İsrail ve Hamas arasındaki savaşın küresel piyasaların gözü Kızıldeniz’deki tansiyona yöneldi. Yemenli Husilerin uluslararası ticaret gemilerine saldırması sonucunda küresel ticarete ilişkin endişeler yükseldi.
Dünyanın önde gelen taşımacılık şirketlerinin büyük çoğunluğu Kızıldeniz’deki seferlerini sonlandırdı. Söz konusu gelişmeler, nakliye sürecindeki maliyetlerin artmasına neden oldu ve başta Avrupa olmak üzere tedarik zincirinde kırılmalar yaşanmaya başladı.
Bazı gemiler Kızıldeniz’deki saldırılardan dolayı Ümit Burnu üzerinden yeni bir rota belirledi. Bu rota seyahat süresini artırırken navlun fiyatlarında 4 kat artışa sebep oldu.
Uzmanlar Ne Diyor?
Reis Makine Genel Müdürü Başar Demircan, Süveş Kanalı’nın kullanılamamasından dolayı stok maliyetlerinin arttığını, jeopolitik gerginliğin etkilerinin yaşanmaya başlandığını söyledi.
İmalatı yapılan ürünlerde navlun kaynaklı hammadde gecikmeleri ve maliyet artışlarının ihracatı rekabetçilik açısından olumsuz etkilediğini belirtti. İç pazarda satış yapılan ürünlerde navlun süreçlerinin uzamasından dolayı stok eksikliklerinin yaşandığını ve maliyetlerin arttığını kaydetti.
Türkiye’yi Nasıl Etkiler?
Demircan, küresel ölçekte yaşanan krizlere rağmen 2024 yılına sektör olarak iyi bir tablo ile girdiklerini bildirdi. Her krizin beraberinde yeni fırsatları da getirdiğini, Türkiye’nin bulunduğu coğrafyanın Avrupa’ya yakın olması ve yerel üretim imkanların gelişmesi sebebiyle Uzakdoğu’ya göre daha avantajlı maliyetler sunabildiklerini belirtti. Bu nedenle ihracat rekabetinde avantajlı olduklarını vurguladı.
İthalatçı, üretici ve ihracatçı bir firma olduklarını söyleyen Demircan, Kızıldeniz krizi ile ihracat tarafında artış beklediklerini paylaştı.