
Malezya Başbakanı Mahathir Mohamad, Pazartesi günü yaptığı açıklamada; ABD-Çin tarife savaşının öne çıkardığı yükselen korumacılığın ortasında ihracata bağlı ülkesinin ticari yaptırımlardan etkilenebileceğini söyledi.
Mahathir Güneydoğu Asya ülkesinde olası yaptırımların kaynağından bahsetmese de serbest ticaretin savunucularının şimdi “büyük ölçekte” kısıtlayıcı ticaret uygulamalarına izin vermeleriyle hayal kırıklığına uğradığını belirtti.
Başkent Kuala Lumpur’da bir konferansta Mohamed, ABD-Çin ticaret savaşına işaret ederek maalesef iki ateş arasında kaldıklarını dile getirdi.“Ekonomik olarak her iki pazara da bağlıyız ve fiziksel olarak da coğrafi nedenlerden dolayı arada kaldık. Yaptırımlar için bizim bir hedef olacağımıza dair bir öneri bile var.” dedi. ABD ve Çin, bu yıl Ocak ve Ağustos ayları arasında Malezya’nın en büyük üç ihracat ülkesinden ikisiydi. Singapur ise en önemli destinasyondu. Süper güçler arasındaki çarpışmanın etkisini hafifletmek için Mahathir, Malezya’nın bölge komşularıyla daha fazla iş birliği yaptığını söyledi.
Yenilebilir yağ, Malezya’nın gayrisafi yurtiçi hasıladaki hacminin yüzde 2.8’ini ve toplam ihracatın yüzde 4.5’ini oluşturuyordu. Sonuçta Avrupa Birliği bu yılın başlarında, ormansızlaşma kaygıları nedeniyle 2030 yılına kadar palm yağını yenilenebilir yakıttan çıkarmak için harekete geçmişti.
Ancak Avrupa Komisyonu’nun palm yağının çevresel kaygılar nedeniyle taşıt yakıtından aşamalı olarak çıkarılması gerektiğine karar vermesi, Malezya tarafından sert tepkilerle karşılaştı. Sanayi Bakanı Teresa Kok, yasanın kabul edilmesi halinde Avrupa ihracatına misilleme eylemlerle karşılık verecekleri konusunda uyarmıştı.
Ayrıca kararın, kabul edilemez bir çifte standardı ortaya serdiğini, aynı standardın soya fasulyesi yağına uygulanmadığını kaydetmişti. Çünkü palm hektar başına ABD’nin soya fasulyesinden sekiz kat fazla yağ üretiyordu ama Avrupa Komisyonu, soya fasulyesini düşük riskli olarak sınıflandırıyordu.