Credit Suisse’e göre, karar verme rollerinde daha fazla kadının olması, şirketlerin borsadaki performansını artırabilir.
Credit Suisse Research Institute (Credit Suisse Araştırma Enstitüsü-CSRI), daha fazla kadın lideri olan firmalar ile zaman içinde daha güçlü hisse fiyatı performansı arasında bir bağlantı buldu. Araştırmacılar, 2012 ile bu yılın Ağustos ayları arasında 56 ülkedeki 3.000 şirketten bir dizi veriyi analiz etti.
Ortaya çıkan rapor, 2016 yılında yayımlanan önceki raporla birlikte, cinsiyet çeşitliliği ve kurumsal performansın uzun vadeli bir analizine yapılan en son kurulum oldu.
Her ne kadar analistler kesin sebep ve sonuç iddia etmekten mahrum kalsa da çeşitli yönetim ekipleri ile hisse senedi fiyat performansları arasında güçlü ilişkilere ulaşıldı. Raporda yüzde 20’en fazlası kadın yönetimine sahip olan şirketlerin hisselerinin bu yıl şimdiye dek yüzde 15’tan az kadın yönetimine sahip olanlardan daha iyi performans gösterdiği aktarıldı. Veriler bunun uzun vadeli bir eğilim olduğunu da gösterdi.
Credit Suisse ayrıca yönetimde daha fazla cinsiyet çeşitliliği olan endüstrilerin daha yüksek karlılık seviyelerine sahip olduğunu da buldu. Yönetimde en fazla kadın oranına sahip olan ülkeler Filipinler, Tayland ve Avustralya olurken, Japonya, Güney Kore ve Hindistan en düşük seviyede kaydedildi.
Bu arada Credit Suisse’e göre finans, sağlık ve kamu hizmetleri sektörleri en çok kadın yöneticileri olan sektörlerdi. Credit Suisse, her ülkede en az 20 şirketin örneklerine baktığında İtalya, Singapur ve Tayland en fazla kadın CEO’ya sahipken Almanya, Japonya, Malezya, İspanya ve Türkiye’de baş yönetici pozisyonda kadın olmadığını gördü.
Raporun yazarları, daha yüksek kadın yönetici oranına sahip şirketler için yatırımlardaki nakit akışı getirilerinin zaman içinde yüzde 2 daha yüksek olduğunu, çeşitlilik oranı yüksek firmaların hisselerinin daha az volatilite sergilediğini söyledi. Fransa, Norveç ve Belçika kurullarında kadın olan şirketlerin en fazla oranına sahipken küresel sektörler açısından, iletişim, isteğe bağlı tüketici ve temel tüketici sektörleri en çeşitli kurullara sahip endüstriler oldu.
Credit Suisse, cinsiyet çeşitliliğinin kurumsal performansın artmasına yardımcı oluyor gibi göründüğünü söylese de raporda bunun daha iyi hisse fiyatı ve kazanca yönlendiren tek faktör olmadığı vurgulandı. Analizde, kurumsal performansa karşı cinsiyet çeşitliliği dışında hiçbir değişkenin ölçülmediği de ayrıca belirtildi.
Diğer taraftan önceki çalışmalar da cinsiyet dengesi daha yüksek olan şirketlerin daha güçlü kurumsal sonuçlar elde ettiklerini göstermişti. Geçtiğimiz yıl, MSCI’dan bir rapor da kadınların kurulda bulunmasının kurumsal verimliliği artırdığını ortaya çıkarmıştı.
Ve yönetim danışmanlığı McKinsey’e göre cinsiyet açısından en çeşitli yönetici ekiplerine sahip olan şirketlerin karlılık konusunda daha iyi performans gösterme olasılığı yüzde 21’di.
Uluslararası Para Fonu tarafından yapılan araştırmalar da verimliliği cinsiyet çeşitliliği ile ilişkilendirmişti.
Kasım ayındaki bir blog yazısında kurumun eski başkanı Christine Lagarde ve IMF’nin Araştırma Departmanı’nın müdür yardımcısı Jonathan D. Ostry, kadınlar ve erkeklerin üretim sürecinde birbirini tamamladığını dile getirmişti. Başka bir deyişle, işgücüne daha fazla kadın eklemenin, erkek işçilerde eşit bir artıştan daha büyük ekonomik kazançlar sağlaması gerektiğini savunmuşlardı.
Credit Suisse’nin bulgularını yorumlayan İngiliz kadın hakları ve eşitlik kampanyası Fawcett Society sözcüsü, kadın temsilinin daha fazla olduğu firmaların daha az çeşitli meslektaşlarından daha başarılı olduklarını dile getirdi. Söz konusu raporun aynı zamanda kadınların İngiltere şirketlerinin tepelerinde yeterince temsil edilmediğini gösterdiğini bildirdi.
