Tekdüze yaşamaktan bıkıp usandınız mı? Yani siz de her günün bir öncekinin aynısı olmasından şikayet ediyor musunuz? Büyük ihtimalle bu sorunun cevabı içtenlikle verilmiş bir evet olacaktır. Çünkü kime sorsanız, her şeyin aynı olduğunu, hayatın ne kadar da sıkıcı olduğunu ve zaman zaman kendini aynı şeyleri yapmaya programlanmış bir robot gibi hissettiğini söyleyecektir. Tabii, çok küçük bir azınlık dışında kalan herkes! Çünkü bazıları hayata renk katmanın ne demek olduğunu gerçekten iyi biliyor. Evet, bazıları eline fırçalarını almış usta bir ressam gibi karanlık bir tuvalin üzerinde ne yapması gerektiğinin, nereye ne çizeceğinin, resmin soluk bölümlerini nasıl canlandıracağının farkında! Peki, bu insanların sırrı ne?
Onların her gün gittikleri tam zamanlı bir işleri yok mu? Ya da her gün yerine getirilmesi gereken sorumlulukları? Toparlanmayı bekleyen bir evleri? Sürekli ilgi isteyen çocukları, eşleri, arkadaşları, sevgilileri? Elbette var! Monotonluktan şikayet etmeyen bu insanların da tıpkı diğerleri gibi belli başlı yükümlülükleri var. İstisnasız her gün yapılması gerekenler, onların hayatlarında da mevcut! Ancak onlar bu yapılacaklarını farklı şekillerde uygulayarak eğlenceli hale getiriyorlar. Çalışmayı, evde iş yapmayı, çocuklarla ilgilenmeyi, kuyruklarda dakikalarca beklemeyi, tıkış tıkış otobüslerin içinde hiç geçmek bilmeyen dakikaları ve aklınıza gelebilecek daha bir dizi sıkıcı şeyi renklendirerek kendilerini monotonluk uçurumundan yuvarlanmaktan kurtarıyorlar.
Anlayacağınız, uğraşmadığınız takdirde hayatınızı hiçbir şekilde monotonluktan kurtaramazsınız. Çaba vermeden, emek harcamadan sıkıcı bir yaşamın esareti altından çıkabilmeniz mümkün değil. Yani hayatınızın capcanlı olmasını istiyor, gülüşlerinizin her gün aynı parkta oynayan; ama bundan hiçbir zaman sıkılmayan çocuklarınki gibi olmasını diliyorsanız, kesinlikle bunu yapabileceğinizi bilmelisiniz. Yani istediğiniz takdirde hemen şimdi hayatınızı canlandırabilirsiniz. Nasıl mı? Hemen aşağıdaki küçük öneriler sayesinde!
Her Gün En Az Bir Tane Farklılık Yapın!
Bu tamamen sizin elinizde! İşe arabanızla gidiyorsanız, otobüse binmeyi deneyin. Zaten otobüs kullanıyorsanız, birkaç durak ötede inerek yürüyün. Hazır bahar da gelmişken, şu 12 haftalık sürecin keyfini çıkartın. Öğle aralarınızda yeşil bir alana gidin, ayakkabılarınızı çıkartın ve toprağı hissedin. Yani diyorum ya yeter ki bir farklılık yapın. Yeter ki bu rutininizin dışında bir şey olsun. Robotikleşmiş hayatınızın içinden sizi çekip çıkartsın. Anlatabildim sanırım, öyle değil mi?
Tarzınızı Değiştirin!
Evet, görünüşünüzde fark yaratarak da hayatınızı renklendirmeniz mümkün! Mesela, yıllardır uzun kullandığınız saçınızı kısacık kestirmek gibi! Ya da son zamanların modası olan bıyık bırakmak gibi! Sürekli öyle giyinmenin vermiş olduğu alışkanlıktan vazgeçerek, üzerinizdeki memur kıyafetlerinden kurtulmak gibi! Yani nasıl görünüyorsunuz bilemem; ama daha önce hiç denemediğiniz bir tarzı deneyerek, tekdüzeliğe karşı açtığınız savaşta hanenize bir tane daha artı puan yazdırabilirsiniz.
Belki hemen şimdi alışverişe çıkmalı ve en yakınlarınızın bile sizi tanımakta zorluk çekmesine neden olacak yepyeni tarzda kıyafetler almalısınız. Ne diyorsunuz, bu sizce de çok eğlenceli olmayacak mı? Düşünsenize; deyim yerindeyse sizi hanım hanımcık görmeye alışmış insanların karşısına yırtık pantolonlar, salaş tişörtler ile çıkıyorsunuz. Ya da tam tersi! Burada yapmanız gereken tek şey, tarzınızın dışına çıkmak ve ortaya çıkan sonuçlarla eğlenmek!
