Malezya Başbakanı Huawei Teknolojisini Mümkün Oldukça Kullanmaya Çalıştıklarını Söyledi

ABD ve Çin arasındaki gerginlikten en çok yararlanacak ülkelerden biri olduğu söylenen Malezya’dan Huawei teknolojisi için bir haber geldi. Başbakan Mahathir Muhammed, mümkün oldukça Huawei teknolojisini kullanmaya çalıştıklarını söyledi. Daha önce ise ticaret savaşının ülkeye pozitif değer katacağı belirtilmişti.

Pek çok ülke, ABD’nin uyarısının ne kadar ciddiye alındığını gösterirken, Malezya’dan gelen bu hamlenin nasıl karşılanacağı merak ediliyor. ABD, müttefik ülkelere Çin merkezli Shenzhen firması tarafından üretilen teknolojiyi yasakladı ve cihazlar ile telekomünikasyon sistemlerinin potansiyel olarak bir ülkenin güvenliğini tehdit edebileceğini söyledi.

Bu uyarı, öncelikle Çinli şirketlerin istihbarat toplama çabalarını desteklemek için Pekin’in direktiflerini reddedemedikleri algısına dayanıyor. Huawei ise bir parçası olarak ürünlerinin casusluk için kullanılmasına asla izin vermeyeceğini birkaç kere dile getirdi.

Mahathir ise Tokyo’daki bir görüşme sırasında bu yöndeki merakları ortadan kaldırmış oldu. Mahathir, Japonya’nın Nikkei medya grubu tarafından desteklenen bir konferansta soru cevap oturumu sırasında, “Araştırması, Malezya’nın araştırma kapasitesinden çok daha büyük olan Huawei gibi büyük bir şirket üzerinde herhangi bir etki yapamayacak kadar küçüğüz,” dedi.

Bu nedenle teknolojisini mümkün oldukça kullanmaya çalıştıklarını söyleyen Mahathir, ülkesi için güvenlik tehdidi oluşturduğu endişelerini reddetti. Mahathir, Huawei’den bir istihbarat tehdidi olabileceğini kabul ederken, “Ama Malezya’da casus olacak ne var?” diye karşılık verdi.

Geçen yıl iktidardaki Barisan Nasional koalisyonunun iktidardan geçtiğini belirten bir şok seçiminin ardından görevine geri döndü. Uzun zamandır Batı’nın eleştirmeni olan Mahathir, özellikle Tayland, Endonezya ve Güney Kore’nin aksine Malezya’nın sermaye kontrolü uygulayan uluslararası bir kurtarmadan kaçtığı 1997 – 1998 Asya mali krizi sırasında bu eleştirileriyle dikkat çekmişti.

Mahathir, ABD’nin Huawei’ye baskı yapmasının yanı sıra Güney Çin Denizi’ne savaş gemilerinin gönderilmesinin ülkenin zayıfladığını gösterdiğini ve bu eylemlerin onunla yüzleşmek yerine Çin ile rekabet etmesi gerektiğini gösterdiğini söyledi. Mahathir, “ABD’nin sonsuza dek dünyadaki en iyi teknolojiye sahip yüce ulus olmayacağını kabul etmek zorundayız,” dedi.

“Çin ile diğer ülkeler arasındaki savaşların Çin’in zengin ve güçlü hale getirdiğini düşünüyoruz,” diyen Mahathir, “Fakirken Çin’den korktuk, şimdi ise zengin olduğu için Çin’den korkuyoruz,” ifadelerini kullandı.

İlgili Haber

Malezya Çin Bağlantılı İkinci Büyük Projeyi Yeniden Hayata Geçiriyor!

Haberi Görüntüle »

ABD’ye atıfta bulunan Mahathir, bölgeye savaş gemisi göndermenin ve bazı güçlü yüzleşmelere yol açabilecek tatbikatlar yapmanın henüz cevabı olmadığını söyledi. ABD Deniz Kuvvetleri sık sık adacıklar ve Çin’in Güney Denizi’nde navigasyon özgürlüğü görevi verilen gemilerle zenginleştiği ve genişlediği resiflere gelir. Ama Filipinler ve Vietnam da dahil olmak üzere diğer ülkeler, bölgede iddialara itiraz ediyor.

Malezya lideri, “Güney Çin Denizi’nde gerçekleşecek böyle bir olayı karşılayamayız,” dedi. 1980’ler Malezya’yı 2020 yılına kadar gelişmiş bir ülkeye getirme sözü veren Mahathir, etkileyici bir ekonomik büyüme elde etmesine yardımcı olarak kredilendirildi.

1982’de “Doğuya Bak” politikasını başlattığından beri Malezya’ya batı kalkınma modellerinden kaçınması ve eve daha yakın bir yol araması çağrısında bulundu. Mahathir, ABD’nin bu kabiliyetin Doğu’da da bulunabileceğini kabul etmek zorunda olduğunu da dile getirdi.