Tokyo ve Seul arasındaki gerginlikler, Cuma günü Japonya Başbakanı Shinzo Abe’nin, ihracata yeni sınırlamalar getirmesi üzerine yoğunlaştı ki yeni kısıtlamaların Güney Kore’nin teknoloji sektörünü vurabileceği söylendi. Buna karşılık olarak bazı Koreliler, Japon mallarına boykot çağrısında bulundu.
Dünyanın en büyük iki ekonomisi geniş çaplı tarife savaşlarında takılıp kalmışken, Asya’nın iki dev ekonomisinin de kendi ticaret savaşlarını başlatmaya yakın olmaları dikkat çekti.
Eurasia Group direktörü Scott Seaman da Pazar günkü bildiride son yükselişin, Shinzo Abe ile Moon Jae-in’in G-20 Zirvesi’nde ilerleme kaydedememesinden kaynaklandığını dile getirdi.Seaman’a göre Japonya Başbakanı Shinzo Abe, özellikle de II. Dünya Savaşı sırasında Japon şirketler için çalışmaya zorlandığı iddia edilen Korelilere tazminat verilmesi hususundaki son Güney Kore mahkeme kararlarından rahatsız olmuş gibi görünüyordu. Bununla birlikte iki ülke arasındaki son gerilimler Güney Kore’den Japonya’ya 60 yıllık bir süredir devam eden kırgınlıklardan kaynaklanıyordu.
1910’dan 1945’e kadar Kore Yarımadası’nın Japon işgali sırasında, birçok Koreli kadın askeri genelevlerde seks köleliğine zorlanmıştı.Japonya 2015’te yapılan anlaşmanın bir parçası olarak kadınlardan özür dilemiş ve onlara yardım etmek için 1 milyar yen (yaklaşık 9,4 milyon dolar) fon sağlamıştı. Ancak Kore’deki savunucu gruplar ödeneği eleştirmiş ve Japonya’nın bu tür bir eylemin ikili ilişkilere zarar verebileceği konusunda uyarmasına rağmen Güney Kore hükümeti Cuma günü fonu kapatmıştı. Tokyo’nun Güney Kore ticaretine yaklaşımındaki değişiklikler uyarınca ise Japon ihracatçıların ülkeye bazı bireysel gönderiler yapabilmek için lisans başvurusu gerektiriyordu.
Bu çoğunlukla soğutucular, farmasötik ara ürünler, metal üretimi ve bazen yarı iletken hazırlıkları yapmak için kullanılan kimyasalların ihracatını içerecekti.Seaman da değişikliklerin söz konusu malların Japonya’dan Güney Kore’ye ihracatı zorlaştıracağını ve yavaşlatacağını öngördü. “Toplu lisanslar temel olarak üç yıllık gönderileri kapsayabilir. Buna karşılık bireysel gönderiler için ihracat lisansı başvurusunun tamamlanması, başarı garantisi olmadan 90 gün kadar sürebilir ki bu daha fazla belirsizlik ve potansiyel maliyetler yaratır” dedi.
Beyaz ülke kararına da değinen Seaman, mevcut 27 ülkeden oluşan grubun Japonya’nın sıkı ihracat kontrol rejimleri almayı ve bu konularda düzenli tartışmalar yapabileceğini düşündüğü ülkeleri kapsadığını belirtti.
Japonya’nın normalde en az iki yılda bir beyaz ülkelerle bu tür eşyaların ele alınmasını tartışmaya çalıştığını da ekledi.Seaman, Abe yönetimi tarafından uygulanan önlemlerin akıllı telefonlar ve yarı iletkenler gibi Güney Koreli teknoloji endüstrilerini hedeflediğini, bunun iki Asya gücünn vatandaşları arasında olumsuz tepkiler doğurabileceğini aktardı.
“Japonya ve Güney Kore arasındaki kötü duygulardaki ani bir artış, muhtemelen her iki ülkedeki insanların diğerinden yapılan ürünleri satın alma veya turist olarak ziyaret etme isteklerini zayıflatacak” diyen Seaman, ne Abe’nin ne de Moon’un gelecek seçimlerden önce zayıf görünmek istemeyeceklerine de vurgu yaptı. Gerginliklerin artmaya devam etmesi halinde de Kuzey Kore’yi ve diğer bölgesel tehditleri yönetme çabaları gibi ikili ekonomik ilişkiler dışındaki işbirliğinin zorlayıcı hale geleceğini öngördü.