Yeni Hobiler Edinin!
Biliyorum, klişe; ama yeni hobiler edinmenin size ne kadar iyi hissettireceğini tahmin bile edemezsiniz. Bir resim kursuna gitmek, yeni tanıştığınız insanlarla belki daha önce hayalini bile kurmadığınız bir şey tecrübe etmek, hayatınıza yeni heyecanlar katmak… Tüm bunlar size kesinlikle çok iyi hissettirecektir. Ayrıca bu sizi sadece monotonluktan kurtarmayacak, aynı zamanda daha kıvrak bir zekaya kavuşmanız için de faydalı olacaktır. Bu nedenle hemen şimdi kendiniz için bir iyilik yapın ve yepyeni bir hobi edinin.
Farklı Mekanlara Gidin!
Daha önce hiç gitmediğiniz bir yerlere gidin! Küçük, salaş bir kafeye, “asla buralarda bir şey yemem” dediğiniz seyyar satıcılara ya da çok lüks bir restorana! Tarzınızın dışına çıkın ve hayatınızda bir değişiklik yapın! Farklı mekanlara gittiğinizde pek çok açıdan yeni deneyimler kazanacağınızdan emin olabilirsiniz. Bu şekilde yeni tatlar deneyebilir, tamamen değişik bakış açılarına sahip insanlar tanıyabilir ve daha bir sürü farklılık yaşayabilirsiniz.
Spora Başlayın!
Evet, kesinlikle spora başlamalısınız. Belki daha önce birkaç kez başarısız spora başlama girişiminde bulunmuş olabilirsiniz. Ama bu kez farklı olmalı! Yani spora başlamalı ve onu sürdürmelisiniz. Hem öyle ilk etapta çok sıkı çalışmanıza gerek de yok. Sadece küçük egzersizler bile hayatınıza renk katmanızda inanılmaz derecede faydalı olacaktır. Günlük yürüyüşler, temiz havada yapılan koşular, basit ısınma hareketleri ile ruh halinizi iyileştirebilirsiniz. Hatta seviyorsanız, spor yapmak yerine dans etmeyi tercih edebilirsiniz. Müziğin sesini açın ve hayatınıza hareket katın!
Müziğin Gücünü Hissedin!
Müzik gerçekten ruhun gıdası! Bunu aklınızdan hiç çıkarmayın! Sıkıldığınız anlarda kendinizi müziğin sihirli etkisine bırakın ve modunuzda yaşanacak ani değişikliği bekleyin. İşe giderken, çalışırken, temizlik yaparken yanınızdan hiç ayırmayacağınız partner olarak müziği de alın. Onunla birlikte yapılan her işin nasıl da kolaylaştığına, sıkıcı sorumlulukların gözünüze nasıl da daha eğlenceli hale geldiğine yürekten inanabilirsiniz. Evet, monotonluktan kurtulmak için yanınızda sürekli taşıyacağınız silahlardan bir tanesi de kesinlikle müzik olmalıdır.
Kendinizi Dinlemeyi Öğrenin!
Bunu her gün yapmalısınız. Hani hayatın çok sıkıcı olduğunu düşünüyorsunuz ya! Hani sizden başka herkesin mükemmel yaşantıları olduğunu zannediyorsunuz ya! Hani sosyal medyadan takip ettiğiniz arkadaşlarınızın nasıl bu kadar eğlenceli hayatlar yaşadığına anlam veremiyorsunuz ya! İşte tüm bunların cevabını, kendinizi dinlemeyi öğrendiğinizde verebileceksiniz. Sizi sıkan şeyin aslında monotonluk olmadığını, asıl problemin bakış açınızdan ve işleri yapış şeklinizden kaynaklandığını işte o zaman anlayabileceksiniz. Gülüşlerini kıskandığınız insanların bunun için uğraştıklarını anladığınızda, siz de “hayat çok sıkıcı” diye düşünmekten vazgeçeceksiniz. Kaldı ki bu dünyadaki hiçbir canlı hayatının onu sıkacak kadar uzun sürmeyeceğini de anlamış olacaksınız.
Küçük Kaçamaklar Yapın!
Belki her hafta sonu değil, ama arada sırada küçük yolculuklara çıkarak hayatınıza hiç ummadığınız kadar çok heyecan katmanız mümkün! Hem bunu yapmak için öyle çok fazla para harcamanıza da gerek yok! İnternette küçük bir araştırma yaparak, kıyıda köşede kalmış; ama geçekten muhteşem olan tatil mekanları, butik oteller, şirin pansiyonlar bulabilirsiniz. Sevdiklerinizle ya da tek başınıza yapacağınız bu küçük tatiller; yaşantınızda kesinlikle büyük fark yaratacak, kaybettiğiniz heyecanınızı geri kazanmanızı sağlayacaktır.
