Altının rekor seviyedeki fiyatları, artan ekonomik belirsizlik ve piyasa oynaklığıyla birleşince, kıymetli metalin küresel finans piyasalarındaki rolüne yeni bir odak noktası getirdi. Ekim ayındaki Küresel Kıymetli Metaller Konferansı öncesinde, Londra Külçe Piyasası Derneği (LBMA), altının modern finans ortamında yüksek kaliteli likit varlık (HQLA) olarak değerlendirilmesi gerektiğini savunmaya devam ediyor.
LBMA CEO’su Ruth Crowell, verdiği bir röportajda, derneğin altını, yüksek kaliteli likit varlık olarak tanıma çabalarında ilerlediğini söyledi. Yatırımcıların küresel ekonominin sağlığı konusunda endişelenmeye devam ettiği bir dönemde bu çabanın uygun bir zamanda geldiğini de sözlerine ekledi.
Geçtiğimiz yıl piyasada yeterli yüksek kaliteli likit varlık olmadığından ABD bankacılık krizine çok fazla odaklanıldığını belirterek şöyle konuştu:
“İleriye baktığımızda, sistemin dayanıklı kalmasını nasıl sağlayabiliriz? Artık hem COVID krizinden hem de ABD bankacılık krizinden elde ettiğimiz veriler, altının hem hacim hem de fiyat açısından ABD hazine bonolarına çok benzer şekilde faaliyet gösteren yüksek kaliteli bir likit varlık olarak ne kadar iyi performans gösterdiğini ortaya seriyor. Düzenleyicilerin çözmeye çalıştığı bir zorluk var ve altın potansiyel çözüm olabilir.”
Bu yılki yükselişiyle altın, küresel bir para birimi olarak rekabet edebileceğini kanıtladı.
Ons başına 2.500 doların üzerine çıkan son hamleyle altın fiyatları ABD doları, Euro ve İngiliz sterlini karşısında yüzde 20’den fazla arttı. Yıl başından bu yana altın, S&P 500’e karşı yaklaşık yüzde 17 artış kaydetti.
