Öğle tatilinizi nasıl geçiriyorsunuz? Yemek yemek dışında diyorum, bir şeyler yapıyor musunuz? Tabii bir de günlük iş yeri dedikoduları dışında! Neler yapıyorsunuz? Eminim çoğunuz bu soruya benzer cevaplar verecektir. “Öğle tatili işte ne olacak, yemek yiyip az biraz sohbet muhabbet dışında başka ne yapılabilir ki?” gibi cevaplar, haksız mıyım? Peki, o zaman şunu sorayım. Öğle tatilinizde yaptıklarınızın iş verimliliğinizi nasıl etkilediğini daha önce hiç düşündünüz mü? Bir ya da bir buçuk saatlik zaman diliminin, artık her ne ise kariyeriniz üzerinde nasıl etkileri olabileceği hakkında hiç kafa yordunuz mu? İsterseniz bu saatleri akıllıca kullanarak öğleden sonra üzerinize çöken miskinlikten kurtulabileceğinizi ve verimliliğiniz üzerinde gözle görülür bir fark yaratabileceğinizi söylesem, ne derdiniz?
Evet bugün, kariyerinde başarılı olmak isteyenler öğle tatilini nasıl geçirmeli, işte bu önemli konu üzerine konuşacağız. Bundan sonra edineceğiniz birkaç yeni ve yararlı alışkanlığın, öğleden sonra üzerinize çöken rehaveti nasıl yok ettiğini görecek ve şimdiye kadar öğle tatillerinizi boşa geçirdiğiniz için kendinize kızacaksınız. Neden mi bu kadar emin konuşuyorum? Çünkü aşağıdaki önerileri düzenli olarak uygularsanız, % 100 işe yarayacaklarını biliyorum. İsterseniz hemen başlayalım ve bu konudaki meramınızı bir an önce giderelim.
İşte verimliliğinizi arttırmak için öğle arasında yapmanız gerekenler:
Hafif Bir Şeyler Yemek!
Bunun hem sağlığınız hem görünümünüz (malum yaz geliyor, zaman fazla kilolardan kurtulmak zamanı) hem de öğleden sonraki veriminiz üzerinde etkili olacak bi röneri olduğunu söyleyerek konuya başlayayım. Yani daha önce öğle aranızda çeşit çeşit yemekler, fast foodlar, kebaplar, dönerler, üzerine bir de tatlılar yiyorsanız; bu alışkanlığınıza hemen son vermelisiniz. Ağır, yağlı ve baharatlı yiyecekler yerine sağlıklı çorbalar, sebze yemekleri ve salataları tercih etmelisiniz. Bu şekilde öğleden sonra üzerinize çökecek o ağırlıktan büyük oranda kurtulacağınızı rahatlıkla söyleyebilirim. Hatta isterseniz, yemeğinizi evinizden getirmeyi düşünebilirsiniz. Zira yemeğinizi evinizden getirdiğinizde bir taşla birden fazla kuş vurmuş olursunuz. Hem sağlıklı beslenmiş hem işteki veriminizi arttırmış hem büyük oranda tasarruf etmiş hem de sipariş verdikten sonra yemeğin gelmesini beklerken kaybedeceğiniz zamanın size kalmasını sağlamış olursunuz.
Hareket Etmek!
Yemeğinizi yedikten sonra geri kalan vaktinizde mesai arkadaşlarınızla dedikodu yapmak yerine dışarı çıkıp biraz hareket etmelisiniz. Kısa mesafeler de olsa yakınlarda bir yerlerde yürüyüş yapmalı, öğleden sonra üzerinize yayılacak miskinlikten bu şekilde kurtulmalısınız. Tabii, yürüyüş dedim diye ille de yürüyüş yapacaksınız diye bir kural olmadığını da bilmelisiniz. Eğer kıyafetleriniz başka sporlar yapmaya uygunsa, farklı şekillerde de hareket edebilirsiniz. Ne bileyim; mesela bisiklete binebilir, koşabilir hatta belki de favori şarkılarınız eşliğinde dans edebilirsiniz.
