Kendi Kendine Konuşmanın Delilik Olmadığının Açık İşaretleri

“Bugün ne kadar da güzelim, acaba neden böyle görünüyorum, neden olacak şu havaya baksana, güneş nasıl da parıldıyor…” Şu anda ne düşünüyorsunuz bilemem, ama kendi kendine konuşanların yüzünde oluşan gülümsemeyi tahmin edebiliyorum. Çünkü onlar bu küçük diyalogun kişinin kendisiyle yaptığı minik bir sabah konuşması olduğunu anladılar. Evet, kendi kendine konuşmaktan vazgeçemeyenler! Bugün sizlerle konuşmak istediğim konu tam olarak bu! Çünkü kendi kendine konuşan insanlara karşı takınılan tavrın genel olarak hoş olmadığını düşünüyorum. Çoğunluk, sesli düşünmeyi ve sürekli sorgulamayı tercih eden bu insanlara sanki kaçıklarmış gibi bakıyor. Oysaki durum genel düşüncenin tam tersi yöndedir diyebilirim. Yani kendi kendine konuşmak hastalıklı bir kafanın değil, aksine sağlıklı bir aklın işaretidir. Tabii, böyle diyebilmek için kişinin kendi kendine konuştuğunun farkında olması gerektiğini de ekleyeyim.

Diğer bir deyişle; kişi eğer kendi kendine konuştuğunun farkında değilse, bunu kendini toplumdan soyutlayacak düzeyde yapıyorsa ve kendisine tamamen hayali bir dünya kuruyorsa ciddi anlamda tedaviye ihtiyacı var demektir. Ama biz bugün, kendi kendine konuştuğunun farkında olan sosyal zekası yüksek kişilerden bahsedeceğiz. Sosyal zekası yüksek dedim, çünkü bu kişiler genellikle yalnızlığa tahammül edemezler. Onlar diğer insanlara göre daha çok iletişim kurmaya, daha çok konuşmaya ihtiyaç duyarlar. Ki bu özellikleri sayesinde pek çok açıdan kendilerine iyilik yaparlar.

Mesela, kendi kendine konuşan kişilerin stresle mücadelede diğerlerine göre çok daha başarılı olduğunu söyleyebiliriz. Onlar kendilerini yüksek sesle telkin etmeyi öğrenmiş ve diğerlerinin garipsediği bu davranışları sayesinde diğerlerinden daha avantajlı olmuşlardır. Bir tek bu da değil! Kendi kendine konuşan insanların deli olmadığının daha bir sürü açık işareti var. İşte aşağıdaki maddelerde bunlar neymiş tek tek öğreneceğiz. Belki aranızda belki de yakınlarınızda sesli düşünen, bir yandan iş yapıp bir yandan kendisiyle tartışan veya sesli hayaller kuran insanlar vardır. Yoksa bile aşağıdaki maddeleri incelemenizi öneririm. Çünkü bu listeyi okuduktan sonra, kendi kendine konuşan insanlara karşı bakış açınız ya tamamen ya da büyük ölçüde değişecektir. Meraklandınız değil mi? O zaman hemen başlayalım:

Sürekli Yeni Fikirler Üretirler!

Delilik mi? Asla! Kendi kendine konuşan insanlar, kesinlikle zehir gibi çalışan bir kafaya sahipler. Onlar sürekli yeni fikirler ve yeni düşünceler üretmekle meşgul olurlar. Düşüncelerini sesli olarak duydukları için, diğer insanlara göre çok daha net ve daha başarılı kararlar alırlar. İnanmıyorsanız, çözüm bulamadığınız bir konuda sesli düşünmeye çalışın. Bakın kendi kendinize sorular sorup cevaplar verdiğinizde göremediğiniz yerleri nasıl açığa çıkartacak, kör noktaları nasıl bir bir temizleyeceksiniz.

Anıları Tekrar Tekrar Yaşayabilirler!

