Lübnan, Reformları Hızlandırmak için Ekonomik Acil Durum İlan Etti

Lübnan ülkesinin zor durumdaki ekonomisini kurtarmak için bir dizi reform hazırlamıştı. Şimdi ise bu reformları hızlandırmaya yönelik planlar başlatarak bir ekonomik olağanüstü hal ilan etti.

Başbakan Saad Hariri, kabine ve siyasi liderler arasında yaptığı görüşme sonrasında ülkenin açık verimini Pazartesi günü gazetecilere azaltmanın öneminden bahsetmişti.

Toplantı, Lübnan’ın güney sınırında Hizbullah ile İsrail arasındaki gerilimlerin artmasının ardından geldi. Resmi bir bakanlar toplantı değiken, hükümet içinde fikir birliği sağlamak için gerekli görüldüğü belirtildi.

An-Nahar gazetesinde siyasi bir analist ve kıdemli köşe yazarı olan Sarkis Naoum, “Toplantıyı sarayda yapanlar, anayasaya göre karar alabilecek resmi hükümet değiller. Fakat onlar, Lübnan’daki bütün dini toplulukların liderleri ile hükümeti yöneten ve hükümet tarafından temsil edilen mezhepler. Bu yüzden kararlar daha iyi ve daha etkili. Bakanlar Kurulundaki tartışmalardan daha umut verici,” dedi.

Cumhurbaşkanı Mişel Avn’ın Ekonomik Toplantı Talebi

Lübnan’ın başkenti Beyrut’taki Baabde Başkanlık Sarayı’nda Cumhurbaşkanı Mişel Avn’ın çağrısı üzerine ekonomik toplantı düzenlendi. Açılış konuşması yapan Avn, “Siyasi ve şahsi anlaşmazlıklarımızı bir kenara bırakarak içinde bulunulan ekonomik krizden çıkmak için başarılı çözüm yolları için çabalarımızı bir araya getirmeliyiz,” ifadelerini kullandı.

Toplantı sonrasında basına konuşan Başbakan Hariri ise ülkede ekonomik OHAL ilan ettiğini duyurdu. Hariri, Lübnan lirasının değeri için istikrar politikasına devam edileceğini, parlamentoda kararlaştırılan yatırım projelerinin başlamasına hız verileceğini ve elektrik yetersizliğinin giderilmesi için çalışılacağını da belirtti.

Dünyanın En Borçlu Ülkelerinden Biri

Uluslararası Para Fonu’na göre; Lübnan, dünyadaki en borçlu ülkeler arasında yer alıyor ve kamu borcu, gayri safi yurt içi hasılasının yaklaşık yüzde 150’sini oluşturuyor.

İsrail’in güneyine ve Suriye’yi doğuya sınırlayan küçük Akdeniz ülkesi olan Lübnan, Temmuz ayında yeni tasarruf tedbirleri açıkladı. Bunların ülkenin açığını azaltacağını ve ekonomiyi ayakta tutmak için gereken 11 milyar dolarlık dış yardımın kilidini açacağı tahmin ediliyor.

Bütçenin detayları halka henüz açıklanmadı; ancak devletin işe alımında bir donma, ithal mallarda yüzde 2 ve faiz gelirinde vergi artışı olabileceği söyleniyor. Ancak açığın nasıl azaltılacağı konusunda özel bir anlaşma yapılmadı. Sarkis Naoum, bu konuda daha fazla tartışmaya ihtiyaç duyulduğunu söyledi.

“Kendilerini altı aya sahip oldukları konusunda ikna ettiler ve bu süre içinde bir şeyler yapmaya çalışacaklar,” diyen Sarkis Naoum, üstesinden gelinmesi gereken siyasi ve ekonomik farklılıklar olduğunu sözlerine ekledi.

Başbakan Lübnan ekonomisinin daha fazla kötüleşmesi tehdidinde bulunan belirgin konulardan birinin yolsuzluk olduğunu belirtti. Naoum, “Meclis Başkanı Nebih Berri’nin başkanlığındaki Şii’ler, özelleştirmeye karşılar. Ve Hristiyan, Dürzi ve Sünni topluluklarında özelleştirmeye ihtiyaç duyduğumuz bir fikir birliği var; çünkü yolsuzluk ezici,” dedi.

1926 yılında eyaleti kuran Fransız generallerin keyfi sınır çizimleri nedeniyle 6 milyonluk küçük ülke, 18 farklı dini topluluğa ev sahipliği yapıyor. Lübnan 1943 yılında Fransız esintili çoğulcu demokrasi sistemini koruyarak bağımsızlık kazandı.

Farklı bir nüfusla başa çıkacak şekilde düzenlenmiş olan eşsiz bir fikir birliği hükümeti, meclis başbakanının, cumhurbaşkanının ve sözcüsünün, ülkenin en büyük üç dini grubundan gelmesi gereken güç paylaşım yapısına dayanıyor. Bu üç dini grup ise Sünni, Maronit Hristiyan ve Şii’ler şeklinde.