İngiltere’nin emlak piyasasının en uzun süredir devam eden barometresine göre konut fiyatları Ağustos’ta 2016’dan bu yana en büyük büyümesini görerek rekor seviyeye yükseldi.
Analiz şirketi IHS Markit tarafından yönetilen Halifax Konut Fiyat Endeksi, İngiltere’de konut fiyatlarının Ağustos ayında geçen yılın aynı ayına göre %5,2 arttığını tespit etti. Artış, 2016 sonundan bu yana fiyatlarda görülen en güçlü yıllık büyümeyi temsil etti.
Ortalama bir Birleşik Krallık evinin fiyatı 245,747 sterline ulaşırken bu kayıtlardaki fiyatların ilk kez 245 bin sterlini aşması oldu. Temmuz-Ağustos ayları arasında aylık %1,6 büyümeye işaret etti.
Aylık bazdaki büyüme Reuters anketinde ekonomistler tarafından tahmin edilen yüzde 1,5 büyümenin hafifçe üzerine çıktı.
Halifax Genel Müdürü Russel Galley, yaz aylarında koronavirüs kilitleme önlemleri hafifledikçe emlak piyasası faaliyetlerindeki artışın konut fiyatlarını yükselttiğini söyledi.“Bu, bastırılmış talebin serbest bırakılması, bazı alıcılar arasında daha büyük mülkler için güçlü bir istek ve tabii ki damga vergisine geçici indirim ile desteklendi” diyen Galley, kısa vadede bu olumlu faktörlerden desteğe rağmen mevcut fiyat enflasyonunun sürdürülmesinin pek olası görünmediğini ekledi.
Hükümetin ekonomik destek önlemleri sona erdikçe ve pandeminin işgücü piyasası üzerindeki etkisinin gerçek ölçeği ortaya çıktıkça İngiltere’nin makroekonomik tablosunun önümüzdeki birkaç ay içinde daha net hale geleceğini belirtti.
“Artan konut fiyatları, salgının hanehalkı gelirleri üzerindeki olumsuz etkisiyle tezat oluşturuyor ve çoğu ekonomi yorumcusu işsizliğin artmaya devam edeceğine inanıyor, orta vadede konut fiyatları üzerinde daha fazla aşağı yönlü baskı bekliyoruz.”
Tam da burada akıllara İngiltere Merkez Bankası Para Politikası Komitesi Üyesi Michael Saunders’ın yorumu geldi ki Saunders İngiltere’de işsizliğin hızla artacağı konusunda uyarıda bulunmuştu.
Geçtiğimiz hafta yaptığı bir açıklamada, ekonominin son birkaç ayda beklenenden daha hızlı toparlanmasının, büyük mali desteğin kilitleme önlemlerinin gevşemesi ve düşük enfeksiyon oranlarıyla denkleşmesinin sonucu olduğunu belirterek yeni eylemler gerektiğini savunmuştu.