Evet, kendi kendine konuşan insanların sahip oldukları bir diğer özellik de bu! Onlar yaşadıkları güzel bir olayı tekrar tekrar yaşayabilme yeteneğine sahipler. Gün içinde başlarından geçen eğlenceli bir anı zihinlerinde canlandırıyor, şu şöyle oldu bu böyleydi diyerek tekrar tekrar gülümseyebiliyorlar. Mesela; “bana kahve fincanını uzatırken ne kadar da tatlıydı, aslında araya x kişisi girmeseydi olaylar daha farklı gelişebilirdi. Ama yok ya, bence böylesi daha iyi oldu… Acaba kapının önünde karşılaşmasaydık ne olurdu, sanırım beni bir daha asla aramazdı…” İşte bunun gibi! Onlar sesli düşündükleri için mutlu anılarını, onları mutlu eden kişileri zihinlerinde çok daha net bir biçimde canlandırabiliyorlar. İnanın bana, bu gerçekten çok keyifli oluyor. Nereden mi, biliyorum? Çol basit! Denerseniz, pekala siz de bu gerçeği görebilirsiniz.

Hem Yazar Hem Oynar Hem De Yönetebilirler!

Evet, kafalarında şekillendirdikleri senaryolarda hem başrol oynuyor hem de yönetmen koltuğuna oturuyorlar. Güçlü hayalleri sayesinde bunu her an yapabiliyorlar. Otobüste giderken, yolda yürürken, uyumadan hemen önce, kısacası her an yaratıcılıklarını kullanıyorlar. Hem gerçekler hem de hayaller üzerine kurabildikleri bu küçük oyunlar sayesinde beyin jimnastiği yaparken, görmeleri gereken küçük detayların farkına varabiliyorlar.

Yanlarında Her An Danışabilecekleri Biri Olur!

Kendi kendine konuşan insanlar, öyle senin benim gibi ihtiyaç duydukları zaman birini aramak zorunda kalmıyorlar. Çünkü onların yanında her an danışabilecekleri biri bulunuyor. Daha doğrusu kafalarının içinde! Evet, onlar sıkıldıklarında, bunaldıklarında bir başkası olmadan da sorunlarını halledebiliyorlar. Tabii, bu kendi kendine konuşan insanların hiç kimseye ihtiyaç duymadığı anlamına gelmesin. Tabii ki onların da zaman zaman kendi seslerinin dışında sesler duymaya ihtiyacı oluyor. Ama bir başkasının sesini duymaya, kesinlikle bizim kadar ihtiyaç duymuyorlar.

Zorluklar Karşısında Güçlü Kalmayı Bilirler!

Kendi kendine konuşan insanların kaçık olmadığının bir diğer açık işareti de onların zorluklar karşısında takındıkları tavırdır. Nitekim bu insanlar, karşılarına çıkan bir engel karşısında diğerlerine göre çok daha mantıklı kararlar alabiliyorlar. Neden mi? Çünkü onlar karşılaşabilecekleri bütün olasılıklar hakkında kendilerine sorular yöneltiyorlar. Yine bu soruları titizlikle düşünerek, farklı fikirler üreterek cevaplandırıyorlar. Ta ki en doğru cevaba ulaşana kadar bunu yapıyorlar. Kendi fikirlerini çürüterek, kendi kendini eleştirerek yapılan bu monologlar onları genellikle başarılı sonuçlara götürüyor.

Gördünüz değil mi? Kendi kendine konuşmak kesinlikle delilik değil. Aksine bu sağlıklı bir aklın göstergesi! Yani bundan sonra kendi kendine konuşan kişilere, yukarıdaki maddeleri hatırlayarak bakmalısınız. Sonuçta; onlar pek çok açıdan kendi kendilerine yetebilen ve yaratıcılıklarını boşa değil, yararlı işlere kullanmayı bilen kişiler!