
Kripto dostu Donald Trump’ın başkanlık seçimlerini kazanmasıyla birlikte rekor üstüne rekor kıran Bitcoin’de yön merak edilirken ünlü bir girişimciye göre ralli yeni başlıyor.
Bitcoin odaklı girişim sermayesi fonu Ego Death Capital’in kurucularından Jeff Booth’a göre kripto para birimi, mevcut sürdürülemez küresel finansal sistemden kaçış için bir çözüm.
Kitco News’e verdiği demeçte, borç döngüsünün giderek daha yönetilemez hale geldiğini vurgulayan Booth, son yirmi yılda yaklaşık 46 trilyon dolarlık GSYİH büyümesi üretmek için 185 trilyon dolarlık borcun gerektiğini aktardı.
Teknolojinin deflasyonu hızlandırdığı ve hükümetlerin geleneksel para politikalarıyla ekonomik genişlemeyi sürdürmesini imkansız hale getirdiği konusunda uyararak, “Teknoloji o kadar büyük bir deflasyonist güçtür ki sonunda yaptığımız hiçbir şey onu durduramaz” dedi.
Egemen borç rekor seviyelere ulaştığında finansal sistemin sürdürülemez olacağını öngören Booth, Bitcoin’in gerekli bir kaçış sunduğunu savundu.
Geleneksel borç tabanlı ekonominin yapısal olarak bozuk olduğunun altını çizen Booth, borcun hali hazırda ödenemeyecek duruma geldiğini, sistemi sürdürmenin tek yolunun sürekli para basmak ve enflasyon olduğunu söyledi.
Booth, hükümetler faiz oranlarını manipüle edip krediyi genişlettikçe kaçınılmaz bir hesaplaşmayı geciktirdikleri konusunda uyardı.
Bu durum bireylerin ve kurumların alternatifler aramasını önemli hale getirirken sonsuza dek değersizleştirilebilen itibari para birimlerinin aksine Bitcoin’in sabit bir arza sahip merkezi olmayan, enerji destekli bir sistem üzerinde çalıştığını ve bunun da onu merkez bankaları tarafından manipüle edilemeyen bir varlık haline getirdiğini ekledi.
Bitcoin’in fiyat dalgalanmalarını kabul etse de uzun vadeli gidişatının olumlu göründüğünü savunan Booth, “Bitcoin volatildir; 2018’de değerinin yüzde 30’unu kaybetti, ancak 2019’un ilk altı ayında yüzde 100’ün üzerinde arttı” dedi ve volatilitenin küresel parasal değişimler bağlamında değerlendirilmesi gerektiğini ekledi.