İktisatçı Dr. Mahfi Eğilmez, sabit kur nedeniyle son aylarda ciddi kazanç elde eden iki grup hakkında çarpıcı açıklamalarda bulundu. Eğilmez, bu grupları “Kazananlar Kulübü” olarak adlandırdı. Kazanç yöntemlerini detaylı bir şekilde anlatarak, bu kazançların uzun vadede riskler taşıdığına da dikkat çekti.
“Son bir iki aydır çevrenizde olup bitenlere dikkatle bakıyorsanız iki grubun ciddi para kazandığını görmeniz mümkün.” diyerek başladığı yazısında, ilk grubun Türkiye’ye döviz getirip TL’ye çevirerek mevduat hesabı açanlar veya döviz hesaplarını bozarak TL mevduata yatıranlar olduğunu belirtti.
Bu kişilerin, kur sabit kaldığı sürece TL mevduata verilen faizin döviz üzerinden kazanç sağladığını ve yüksek dolar faizi elde ettiklerini vurguladı.
Eğilmez, “Buraya 1 milyon dolar getiren bir yatırım fonu, kurun 32’de sabit kaldığı varsayımıyla, alım satım farkı, vergi vb. düşüldükten sonra bir ayda 960 bin TL faizle birlikte 1 milyon 30 bin dolarını alıp gider.” ifadelerini kullandı.
Ancak, TL mevduata yatırım yapanlar için en büyük riskin kurun aniden yükselmesi olduğunu belirtti. Ülke açısından ise bu durumun, orta vadede büyük maliyetlere yol açabileceğine dikkat çekti.
İkinci Grup Gelecek Zamları Önceden Yaptı ve Kazandı
Eğilmez’in “Kazananlar Kulübü”ndeki ikinci grup ise dolar kurunun 2024 sonunda 40-45 TL düzeyine çıkacağını tahmin ederek, ürün ve hizmet fiyatlarını bu tahmine göre belirleyenler oldu.
Bu grup, gelecekteki zamları peşinen yaptıkları için mallarını anormal fiyat düzeyine çıkardılar ve bu yolla büyük kazançlar elde ederken enflasyonu olumsuz etkilediler.
Eğilmez, Türkiye’nin mevcut ekonomik programının sabitleşmiş kur ve yüksek faizle döviz çekmeye dayandığını belirterek, “Bu yolla kur da sabit kalmakta hatta Merkez Bankası bıraksa düşecek konuma gelmektedir. Çünkü döviz bozduruldukça kur düşer.” dedi.
Dolarizasyonun düşmesini sağlayanın da Kur Koruma Mevduat’ı (KKM) azaltanın da rezervleri artıya geçirenin de bu uygulama olduğuna işaret etti. Bunun kısa vadede görüntüyü hızla düzelten ama vade uzadıkça risklerin tehlikeli bir biçimde yükseldiği bir politika olduğunu belirtti.
Kaybedenler Kulübü: Ücretli Çalışanlar
Dr. Mahfi Eğilmez, “Kazananlar Kulübü”nü anlattıktan sonra, “Kaybedenler Kulübü”ne değinerek, gelirlerini enflasyona göre ayarlayamayanların yani ücret karşılığı gelir elde edenlerin bu kulübün ilk üyeleri olduklarını vurguladı.
Bu kişilerin maaş artışlarının devletin veya işverenlerin takdirine bağlı olduğunu ve bu artışların genellikle açıklanan enflasyonun ve gerçek enflasyonun altında kaldığına dikkat çekti.
Bu nedenle ücretlilerin 2021’den bu yana sürekli gerilediklerini ve orta sınıfın yok olmasının en önemli nedeninin bu olduğunu vurguladı.
Devlet İşletmelerine Satış Yapmak Zorunda Olan Çiftçiler
Kaybedenler kulübünün ikinci üyelerinin ise çiftçiler olduğuna işaret etti. Özellikle buğday, çay ve fındık gibi ürünlerini büyük ölçüde devlet işletmelerine satmak zorunda olan üreticilerin bu gruba girdiğini anımsattı.
Eğilmez, devlet tarafından belirlenen taban fiyatların düşük kalması ve çiftçilerin kendi fiyatlarını ayarlama imkanlarının olmaması nedeniyle satın alma güçlerinin sürekli gerilediğini ifade etti.
Asgari ücretliler, emekliler ve çiftçilerin son zamanlardaki itirazlarının sadece kendi satın alma güçlerinin düşmesiyle ilgili olmadığını, aynı zamanda başkalarının havadan para kazanmalarından kaynaklandığını da belirtti.
Son olarak Eğilmez, kaybedenler kulübünün mevcut durumda kazanmasının zor göründüğünü, ancak kazananlar kulübünün ilk grubunun, risklerin artması durumunda kendilerini kaybedenler kulübünün yeni üyeleri olarak bulabileceklerini öngördü.