
İş Bankası, X sosyal medya hesabı üzerinden sosyal medya üzerinden ortaya atılan iddialara ilişkin kapsamlı bir açıklama yaptı.
Yapılan açıklamada, bankanın kurucu intifa senetleri üzerinden Yüce Atatürk’ün vasiyetnamesinin ihlal edildiği belirtilirken vasiyet yararlanıcısı olan kurumların bilerek zarara uğratıldığı ve Bankanın hukuka aykırı davrandığı yönündeki maddi ve hukuki gerçeğe aykırı iddia ve söylemlere işaret edildi.
Söylemler üzerine hissedarların, müşterilerin, yerli ve yabancı yatırımcıların doğru olarak bilgilendirilmesi amacıyla işbu basın açıklamasının yapıldığı kaydedildi.
İş Bankası, Bankanın Esas Sözleşmesi’nin 22’inci maddesinde düzenlenmekte olan kurucu intifa senetlerinin hukuken pay senedi mahiyetinde olmayıp intifa senedi niteliğinde olduğunu belirtti. Kurucu intifa senetlerinin, hukuken sermayede herhangi bir payı temsil etmediği, sahibine genel kurula katılma hakkı, oy hakkı gibi pay sahipliği haklarını bahşetmediği, sadece mal varlıklar haklar sağladığı bildirildi.
Banka, kurucu intifa senedi edinen ve birlikte hareket ettiği düşünülen bir takım kimseler tarafından, kar dağıtımına ilişkin anılan Esas Sözleşme maddesine ve uygulanmasına ilişkin olarak bir takım spekülatif iddia ve itirazlar öne sürülmeye başlandığını, öne sürülen bu spekülatif iddia ve itirazların bu kişiler tarafından açılan haksız davalar ile yargıya taşındığını belirtti.
Birlikte hareket ettiği düşünülen davacıların, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün vasiyetnamesine yönelik yanıltıcı iddia ve haksız isnatlarda da bulunarak hemen hemen hepsinin aynı içerikte aynı dilekçeler ve taleplerle muhtelif hukuk davaları ikame ettiğini, yanı sıra suç duyurularında bulunduğu paylaşıldı.
İş Bankası, halen devam eden yargı süreçlerine kadar bugüne kadar verilmiş olan tüm kararların usul ve yasaya uygun olarak hali hazırda İş Bankası lehine olup hukuki süreçlerin tamamlandığını duyurdu.
Sosyal medya mecralarında son dönemde İş Bankası’nın itibar ve şöhretine kasteden, yatırımcıların karar ve davranışlarını etkilemeye yönelik spekülatif, aynı zamanda sermaye piyasası mevzuatı ve bankacılık mevzuatı tahtında da suç teşkil eden gerçek dışı beyan ve iddialara itibar edilmemesi gerektiği vurgulandı.