Uluslararası Para Fonu (IMF) Başkanı Kristalina Georgieva, Georgetown Üniversitesi’nde yaptığı konuşmada küresel ekonomide köklü bir değişim yaşandığını söyleyerek resesyon vurgusu yaptı.
Öngörülebilir, iş birliği içinde olan, düşük faiz oranları ve düşük enflasyon olan bir dünyadan daha kırılgan ve belirsizliğe sahip bir dünyaya geçiş yapıldığını belirtti.
Bunların yanında mevcut düzende yüksek ekonomik hareketlilik, jeopolitik çatışmalar ve yıkıcı doğal afetlerin de dünyayı daha kırılgan hale getirdiğini aktardı.
Her şeyden önce acil zorlukların ele alınması ve küresel ekonominin istikrara kavuşturulması gerektiğini dile getirdi.
Dünyanın En Büyük Ekonomileri Daralıyor
Yüksek enerji ve gıda fiyatlarına, sıkı finansal koşullara ve arz kısıtlamalarına dikkat çeken Georgieva, dünyanın en büyük ekonomilerinin tümünün yavaşladığını söyledi.
Avrupa Bölgesi’nin Rusya’dan gelen kısıtlamalar nedeniyle ciddi şekilde etkilendiğini, Çin’in ise pandemi ve emlak krizi sebebiyle derinleşen bir gerileme içinde olduğunu ifade etti.
Enflasyonun, tüketiciler üzerindeki etkisine değinerek Amerika Birleşik Devletleri’nde ivmenin yavaşladığını belirtti.
Gelecek Yıl için Büyümeyi Düşüreceğiz
Georgieva, “Büyüme tahminlerimizi üç kez düşürdük. Dünya Ekonomik Görünümü’nde göreceğiniz gibi gelecek yıl için büyümeyi düşüreceğiz.” ifadelerini kullandı.
Dünya ekonomisinin ortalama üçte birini oluşturan ülkelerin, bu yıl veya gelecek yıl en az iki çeyrek üst üste daralma yaşayacağını tahmin ettiklerini duyurdu. Büyüme olsa bile daralan reel gelirler ve yükselen fiyatlar sebebiyle bir durgunluk gibi hissedileceğini ifade etti.
4 Trilyon Dolarlık Küresel Üretim Kaybı
IMF Başkanı, 2022-2026 arasında ortalama olarak 4 trilyon dolarlık bir küresel üretim kaybı beklediklerini kaydetti. Bu rakamın Alman ekonomisinin büyüklüğüne denk olduğunu, dolayısıyla dünya ekonomisi için büyük bir gerileme olduğunu işaret etti.
Georgieva’dan Enflasyon Yorumu
Politika yapıcıların, ekonomiyi istikrara kavuşturabilmesi için önerilerde bulunan Georgieva, hedefin enflasyonu düşürme olarak devam etmesi gerektiğini belirtti.
Yeterince sıkılaşmamanın enflasyonun kalıcı hale gelmesine neden olabileceğini, bu durumun gelecek süreçte faiz oranlarının çok daha yüksek ve daha uzun süreli olmasını gerektireceğini dile getirdi.
İkinci öncelik olarak sorumlu maliye politikalarının uygulamaya konması gerektiğini kaydetti. Para politikası ile maliye politikasının çelişmemesi gerektiğini sözlerine ekledi.
Üçüncü önceliğin ise piyasaları ve gelişmekte olan ekonomileri desteklemek amacıyla ortak çaba göstermek olduğunu ifade etti.
