Küresel finansal düzenleyiciler ve Uluslararası Para Fonu (IMF) tarafından hazırlanan rapor ile kripto varlıkların makroekonomik ve finansal istikrarı baltalamasını engelleyen önlemlerin koordine edilmesi adına bir yol haritası belirlendi.
G20’nin risk gözlemcisi Finansal İstikrar Kurulu ve IMF’in arkasında olduğu raporda, bu tür risklerin, bazı durumlarda mevcut yasalara uyulmaması nedeniyle daha da arttığı belirtildi.
Daha ucuz ve daha hızlı sınır ötesi ödemeler ve artan finansal kapsayıcılık gibi kripto varlıklardan elde edildiği iddia edilen faydaların birçoğunun henüz gerçekleşmemiş olduğuna dikkat çekildi.
“Küresel Finansal İstikrarı Tehdit Edebilir”
Belgede, “Kripto varlıkların yaygın olarak benimsenmesi para politikasının etkinliğini zayıflatabilir, sermaye akışı yönetimi önlemlerini atlatabilir, mali riskleri şiddetlendirebilir, reel ekonomiyi finanse etmek için mevcut kaynakları yönlendirebilir ve küresel finansal istikrarı tehdit edebilir.” ifadelerine yer verildi.
IMF ve G20 üyelerinin, Finansal İstikrar Kurulu ve küresel bir menkul kıymet düzenleyicileri grubu olan IOSCO’nun, kripto sektörünü düzenlemeye yönelik son tavsiyelerini uygulamaya koymaları için zaman çizelgelerinin belirlendiği ifade edildi.
Rapor, G20 Liderler Zirvesi’nde Gündeme Gelecek
9-10 Eylül tarihlerinde Yeni Delhi’de düzenlenecek G20 Liderler Zirvesi’nde ülke liderlerine sunulacak olan belgede, “Kripto varlıkların makroekonomik ve finansal istikrara yönelik risklerini ele almak için kripto varlıklara yönelik kapsamlı bir politika ve düzenleyici müdahale gereklidir” ifadelerine yer verildi.
Bazı yargı bölgelerinin, özellikle gelişmekte olan piyasalar ve gelişmekte olan ekonomilerin, belirli riskleri ele almak için küresel düzenleyici temelin ötesine geçen ek hedefli önlemler almak isteyebileceğine değinildi.
“Yaygın Kullanım, Küresel Ödemelerde Risk Yaratır”
FSB ve IMF, stablecoinlere ilişkin korkuları dile getirerek, bunların yaygın kullanımının küresel ödemelerde parçalanmaya yol açabileceğini de söyledi. Luna/Terra ekosisteminin 2022’deki çöküşünü, tek bir başarısızlığın piyasada nasıl zincirleme etkilere yol açabileceğinin bir örneği olarak gösterdi.