Moody’s Türkiye’nin Kırılganlık Riski Seviyesini Yükseltti

Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Moody’s, ABD veya Almanya ile yaşanabilecek olası bir gerilimin Türk lirasının tekrar güç kaybetmesine neden olabileceğini belirterek, kırılganlık riskinin arttığını bildirdi. Kurum analistleri yurt dışından sağlanması gereken yüksek tutarda finansman sebebiyle, Türkiye’nin dış risklere karşı kırılganlığının arttığını belirtti.

Bu değişikliğin yapılmasında ilk olarak yüksek yurt dışı finansmanı gösterilirken, düşük tasarruf oranlarına, enerji ithalatına ve ihracatın yüksek ithalat içeriği gibi faktörlerden kaynaklanan yapısal cari işlemler açığına dikkat çekildi. Yurt dışı ve döviz yükümlülüklerine kıyasla mütevazi kalan döviz cinsi varlıkların da dış kırılganlığı artırdığı eklendi.

Tüketim ve yatırım oranlarındaki gerilemeyle birlikte cari açığın da azalacağını tahmin eden Moody’s, öte yandan dış finansman gereksinimi azalsa bile yeniden finans edilmesi gereken yükümlülüklerin azımsanmayacak miktarda olduğunu anımsattı. 2018 yılında yaşanan rahip Brunson krizi ABD ile iplerin iyice gerilmesine sebep olmuştu.

Bu gerilim geçen yıl Ekim ayından itibaren kısmen azalsa da, Türkiye’nin Rusya’dan aldığı S-400 füzeleri nedeniyle tekrar hareketli bir döneme girildi. Diğer yandan Almanya’nın Türkiye’ye giden turistlere yönelik seyahat uyarısını sertleştiği hatırlatıldı. Moody’s raporunda, bu tür diplomatik anlaşmazlıkların yeni bir gerilime sebep olmasının Türk lirasına güç kaybettireceği yorumlandı.

Haftalardır 5,40 – 5,50 dar bandında seyreden dolar kuru dünkü işlemlerde 5,48’e kadar yükseldi. Türk lirası 2019 yılının başından bu yana dolar karşısında %3’ten fazla değer kaybetti. TL diğer gelişen ülke para birimlerinden negatif ayrıştı.

Uzman analistlerden Işık Ökte, TL’nin gelişen ülke kurlar rallisine katılamamasının ana sebepleri olarak petrol fiyatlarının yüksek gitmesini, 2018 Eylül – 2019 Ocak dönemindeki yabancı sıcak para akışının tersine dönmesini gösterdi. Saat 10:00’da 5,4792 liradan işlem gören dolar kuru, bu akşam açıklanacak olan FED faiz kararlarına odaklandı.

ABD Merkez Bankası’nın Mart toplantısı piyasaların en önemli gündem maddesi olarak öne çıkıyor. Yatırımlar faizlerde bir değişiklik yapılmasını öngörmüyor. Ancak artış tahminlerinin düşürülüp, düşürülmemesi konusunda sinyaller alınmaya çalışılacak.

Tacirler Yatırım Araştırma Müdürü Özlem Bayraktar Gökşen ekonomik büyüme ve çekirdek enflasyonda aşağı yönlü revizyon olabileceğini öngördü. Yurt içinde piyasaların yönünü değiştirecek önemli bir veri akışı bulunmazken, yurt dışında Brexit gelişmeleri, ABD – Çin arasındaki ticaret görüşmeleri ve diğer jeopolitik riskler izleniyor olacak.