Yıllar Öncesinde Kalan Arkadaşlarınızla İletişime Geçin!
Hepimizin hayatında bir zamanlar arkadaşlık ettiğimiz, ama bazı nedenlerden dolayı görüşmeyi kestiğimiz insanlar var değil mi? Kesinlikle, var! Yıllar önce yediğimizin içtiğimizin ayrı gitmediği yurt, ev arkadaşları, bir zamanlar sıkı dost olduğumuz iş arkadaşları, kısa zaman dilimleri içerisinde tanışıp sonra unuttuğumuz insanlardan bahsediyorum. Düşününce hayatınızda ne kadar çok unutulmuş insan olduğunu siz de göreceksiniz. Peki, uzun zamandır görüşmeye fırsat bulamadığınız ve aslında konuşacak bir sürü şeyinizin olduğu bu eski arkadaşlarınız için zaman ayırmaya ne dersiniz? Evet, hemen şimdi bir zamanlar hayatınıza güzel renkler katmış ve şimdi de katacağını düşündüğünüz insanlarla görüşmek için ilk adımızı atın!
Ev Zamanınızı İyi Değerlendirin!
En başta da dediğim gibi, monotonluktan kurtulmak tamamen sizin elinizde! Mesela, her gün işten çıkıp eve gittiğinizde aynı şeyleri yapıyor; yemek, bulaşık, televizyon, duş ve yatak gibi rutinlere uyuyorsanız, öncelikle kendinizi bundan kurtarmalısınız. Mesela, yemeğinizi arada sırada dışarıda yiyebilirsiniz. Saçma sapan televizyon programları izlemek yerine kitap okuyabilir, film izleyebilirsiniz. Yumuşak müzikler eşliğinde şöyle uzun güzel bir banyo yapabilir; ardından kremler, maskelerle kendinizi şımartabilirsiniz. Eğer varsa çocuklarınızla farklı aktiviteler yapabilir hem kendiniz hem de onlar için eğlenceli olacak oyunlarla vaktinizi çok daha iyi bir biçimde değerlendirebilirsiniz. Sonuçta, rutininizi ve sizi sıkan şeyleri en iyi bilen kişi sizsiniz. İşte bunların yerine değişik bir şeyler yapmak da tamamen sizin isteğinize ve yaratıcılığınıza kalıyor!
Sürekli Bulunduğunuz Mekanların Dekorasyonunu Değiştirin!
Yani diyorum ki evinizin ya da iş yerinizin dekorasyonunu değiştirin. Şimdi hemen öyle “sanki bunun için para var” diye düşünmeyin. Çünkü size evinizi yıkın ve baştan yapın demeyeceğim. Küçük dokunuşlarla da pekala bulunduğunuz yerleri güzelleştirebilirsiniz. Örneğin; kullanılmış eşya satan dükkanları dolaşarak işinize yarayan bir şey olup olmadığına bakabilir, mağazaların indirim reyonlarına, kampanyalı internet sitelerine göz atabilirsiniz. Eğlenceli çerçeveler alarak sevdiklerinizin fotoğraflarını evinizi veya iş yerinizi renklendirmek için kullanabilirsiniz. Ya da tamamen kendi yeteneklerinizi kullanarak yaşam alanlarınıza renk katabilirsiniz. Unutmayın ki, değişikliğin her türlüsü iyidir. Küçücüklerin bile!
Aslına bakarsanız, yukarıda sizin bilmediğiniz bir şeyden bahsetmedim. Sadece farkındalığınızı arttırmanız için size yapabilecekleriniz konusunda küçük bir başlangıç yolu göstermeye çalıştım. Sonuçta; siz güne “bugün de dünün aynı” diye başlarsanız, olabilecek güzel ve farklı şeylere karşı kendinizi otomatikman kapatmış olursunuz. İşte bunu yapmamalısınız! Evet, her gün aynı hayatı yaşadığınızı düşünüyor olabilirsiniz. Evet, her gün aynı işle zamanınızı geçiriyor olabilirsiniz. Genel olarak baktığınızda durum bu! Oysaki ayrıntılardaki küçük değişiklikleri görmeye başladığınızda, güne “acaba bugün neler olacak?” düşüncesiyle heves içinde başlayacaksınız. İşte o zaman işe gidiş yolunuzda annesinin kolunun ardından size dostça gülen çocuğu fark edebilecek, onun o gün içinde karşılaştığınız ilk güzel farklılık olduğunu açıkça görebileceksiniz.
Yazınız bana, kendimi iyi hissettirdi. Adımlar küçük olduğu için yapılabilir duygusu verdi. Üstelik bunların hepsini önceleri yapıyor olduğumu hatırladım. Teşekkür ederim.