
Dünya Ticaret Örgütü (WTO) Başekonomisti Ralph Ossa, küresel ticaretin, dünya ekonomisine dair belirsizliklerin yanı sıra jeopolitik gerilimlerin baskısı altında olduğunu belirtti. Özellikle jeopolitik gerilimlerin yaratabileceği enerji arzındaki kesinti risklerinin küresel ticaretteki toparlanmanın önünde belirsizlikler yarattığına dikkat çekti.

kolayca yatırım yapın
Küresel ticarette büyümenin 2023 yılında keskin bir yavaşlama gösterdiğini söylerken bunun başlıca nedenlerini yüksek seyreden enerji fiyatları ve enflasyon, ülkelerin çoğundaki sıkılaşan para politikası ve salgının ardından Çin ekonomisindeki toparlanmanın beklenen seviyeye çıkamaması olarak sıraladı.
Küresel ekonomik büyümedeki yavaşlamanın tüm ürünlere olan talebi azalttığını belirten isim, enflasyonun geçen yıl itibarıyla çoğu ülkede 1980’li yıllardan bu yana görülmeyen seviyelere çıktığını, merkez bankalarının para politikasını sıkılaştırmaya başladığını ifade etti.
Sıkı Para Politikası Vurgusu
Sıkı para politikasının küresel ticarette geçen yılın son çeyreğinde başlayan düşüşün önemli unsurlarından biri olduğuna, yüksek faiz oranlarının ise şirketlerin yatırım harcamalarını kısmasına ve hane halkının kısa vadede tüketimini azaltmasına yol açtığına dikkat çekti.
WTO’nun, ekonomi yavaşladıkça ticaretteki büyümenin daha da zayıflayacağının öngörülmesiyle küresel ticarette geçen yılki yüzde 3’ün aksine bu yıl yüzde 0,8 büyüme beklediğini dile getirdi.
Dünyada enflasyonun yavaş bir şekilde gerilemesine bağlı olarak 2024’te küresel ekonomideki büyümenin yüzde 2,5 ve ticaretteki büyümenin de yüzde 3,3’e yükselmesini beklediklerinden bahsetti.
“Erken Bir Toparlanmanın İşaretlerini de Alıyoruz”
Son verilerin enflasyonun yavaş bir şekilde gerilediğini göstermesinin, yumuşak iniş ve daha erken bir toparlanmanın işaretlerini verdiğinin de altını çizdi.
Jeopolitik gerilimlere bağlı olarak ticaret modellerinin değiştiğine, enerji fiyatlarının ticaretteki büyümede önemli bir yer kapladığına da değinen Ossa, tedarikte kesintiler meydana gelmesinin enerji fiyatlarını yeniden artırıp bazı ithalatçı ülkelerde resesyonu tetikleyebileceğine dikkat çekti.
Orta Doğu’da İsrail ve Hamas arasındaki çatışmalara bağlı olarak son dönemde gerilimin artırmasının enerji arzında böyle bir aksama ihtimalini yükselttiğini ifade etti.
Açıklamasının devamında, çatışmanın bölgesel olarak nispeten sınırlı kalsa dahi ekonomik büyüme üzerinde baskı oluşturabileceğini ve dünya ticaretinin toparlanmasını engelleyebilecek belirsizlikleri artırdırdığını kaydetti.
Gıda gibi temel ihtiyaçların ticaretinde tüm ticaret kanallarının açık tutulması gerektiğine de vurgu yapan isim, buğday tedarikinin büyük kısmını Rusya ve Ukrayna’dan sağlayan Etiyopya gibi ülkelerin ancak ticaret yoluyla alternatif tedarikçilere ve ikame ürünlere ulaşabildiklerinin altını çizdi.
Ticaret kısıtlarını en düşük seviyede tutarak ticarete konu ürünlerin en fazla ihtiyaç duyulan bölgelere ulaştırılabileceğini sözlerine ekledi. (AA)