Kendinizden Şüphe Ettiğinizde Hatırlamanız Gereken Önemli Noktalar

Hayatımız boyunca önemli kararlar alıyoruz, değil mi? Kendimize yeni bir hedef belirliyor, o hedefe ulaşmak için akıllıca bir plan yapıyor ama sonra aniden kendimizden şüphe etmeye başlıyoruz. Almış olduğumuz kararın arkasında duramayacağımızdan korkuyoruz. Yola çıkarken içimizden dolup taşan o yüksek enerjinin yavaş yavaş azaldığını hissediyor, karar verirken hissettiğimiz isteğin yerini korku ve şüpheyle karışık olumsuz duyguların kapladığını görüyoruz. Evet, hepimiz zaman zaman böyle durumlar yaşamıyor muyuz?

Ne bileyim, bir iş kurmaya karar veriyor, bundan sonraki hayatımı sağlıklı bir şekilde geçireceğim diyor ya da artık yaşamımızı başkalarının ellerinden alıp kendi kararlarımız doğrultusunda yöneteceğimizi söylüyoruz. Nitekim bu söylediklerimizi öyle laf olsun falan diye de değil, gerçekten inandığımız ve bunu başarabileceğimizi düşündüğümüz için dile getiriyoruz. O an içimizde o kadar büyük bir istek oluyor ki aklımıza hedefe ulaşamayacağımıza dair zerre kadar bile şüphe getirmiyoruz. Bir süreliğine işler çok da yolunda gidiyor. Planımızın tıkır tıkır işlediğini görüp, kendimize daha da güvenmeye başlıyoruz. Ama sonra aniden işler tersine dönüyor.

İçimizi saran büyük korku, zihnimizi ele geçiren olumsuz düşüncelerle ittifak kurarak kendimizden şüphe etmemize neden oluyor. İlk başta, ara ara yaşanan bu durum zamanla sürekli bir hal alıyor ve yola çıkarken başaracağımıza olan inancımız süreç içerisinde hiç yok denecek kadar azalıyor. “Asla başaramayacağım, olmuyor işte, bir hevesle böyle bir yola çıktım ama olmuyor, o kadar zaman oldu neden yapamıyorum” gibi düşüncelerle kendimizi yiyip bitiriyoruz. Evet, bu söylediklerim size de tanıdık geldi değil mi?

Mesela; en basitinden siz de bir hevesle kilo vermek için uğraşmaya başlamış ama sonra “olmuyor işte” deyip bu amacınızdan vazgeçmişsinizdir. Veya istediğiniz bir şeye ulaşabilmek için para biriktirmeye başlamış ama yine aynı sonuçla karşılaşmışsınızdır. Çünkü büyük ihtimalle daha yolun yarısına bile varmadan kendinizden şüphe etmeye başlamışsınızdır. Zaten pek çok insanın isteklerine ulaşamamasının nedeni kendisinden şüphe duyması ve adımlarını tereddütle atmasıdır. İşte bunun için de sizlere birkaç önemli noktadan bahsetmek istedim. İnancınızı yitirmeye başladığınızda hatırlayacağınız bu noktalarla olumsuz düşüncelere yenilmekten kurtulabilir ve yola çıkarken içinizde hissettiğiniz o hevesi hiç yitirmeden amacınıza ulaşabilirsiniz.

İşte bunun için hem öğrenmeniz hem de aklınızdan hiç çıkarmamanız gereken önemli noktalar:

Zihninizi Temizlemek için Ara Verin!

Kendinizden şüphe etmeye başladığınızda zihninizi temizlemek, olumsuz düşüncelerden arındırmak için ara vermelisiniz. Diğer bir deyişle; yenilgiyi kabullenmek yerine biraz durup düşünmeli, neden böyle karamsar olduğunuzu anlamaya çalışmalısınız. İstediğiniz her yerde bu dediğimi yapabilirsiniz. İsterseniz sizi daha çok motive ettiğini düşündüğünüz bir mekana gidebilir isterseniz de oturduğunuz yerde düşüncelerinizi çözümlemeye başlayabilirsiniz. Mesela; bir amaca ulaşmak için yola çıktınız ve kendinizi her an pes edecekmiş gibi hissediyorsunuz. Bu hissinizi görmezden gelip ilerlemeye çalışmak yerine sizi şüphe etmeye yönlendiren nedeni bulmalısınız.

