
Bu görüş, pek çok uzman ve sektör yöneticisi tarafından paylaşılırken para birimine müdahale, İsviçre için yeni bir “manipülatör” etiketi tehdidi yaratıyor. Amerikan dolarının İsviçre frangı karşısındaki değerini yansıtan USD/CHF paritesi, bu ay yaklaşık yüzde 9 düşerken frank, 2008 mali krizinden bu yana en yüksek aylık kazancı elde etmeye ilerliyor.
Geçtiğimiz kafta dolara karşı Ocak 2015 sonrası en güçlü değerine ulaşan İsviçre frangı, Nisan ayında Euro’ya karşı da 2,6 yükselişle 10 yıldan uzun süredir gördüğü en güçlü seviyeye yaklaştı.
ABD Başkanı Donald Trump’ın ticaret politikası dalgalanmaları hakkındaki endişelerin teşvik ettiğibu yükseliş, enflasyonun zaten sıfıra yakın olduğu bir zamanda ithalat maliyetini düşürerek İsviçre Merkez Bankası’nın yüzde 0-2 enflasyon hedefini riske atıyor.
Ayrıca mallarını yurtdışında daha pahalı hale getirerek potansiyel olarak yüzde 31 ABD tarifeleriyle karşı karşıya kalan İsviçreli ihracatçılara da zarar veriyor.
Sanayi derneği Swissmem’in Başkan Yardımcısı Jean-Philippe Kohl, konuyla ilgili şöyle değerlendirmede bulundu:
“İsviçre frangının yükselişi, İsviçre endüstrisi için zehirli bir kokteylin son bileşenidir. Şirketler halihazırda yurtdışındaki zayıf talep, İsviçre’ye yönelik büyük Amerikan tarifeleri tehdidi ve Başkan Trump’ın ticaret politikasının neden olduğu belirsizlikle mücadele ediyor.”
Swissmem’in SNB’nin harekete geçmesini talep etmekten kaçındığını ancak merkez bankasının frangın yükselişini hafifletmek için yapacağı her türlü hamleyi memnuniyetle karşılayacağını ekledi.
Analistler, faiz indirimlerinden ziyade müdahalelerin muhtemelen İsviçre Merkez Bankası’nın en iyi aracı olduğunu, ana faiz oranının zaten yüzde 0,25 olduğunu ve daha da düşmesinin beklendiğini söylüyor.
Kurum bu ay para birimi manipülasyonuna girmediğini ve yalnızca fiyat istikrarını sağlamak için müdahale ettiğini belirtirken negatif oranlara geri dönebileceğini de paylaştı.
Dev reasürans şirketi Swiss Re’nin Makro Strateji Başkanı Patrick Saner, özellikle frankın gerçek efektif döviz kurunun 2015 sonrası zirvelere ulaşmasıyla birlikte müdahalenin muhtemel olduğunu savundu.
“Son İsviçre frangı rallisinin hızı ve büyüklüğü, özellikle 2 Nisan’dan bu yana, İsviçre Merkez Bankası’nın bunu müdahale için bir dönüm noktası olarak görme olasılığını önemli ölçüde artırıyor. Siyasi görüşler önemli olsa da fiyat istikrarı risk altındaysa müdahale muhtemel olmaya devam ediyor.” dedi.