Ekonomistlere ve piyasa gözlemcilerine göre zorlu Brexit süreci boyunca İngiltere’de görülen siyasi ve ekonomik kimlik krizi, 2020’de Avrupa’nın en büyük ekonomisi olan Almanya’ya kayabilir.
Sonuçta Almanya’nın siyasi sistemi, Şansölye Angela Merkel’in Hıristiyan Demokratik Birliği, CDU’nun kardeş partisi Hristiyan Sosyal Birliği ve Sosyal Demokrat Parti’nin büyük koalisyonu ile bir istikrarsızlık döneminden geçiyor.
CDU parti lideri Annegret Kramp-Karrenbauer’in Aralık başlarında SPD’nin yeni sol kanat liderlik ekibinin çağrılarını reddetmesi sonrasında gerginlik yükselmiş, koalisyonun 2020’de hayatta kalması konusunu kuşku içinde bırakmıştı.
İstikrarsızlık, Alman siyasetinde aşırı sağcı popülist parti Almanya için Alternatif ve Yeşiller Partisi’ne artan destek ile daha geniş bir kutuplaşma tablosu ortasında geliyordu.Bir sonraki seçimin 2021’de yapılması bekleniyor ve Şansölye Merkel, görevde beşinci bir dönem aramayacağını zaten açıkladı. Kaldı ki Merkel’in Alman siyasetinden ayrılması, son yirmi yıldır kıtada sürekli bir siyasi figür olduğu için Almanya’nın yanı sıra Avrupa için de büyük bir değişim anlamına gelecek.
Gelişmeler üzerine görüş bildiren Martin Currie Investment Management portföy yöneticisi Michael Browne; “AB’deki siyasi bozulmanın merkezi İngiltere’den Almanya’ya taşınıyor olabilir” dedi.
Ayrıca Almanya’nın koalisyon hükümetinin çok uzun süre bir arada duracak gibi görünmediğini sözlerine ekledi.Bugün verdiği bir demeçte Michael Browne, inanılmaz bir politikacı olarak tanımladığı Merkel’in gidişinin, hükümetin bu noktada önerdiği politikalarının da gidişi olabileceğini aktardı. Ekonomik cephede başka bir belirsizlik kaynağı ile karşı karşıya olan Almanya 2019’da teknik resesyona girmekten ucu ucuna kaçınmıştı.
Bu da muhalefet milletvekillerini hükümeti teşvik önlemleri almaya ve kamu harcamalarını artırmaya çağırmaya yönlendirmişti.
Browne, burada Alman ekonomisinin önümüzdeki beş ila on yıl boyunca “büyük bir sorunla” karşı karşıya olduğunu dile getirerek otomobil endüstrisine işaret etti.
Browne, otomotiv endüstrisindeki değişikliklerin çalışanların üçte birinin işten atılacağı anlamına geldiğini öne sürdü. “Buraya gelen muazzam bir dönüşüm var ve onlar bunun için hazırlanmıyorlar. Ve bu, Almanya’daki büyük siyasi yorgunlukla birleştiğinde gerçekten büyük bir radikal değişim yaratacak.” dedi.