınız… Siz başarılı olmak için sahip olmanız gerekenleri diğerlerinden çok daha önce istemsizce öğrenmişsiniz. Bence bundan sonra arada kalmışlığınızla gurur duymalısınız. Şahsen ben öyle yapacağım.