Uluslararası Para Fonu (IMF), Perşembe günü yaptığı açıklamada, çoğu Asya merkez bankasının para politikasını daha da sıkılaştırması gerektiğini söyledi. Buna gerekçe olarak ise artan emtia fiyatları ve istikrarlı ABD faiz oranlarının etkisiyle para birimlerindeki değer kaybının enflasyonu hedeflerin üzerine çıkarması gösterildi.
kolayca yatırım yapın
IMF Asya ve Pasifik Departmanı Direktörü Krishna Srinivasan konuya dair bazı açıklamalarda bulundu.
Japonya ve Çin’in ekonomik toparlanmanın daha zayıf olduğu, gevşekliğin belli bir seviyede kaldığı ve enflasyonun diğer ülkelerde olduğu kadar keskin bir şekilde yükselmediği istisnalar olduğunu belirtti.
Srinivasan: Asya Para Birimleri Keskin Değer Kaybı Yaşadı
Birçok Asya para biriminin “dikkat çekici derecede keskin” değer kaybettiğini söyleyen Srinivasan bunun gerekçelerini de sıraladı.
ABD’nin uyguladığı parasal sıkılaştırma politikasının faiz oranlarındaki farklılıkların genişlemesine yol açmasına ve ülkeler için ithalat maliyetlerini artırmaya yardımcı olmasına dikkat çekti.
Daha Yüksek Enflasyon Uyarısı
Srinivasan, Washington’da düzenlenen IMF ve Dünya Bankası yıllık toplantıları sırasındaki bir basın toplantısında şu ifadeleri kullandı:
“Temel çizgimiz, enflasyonun 2022 sonuna kadar zirve yapması yönündedir. Ancak büyük döviz kuru değer kayıpları -özellikle küresel faiz oranları daha güçlü bir şekilde yükseliş gösterirse ve Asya’da daha hızlı para politikası sıkılaştırması gerektiriyorsa- daha yüksek enflasyona ve daha fazla kalıcılığa yol açabilir.”
Srinivasan, büyük para birimlerindeki değer kayıplarının ve artan faiz oranlarının da yüksek borcu olan Asya ülkelerinde finansal stresi tetikleyebileceğini söyledi:
“Asya şu anda en büyük tasarruf sahibi olmanın yanı sıra dünyanın en büyük borçlusu ve birçok ülke yüksek borç sıkıntısı riski altında.”
IMF’nin Asya ve Pasifik Departmanı Müdür Yardımcısı Sanjaya Panth ise verdiği demeçte, Asya’nın borcundaki artışın çoğunun Çin’de yoğunlaştığını, ancak diğer ekonomilerde de görüldüğünü söyledi.
Panth konuya dair şu ifadeleri kullandı:
“Bir tür piyasa stresi göz ardı edilemez. Ancak birçok ekonominin nispeten güçlü konumu bize rahatlık veriyor.”
Panth, bunun yanı sıra düşük dış borç seviyelerine, daha yüksek rezervlere ve esnek finansal sistemlere dikkat çekti.