İlk olarak sorunun ne olduğunu anlamalı, çözüm planınızı ona göre hazırlamalısınız. Yani hedefinize ulaşma yolunda attığınız ilk adım o kadar sağlamken şu andakilerin neden o kadar titrek olduğunu düşünmelisiniz. Karşılaştığınız birkaç küçük sorunu neden gözünüzde bu kadar büyüttüğünüzü, en değerli zaferlerin en zorlu mücadelelerden sonra kazanılabildiğini hatırlamaya çalışın. Ve en önemlisi de kendinize o yola çıkma nedeninizi tekrar tekrar söyleyerek, şimdi bırakmanın ne kadar saçma olacağını idrak edin. Hedefe doğru ilerlerken ne zaman tereddüde düşseniz, amacınızı ve sürecin zorlu olabileceğini bildiğinizi anımsayın. Emin olun, iyi gelecektir.

Birilerine Sarılın!

Vazgeçmemek, çıktığınız yolda kat ettiğiniz onca yolu çöpe atmamak için yapmanız gereken bir diğer şey de bu. Aklınızdan geçen olumsuz düşüncelerle artık baş edemediğinizi anladığınızda birilerinden yardım istemeyi denemelisiniz. Sizi anlayacağını düşündüğünüz yakınlarınıza nasıl hissettiğinizi anlatmalı, birilerinden destek almaya çalışmalısınız. Yardım almaktan hiçbir şekilde çekinmemeli, bunun sizi güçsüz biri yapacağını düşünmemelisiniz. Sonuçta; yardıma ihtiyaç duymak, destek almak ya da konuşmak! Bunların hepsinin gayet insani davranışlar olduğunu bilmelisiniz.

Şüphe dalgalarının yavaş yavaş benliğinizi sarmaya başladığını hissettiğinizde, tek başınıza kalmak yeterli olmuyorsa, o zaman fikirlerini önemsediğiniz birilerinin yardımına koşun. Sizi yeniden harekete geçirebilecek bu yöntemden kesinlikle yararlanmalısınız. Bu yöntem sayesinde hem olumsuz duygularınız yüzünden göremediğiniz kör noktaların ayrımına varacak hem de yakınlarınızın desteğiyle yeniden ayağa kalkabileceksiniz.

Motivasyonunuzu Yükseltmek için Her Türlü Yolu Deneyin!

Yapamayacağınızı, çıktığınız yolu asla tamamlayamayacağınızı düşünmeye mi başladınız? Hedefinize devam etmek için içinizden zerre kadar bile istek gelmiyor mu? Değil bir adım daha atmak, parmağınızı kıpırdatma düşüncesi bile gözünüzde gittikçe büyüyor mu? O zaman hemen şimdi motivasyonunuzu yükseltmek için bir şeyler yapmalısınız. Hiçbir şey yapmak istemediğinizi düşünüyor olabilirsiniz ama en azından bunun için azıcık da olsa çaba göstermelisiniz. Emin olun ki, ilk adımı attığınızda gerisini halletmek size çok daha kolay gelecektir. Sadece bunun için doğru motivasyon yükselticinizi bulmalısınız.

Sevdiğiniz biriyle dertleşmenin mi, tek başınıza kalıp kendinizle konuşmanın mı, gezip eğlenmenin mi, alışveriş yapmanın mı size daha iyi hissettireceğini düşünmelisiniz. Mesela; kimileri için küçük doğa yolculukları mükemmel bir iyileştiricidir, kimileri içinse kalabalık mekanlara karışmak ihtiyaçları olan enerjiyi depolamaları için yeterlidir. Kısacası, size neyin iyi geldiğini anlamalısınız. Motivasyonunuzu yükseltecek yöntem her ne ise onunla yeniden ayağa kalkmak için uğraşmalı, oturup kara düşünceler içinde boğulmak yerine bir şeyler yapmanın çok daha akıllıca bir tercih olacağını anlamalısınız.

