
Tüm dünyayı etkisi altına alan COVID-19 pandemisi 456 bin insanın ölmesine sebep olmasının yanında daha ciddi bir problem olan ekonomiye de darbe vurmaya devam ediyor.
Birçok ekonomist salgının bu şekilde devam etmesi ve ekonomide yarattığı hasarın bir an önce telafi edilememesi halinde dünyaya vereceği zararın çok daha büyük olacağını düşünüyor.
Güncel rakamlara göre vaka sayısı 8.5 milyonu aşarken, Dünya Bankası küresel ekonominin bu yıl %5,2 oranında küçüleceğini tahmin ediyor. Pandeminin eğitim üzerindeki etkilerini değerlendiren banka, okulların aylardır kapalı olması sebebiyle ekonomiye vereceği zararın 10 trilyon dolara ulaşacağını öngörüyor.
Dünya Bankası’na göre 24 Mart’tan bu yana 1,6 milyara yakın çocuğun eğitim hayatı aksadı.How have education and learning changed as a result of the #COVID19 pandemic and what should countries in #CentralAsia focus on today? Find out more in this blog by @WorldBankECA #CentralAsia Director Lilia Burunciuc @Liliabur https://t.co/7NRQgMO778
— World Bank (@WorldBank) June 18, 2020
Koronavirüs için en riskli grup 65 yaş üstü ile kronik rahatsızlığı olanlar. Çocuklar hastalığı çok hafif şekilde atlatmasına ve tehlike arz etmemesine rağmen güçlü bir taşıyıcı oldukları için pandemide önemli bir kesimi temsil ediyor.
Bu bağlamda tüm dünyada salgının pik yaptığı Mart ayının ortasından itibaren milyonlarca okul eğitim hayatına ara verdi.
Öğrencilerin online eğitimlerle derslerine devam etmeleri sağlandı. Ancak internete erişimi olmayan veya anne babasının çalışma durumundan dolayı uzaktan eğitime katılamayan öğrenciler aylardır derslerinden geri kaldı.
Dünya Bankası düşük ve orta gelirli ülkelerdeki çocukların %53’ünün eğitim yoksulluğu yaşadığını belirtiyor. Bu nedenle salgın süresince 7 milyona yakın öğrencinin okulu bırakabileceği düşünülüyor.
Krizin zaten var olan eğitim boşluklarını daha da genişleteceği, hükümetlerin özellikle ihtiyaç sahibi öğrencilerin ihtiyaçlarını gidererek, herkese fırsat eşitliği yaratması gerektiği ifade edildi.
Çocukların bu dönemde ezberci sistem yerine; düşünme, problem çözme, kendi kendini yönetme ve dijital becerilerinin artırılması gibi alanlara yöneltilmesi gerektiğine dikkat çekildi.
Ekonomik durumu iyi olan ailelerin çocuklarına iyi bir çalışma ortamı ve gerekli teknolojik avantajları sağladığı fakat bu durumun her kesim için aynı olmadığı ifade edildi.
Buraya kadar anlattığımız eğitim konusunda meydana gelen hasarlar olurken işin bir de mali tarafı var.
2016 verilerine göre küresel gayrisafi yurt içi hasılanın %4,5’ine yakın. İlk ve ortaöğretim öğrencilerine Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD) üyesi ülkelerde ortalama 9.800 dolar harcandı. Bu rakam Amerika Birleşik Devletleri’nde 13.600 dolar olmuştu.
Dünya Bankası’nın son yaptığı değerlendirmede, pandemi etkisiyle eğitimde meydana gelen kayıpların zaman içerisinde küresel ekonomiye 10 trilyon dolarlık zarar olarak yansıyacağı söylendi.
Mevcut durumda 130’a yakın ülkede uzaktan eğitim sistemi uygulanıyor. Çin ve İran başta olmak üzere birçok ülkede ikinci dalganın başlaması bu durumun bir süre daha devam edeceğini gösteriyor.
Banka, temel sağlık hizmetlerinin 6 ay boyunca %45’e yakın azalmasının 1 milyondan fazla çocuğun ve 50 binden fazla annenin ölmesine sebep olabileceğini aktarıyor. Orta ve düşük gelirli ülkelerde krizin; cinsiyete dayalı şiddet, çocuk evliliği, çocuk yaşta anne olma gibi çok daha derin sorunlara yol açabileceğine dikkat çekiliyor.