Kısacası, bir şekilde hareket edin de gerisi pek önemli değil. Ayrıca hareket etmenin ruh haliniz üzerinde de olumlu etki yaratacağını unutmamalısınız. Hareket ettikçe artan serotonin hormonu sayesinde içinize dolacak enerjiyi ve neşeyi açıkça fark edebileceksiniz. Özellikle de bütün gün masa başında çalışanların öğle tatillerinde mutlaka ama mutlaka hareket etmeleri gerektiğini bilmelisiniz. Çünkü onların bütün gün hareketsiz kalan kaslarını çalıştırmaları ve bedenlerini ister istemez girdikleri uyku modundan çekip çıkarmaları gerekmektedir.
Bir Şeyler Okumak, İzlemek ya da Dinlemek!
Yemeğinizi yerken ya da yürüyüş yaparken başka bir şeyler yapmaya da çalışın. Mesela; yemeğinizi beklerken dakikalarınızı boşa harcamayın. Takip ettiğiniz bir derginin sayfalarını karıştırın, kaldığınız yerden kitabınıza devam edin, canınız sıkkınsa eğlenceli videolar izleyin ya da ilginizi çeken konularla ilgili yeni bir şeyler öğrenin. Aynı şekilde yürüyüş yaparken kulaklıklarınızı takın ve modunuzu yükseltecek şarkılar dinleyin. Eğer stresli bir öğle öncesi yaşadıysanız, bu küçük öneri sayesinde kötü sabahınızın bütün etkilerini üzerinizden silip atabilirsiniz. Sonuçta, bu dediklerimin aynısını yapmak zorunda değilsiniz. Çünkü sizi neyin mutlu edeceğini, neyin kafanızı dağıtmasını sağlayacağını en iyi bilecek kişi sizsiniz. Ama bunları belirlerken zamanınızı akıllıca kullandığınızdan emin olun. Kısacası; öğle tatilinizin her dakikasını dolu dolu yaşamak için özen gösterin.
Minnettar Olduğunuz Şeyleri Düşünmek ve Yazmak!
Bunu her gün yapın. Yani öğle aranızın bir kısmını da kendinizi motive etmek için kullanın. Mesela; sağlıklı yemeğinizi yedikten sonra iş yerinizin yakınlarında olan bir parka, bir ağaç dibine ya da bir kafeteryaya oturdunuz. Hemen düşünmeye başlayın. Varlıkları için minnettar olduğunuz kişileri, mutlu olmanızı sağlayan önemli şeyleri düşünün. Mesela; çok lüks olmasa da başınızın üstünü örtecek bir eve sahip olduğunuz için, çalışıp çabalayıp borçlarınızı ödeyebileceğiniz için, sağlığınız için veya biraz sonra kalkıp gidecek bir işiniz olduğu için! Artık minnettar olduğunuz şeyler neler ise onlar için! İsterseniz bunları yazarak, motivasyonunuzu bir kat daha yükseltebilirsiniz. Öğleden sonraki saatlerinizde masanıza koyacağınız bu küçük, ama değerli not kağıdı sayesinde düşündüğünüzden daha şanslı bir insan olduğunuzu bilerek kendinizi işinize verebileceksiniz.
İşte bu öneriler sayesinde öğleden sonralarınızı uyuklayarak geçirmekten kurtulabilirsiniz. Sonuçta; bir ya da bir buçuk saati yemeğe ve dedikodu yapmaya vermektense, az önce konuştuklarımızı yapmak sizin için çok daha yararlı olacaktır. Emin olun, bu öğle tatili aktivitelerini alışkanlık haline getirdiğinizde iş verimliliğiniz gözle görülür derecede artacaktır. Sadece deneyin ve farkı hissetmeyi bekleyin!