Negatif Düşüncelerden ve İnsanlardan Uzak Durun!

Kendinizden şüphe etmeye başladığınızda yapmanız gereken şeylerden biri de durumun farkına varmak ve onlardan olabildiğince çabuk uzaklaşmak. Yani aklınızda başarıp başaramayacağınıza dair soru işaretleri oluştuğunda bakış açınızı ve düşüncelerinizi değiştirmelisiniz. Negatif düşünceler yerine olumlu olanları koymalı, düşünce biçiminizin hayatınız üzerinde ne kadar etkili olduğunu anlamalısınız. Böyle durumlarda uzak durmanız gerekenler arasında yalnızca düşüncelerin değil aynı zamanda sizi negatif etkileyen insanların da yer aldığını bilmelisiniz. Yani etrafınızda size sürekli boş bir hayalin peşinde koştuğunuzu söyleyen ya da direkt olarak bunu söylemese bile hal ve hareketleriyle belli eden birileri varsa onlardan da uzaklaşmalısınız. Negatif düşünceler yerine olumlu olanları, aynı şekilde negatif insanlar yerine hayata pozitif bakabilenleri koymayı öğrenirseniz; istediğiniz hedefe ulaşmak için önünüze çıkabilecek birkaç engelden daha kurtulmuşsunuz demektir.

Olabileceklere Değil Olana Odaklanın!

Yani aklınızdan geçen olumsuz düşüncelere yerine şu ana odaklanmaya çalışın. Mesela; ne yaparsanız yapın yine de başarısızlıkla karşılaşacağınızı düşünüyorsunuz. Ve doğal olarak da böyle düşüncelerle kendinizi yiyip bitiriyorsunuz. Oysaki yapmanız gereken şey bu değildir. Olumsuz düşünceler tarafından esir alındığınızı hissettiğinizi anlarda yapabileceğiniz en akıllıca şey, içinde bulunduğunuz ana odaklanmaktır. Diğer bir deyişle; o an ne yaptığınızı, hangi işle uğraştığınızı düşünmelisiniz. Bu şekilde hem aklınızı başka bir şeye vermiş olacak hem de olaylara daha gerçekçi bir şekilde yaklaşacaksınız.

Sonuçta; başaramayacağınızı düşünüp kendiniz boş yere üzmenin size hiçbir faydası dokunmuyor, değil mi? Ya da kendinizden şüphe ederek istediğiniz hedefe ulaşamayacağınızı düşünmek de aynı şekilde. Henüz olmamış şeyler için endişelenmenin hiçbir tarafında mantık olmadığını görün diyorum. Şayet olmamış belki de hiç olmayacak şeyler için kendinizden şüphe ederseniz; tıpkı düşmekten korkan bir bebeğin yaşıtlarından çok daha sonra yürümeye başlaması gibi siz de hayata geç başlamak zorunda kalırdınız. Bu nedenle; zihninizi kontrol etmeyi öğrenmeli ve şüphelerin sizi durdurmasına asla izin vermemelisiniz.

Kendinizi Sevin!

Aslına bakarsanız, kendinizden şüphe etmeye çare olabilecek en iyi ilaç kendinizi sevmektir. Çünkü kendinizi sevdiğinizde pek çok açıdan muhtemel engelleri elemiş olursunuz. Hem hatalarınızı daha kolay kabullenebilir, hem zorluklar karşısında daha güçlü davranabilir hem de zihninizdeki olumsuz düşünceleri aklınızdan çok daha kolay bir şekilde def edebilirsiniz. Diğer taraftan, kendinizi gerçekten sever, yeteneklerinize güvenir aynı zamanda eksik olan yönlerinizi de göz ardı etmezseniz, hem daha akıllıca seçimler yapar hem de tereddüde düşseniz bile bu durumdan kolayca kurtulabilirsiniz. İşte bu nedenle; ne kadar önemli olduğunuzu bilin. Hem başarılarınızı hem de başarısızlıklarınızı kabul edin. Çabalarınızı başkalarının takdir etmesini beklemek yerine bunu kendiniz yapın. Bu şekilde olumsuz düşüncelerle başa çıkmak sizin için çok daha kolay bir hale gelecektir.

