Japonya Merkez Bankası’ndan gelen faiz artırımına ilişkin açıklamalar, piyasalarda bir miktar toparlanma yarattı. Söz konusu açıklamaların, BOJ’un politika yapımındaki beyin olarak görülen yöneticisi Uchida’dan gelmesi dikkat çekti. Uchida, piyasalarda istikrarsızlık sürerken Japonya’nın faiz artırmayacağına işaret ederek “şu anki parasal gevşeme seviyelerini şimdilik korumak gerekiyor” dedi.
Etki sürerken ünlü ekonomist Mohamed El-Erian, gelen açıklamaları değerlendirdi.
Bloomberg Opinion’daki köşe yazısında Japonya Merkez Bankası’nın yeni bir politika sinyaline verilen ani piyasa tepkisinin bir kez daha FED liderliğindeki merkez bankalarının yirmi yıldır kendileri için yarattığı ikilemi gözler önüne serdiğini belirtti.
El-Erian, bu noktada Paul Volcker yaklaşımına atıfta bulundu.
Paul Volcker, 1979 yılından 1987’ye kadar FED başkanlığı görevini yapmış ve ABD ekonomisinin tarihini değiştirmişti. Yüksek enflasyonu düşürmek için yaptığı faiz artışları (yüzde 21,5’e kadar yükseltti) nedeniyle işsizlik artarken imalat, tarım ve inşaat sektörlerinde daralmalar yaşanmış, 80’li yılların başında yaşanan durgunluk, Büyük Buhran sonrası en kötü ekonomik gerileme olmuştu.
Ünlü ekonomiste göre çok az merkez bankası yöneticisi, enflasyon sarmalını kırmak için Paul Volcker’ın 1980’lerin başında oynadığı rolü üstlenmeye ve risk almaya istekli görünse de herkes bugün de o zaman olduğu kadar doğru olan bir şeyi aklında tutmalı.
“Kalıcı finansal istikrar gerçek ekonomik istikrar gerektirir ve bunun tersi de geçerlidir.” ifadeleriyle devam etti.
Uchida’nın “yurt içi ve yurt dışındaki finansal ve sermaye piyasalarının aşırı oynak olması nedeniyle merkez bankasının parasal genişlemeyi şimdilik sürdürmesi gerektiği” yönündeki açıklamasını, kısmen küresel hisse senedi kayıpları konusundaki dış gerginliğe yanıt olarak ortaya çıktığından şüphelendiğini aktardı.
Zaten açıklama sonrasında Japon yeni üzerine yeni carry trade’ler yapılırken yen yüzde 2’den fazla düştü.
El-Erian; piyasaları, Japonya’da ve ötesinde finansal ve ekonomik istikrarı tehdit eden bir pozisyonu artırmaya teşvik etmek yerine BoJ’un amacının, bu tür ticaretin kalan aşırı seviyelerini daha düzenli bir şekilde çözmek için bir fırsat sağlamak olması gerektiğini vurguladı.
“BoJ’un benimsemek zorunda hissettiği duraklamanın sonunda ülkenin ekonomik refahıyla çatışması muhtemeldir.” dedi.
Ünlü ekonomiste göre bu yapılandırma yeni değil. Son yirmi yıldır merkez bankaları, ekonomik ve finansal dengesizliklerle başa çıkmak için zor ama gerekli adımları atmaya çalışsalar da piyasa baskısı altında pes ettiler.
Fakat bu ne kadar uzun sürerse, tehlike de o kadar büyük olur. Çünkü temeldeki ekonomik kırılganlıklar ve finansal istikrarsızlığı bozma riski aynı derecede artar.
Mohamed El-Erian’a göre sistemin bir Volcker anına ihtiyacı var. Tıpkı 1980’lerin başında FED başkanı olarak ekonomi üzerindeki enflasyonun etkisini kırmaya çalıştığı ve bunu başardığı zamanki gibi bir ana.
“Şimdi ihtiyaç duyulan şey, piyasaların merkez bankalarını zorbalık etme fiili yeteneğini kırmaktır. Bu olmadan, hepimizin tekrar ve zor yoldan kalıcı ekonomik istikrar ve gerçek finansal istikrarın bir araya gelmesi gerektiği dersini öğrenme riskiyle karşı karşıyayız.” dedi.