Uluslararası Para Fonu (IMF), Dünya Ekonomik Görünümü Nisan 2023 raporundan önce yaptığı yazılı açıklamada doğal faiz oranının politikaya yönelik etkileri, artan kamu borçlarıyla nasıl mücadele edileceği, jeoekonomik parçalanma ve doğrudan yabancı yatırımcı olmak üzere genel başlıkların ele alındığını belirtti.
Doğal faiz oranı için ekonomiyi ne canlandıran ne de daraltan reel bir faiz oranı tanımlaması yapılırken bunun maliye politikası için çok önemli olduğu vurgulandı. Genel olarak yapılan değerlendirmede mevcut yüksek enflasyon dönemi geçtikten sonra gelişmiş ekonomilerde faiz oranlarının pandemi öncesi seviyelere dönebileceği belirtildi.
Bir ekonomi üzerinde ideal olan enflasyona göre ABD’nin önümüzdeki yıllarda çok rahat bir şekilde yüzde 1 seviyesinin altına ineceği ifade edildi.
Dünya genelinde kamu borcunun gayri safi yurt içi hasılaya oranının Covid 19 pandemisi sırasında yükseldiği ve yüksek kalmaya da devam edeceği söylendi. Tüm dünyada reel faiz oranları artarken bunun politika yapıcılar üzerindeki zorluğunun da her geçen gün arttığını dikkat çekildi.
Düşük Faiz Kamu Borçlarıyla Mücadeleyi Kolaylaştıracak
“Artan kamu borçlarıyla nasıl mücadele edilir?” başlıklı bölümde ün ana sonuca ulaşıldı. İlk olarak yeterince zamanlanmış uygun şekilde tasarlanmış mali konsolidasyonların, borç oranlarını kalıcı bir şekilde düşürme olasılığının çok yüksek olduğu belirtildi.
İkinci sonuç, bir ülke borç sıkıntısı içinde olduğunda mevcut borcunu ödeme koşullarının yeniden müzakeresinin, mali konsolidasyonu ve ekonomik büyümeyi desteklemeye yönelik politikaların borç oranlarının düşürülmesinde önemli ve uzun süreli bir etkisi olabileceği oldu.
Üçüncü olarak ise ekonomik büyüme ve enflasyonun tarihsel olarak borç oranlarının düşürülmesine katkıda bulunduğu kaydedildi.
IMF, daha düşük faiz oranlarının, bazı ülkelerin yüksek kamu borçları ile başa çıkmasını kolaylaştırabileceğini savundu.
Küresel tedarik sıkıntıları, jeopolitik gerilimlerdeki artmanın ve jeoekonomik parçalanmanın risklerin odak sorunlar haline geldiği, bunların ise doğrudan yabancı yatırımcı çıkışlarının ekonomileri nasıl etkileyeceği konusunun incelenmesi gerekliliğini doğurduğu ifade edildi.