Bu Durumun Geçici ve Normal Olduğunuzu Düşünün!

Evet, kendinizden şüphe ettiğinizde bu durumun hem geçici hem de gayet normal olduğunu düşünmelisiniz. Yani “neden böyleyim, kesin başarısız olacağım, başladığım her işi yarım bırakıyorum” gibi düşüncelerde boğulmak yerine, kendinize “evet, şu an güçsüz hissediyorum ama yarın her şey normale dönecek” demeyi öğrenmelisiniz. Böyle davrandığınızda hem hislerinizi inkar etmemiş olur hem de durumu kabullendiğiniz için negatif düşüncelerden çok daha kolay bir bicide kurtulursunuz.

Oysaki durumu kabul etmez, yadırgar ve hep “neden” diye sorarsanız, aslında kısa zaman içinde kendiliğinden kaybolabilecek bir sorunu gözünüzde daha da büyütür ve büyük ihtimalle onun gerçek bir probleme dönüşmesini sağlarsınız. Böyle sonuçlarla karşılaşmamak için, herkesin zaman zaman benzer durumlar yaşadığını bilmeli, dünyanın en başarılı insanlarının bile dönem dönem kendilerine olan inançlarını sorgulayabildiklerini düşünmelisiniz. Diğer bir deyişle, içinizdeki o karanlık şüphelerle boğuşmak zorunda kalan tek kişi siz değilsiniz. Sonuç olarak; doğru yöntemleri kullanır ve yaşadıklarınızın normal olduğuna, yakında geçeceğine inanırsanız, şüphe dalgalarında boğulmaktan da kurtulmuşsunuz demektir.

Hatalarınızı ve Başarısızlıklarınızı Sizi Tanımlayan Kriterler Olarak Düşünmeyin!

Bir şeye ulaşmak için ilk başta duyduğunuz yüksek öz güveni yitirmemek için dikkat etmeniz gereken ilk nokta bu! Yani hatalarınızı ya da başarısızlıklarınızı sizi tanımlayan kriterler olarak düşünmekten vazgeçmelisiniz. Bir amaca ulaşmak için çalışırken yaptığınız hatanın, başarısız olduğunuz anlamına gelmediğini anlayın. Örneğin; düşlediğiniz tatili yapabilmek için bir hevesle para biriktirmeye başladınız. İlk zamanlar her şey yolunda gitti. Sadece ihtiyacınız olan şeyler için para harcayıp, gereksiz bütün masraflarınızı ortadan kaldırdınız. Hatta belki de kazancınızı arttırmak için yeni yeni yollar denemeye başladınız. Ama sonra durumdan sıkılıp, o kadar süre boyunca biriktirdiğiniz bütün parayı boş yere harcadınız.

Emeklerinizi heba etmenin sonucunda ise ilk başta hissettiğiniz rahatlama yerini büyük bir pişmanlığa bıraktır. Sonra da kendinizi yersiz yere suçlayıp, istediğiniz hiçbir şeyi elde edemeyeceğinizi, bunun için yeteri kadar iradeli olmadığınızı düşünerek yenilgiyi kabullendiniz. İşte çoğu kişinin yaptığı en büyük hata budur. Hata yapan kişiler kendilerini hemen başarısız yaftasıyla etiketleyerek kendilerine olan inançlarını kaybederler. Kısacası kendinizden şüphe etmeye başladığınızda bu gerçeği hatırlamalısınız. Bir hata yaptınız diye başarısız olduğunuzu düşünmekten vazgeçmeli, yeniden ve yeniden deneyerek istediğinizi alana kadar mücadele etmekten vazgeçmemelisiniz.