Dünyanın en ünlü ekonomi profesörlerinden biri olan ve pek çok ülkeye ekonomik danışmanlık hizmeti veren Amerikalı Jeffrey David Sachs, aynı zamanda Birleşmiş Milletler (BM) kıdemli danışmanı ve sürdürülebilir ekonomik kalkınma alanında önemli araştırmalara imza atan bir isim olarak tanınıyor.
Sachs “Sürdürülebilir Kalkınma Çağı” isimli bir kitabı kaleme aldı ve bu eser Yeditepe Üniversitesi Yayınevi’nin katkılarıyla Türkçe’ye çevrildi. Bu faaliyet kapsamında Türkiye’ye gelen Sachs, İstanbul Yeditepe Üniversitesi’nde ağırlandı.
Burada gerçekleştirilen “Sürdürülebilir Kalkınmanın Geleceği” adlı konferansa konuşmacı olarak katılan Sachs, dünyanın geleceği ile ilgili öngörü ve tavsiyelerde bulunurken, çarpıcı açıklamalar kaydetti.Verdiği konferansta çok değerli bilgiler paylaşan Sachs’in konuşması sürdürülebilir kalkınmanın önemi üzerineydi. Ekonominin yarattığı büyük hasarların gözardı edilmemesi gerektiğini söyleyen profesör, çağımızın en büyük problemlerinden olan iklim değişikliği, hava kirliliği ve diğer pek çok canlının neslinin tükenmesi gibi durumların ciddi hasarlar doğurabileceği konusunda uyardı.
“Sürdürülebilir kalkınma dediğimiz zaman kendi gerçekliğimizi unutmamız gerekiyor” ifadesini kullanan Sachs, yeni bir ekonomi üretmek ve yeni bir politika anlayışı geliştirmek gerektiğine işaret etti. Mevcut durumun kontrol altına alınması gerektiğini bildirdi. Eğer gereken önlemler alınırsa, ileride yaşanabilecek büyük felaketlerin önüne geçmenin mümkün olabileceğini savundu.
Sachs, bu noktada dünyanın karşı karşıya kaldığı çevresel sorunlara işaret etti. Birlikte çalışma yaptığı bilim insanlarının dünya için tehlike sinyallerinin çaldığını kendisine söylediğini açıkladı. Antarktika ve Grönland’ın birbirinden ayrışmaya başladığına, küresel ısınmayla birlikte buzulların eridiğine ve deniz seviyesindeki yükselmeye dikkat çekti.
Bu kapsamda sürdürülebilir kalkınmanın çok önemli olduğunu vurgulayan Sachs, üretilen yeni ekonomi ve oluşturulan politika anlayışının yalnızca parayla ya da ülkelerin maddi seviyeleriyle olmaması gerektiğini bildirdi.Bunun bütüncül bir politika çerçevesinde yapılması gerektiğini söyleyen Sachs, eşitlik, koruma, adalet ve başta geleceği düşünmek gibi konularda faaliyete geçilmesi gerektiğini ifade etti. Kaleme aldığı kitabın Yeditepe Üniversitesi tarafından Türkçeye çevrilmesinden büyük mutluluk duyduğunu dile getiren Sachs, bu kitabı gelecek için çözüm odaklı fikirler yaratmak amacıyla yazdığını belirtti.
Konuşması sırasında sözü Türkiye ve ABD’ye de getiren dünyaca ünlü ekonomist, her iki ülkenin de dikkat etmesi gereken noktalara dikkat çekti. Sahip olunan enerji kaynaklarıyla alakalı kafalarda soru işareti olduğunu ifade etti. Hem Türkiye’nin hem de ABD’nin kömür ürettiğini ve aynı zamanda tükettiğini belirten Sachs, rasyonel düşünüldüğünde kömür kullanmayı bırakma kanısına varılacağını söyledi.
En büyük çevre problemlerinden biri olan hava kirliliğinin kömür yakılmasından kaynaklandığını savunan Sachs, yenilenebilir enerji kaynakları ile kullanımın azaltılabileceğini ifade etti. Ardından bütün ülkelerin sürdürülebilir kalkınma çerçevesinde gelecekte nasıl ilerleyeceğini planlaması gerektiğini açıkladı. Şu an ABD ve Çin’in birlikte hareket etmek yerine ayrışma eğiliminde olduğunu bildiren Sachs, iki ülke arasında rekabet olduğuna işaret etti.
Ülkelerin birlikte hareket etme konusunda eksik olduğunu savunan ekonomist, iş birliği yapmada ülkelerin birbirleri ile iletişime geçmediğini söyledi. Bu konuda beyin fırtınası yapılması gerektiğini ifade etti. Ardından Türkiye’nin iş birliği açısından hem jeopolitik hem de coğrafi konum yönüyle avantajlara sahip olduğunu ekledi.