
Adını tüm dünyaya en büyük Ar-Ge merkezlerinden biri olarak lanse ettiren Xerox Parc‘a, teknolojik gelişimlerin merkezidir diyebiliriz. Otonom araçlarda gelinen noktalara baktığımızda; Tesla’nın daha çok geliştirdiği bu sistemlere karşı Toyota, uzun süredir yaptığı bu programlarda üst seviyeye gelmeyi başardı. Kendi kendine gidebilen sürüş teknolojisinde biliyoruz ki nesnelerin algılanması, tepki süreleri, analiz hızları vb. durumlar genel otonom sürüşün yapılabilmesi için gerekli olanlar.
Ancak bazı durumlarda araçların görme menzilleri, cisimleri sağlıklı şekilde algılayamamasına neden oluyor. İşte tam da bu konu üzerine firma, tarama alanlarını genişleterek farklı dalgalı anten geliştirdi.
Digital Eye adındaki sistem; uzaktaki cisimleri daha iyi algılayacak ve birbirleri arasındaki boyutsal farkları daha iyi analiz edebilecek.

Otonoma destek gördüğümüz gibi Xerox Parc ile birlikte Metawave‘den geldi. Böylelikle radar teknolojisinin uçaklarda olduğu gibi günlük yaşantımızda kullandığımız otomobillere de entegre edileceğini anladık. Ve, Matewawe gibi bir şirketin kuracağı ortaklıklar ve sistem yayması durumunda, dünyada sözü geçen şirketler arasında pozisyon bulacaktır.
Metawave CEO’su Maha Achour; “Metawave, yapay zeka ve metamalzemeler üzerine devrim niteliğinde kablosuz teknoloji çözümleri üretmeyi hedefleyen start up bir şirket. Metawave’i adaptif metamalzemeler ve yapay zeka kullanarak, kablosuz teknolojilere boyut atlatmak için kurduk. Teknolojimiz otomotiv endüstrisinin radarlar hakkındaki düşüncelerini kökten değiştirecek. Şirket olarak misyonumuz gerçek 3 boyutlu görüntü sağlayabilen, Araçtan Altyapıya (V2I) ve Araçtan Araca (V2V) iletişim gerçekleştirebilen yüksek zekalı ve performanslı otomobil radarları üretmek” dedi. V2I ve V2V iletişim içeriğinin benzerini Mercedes’te görmüştük.