Dünyanın en iyi işletme okullarından biri olan IMD Business School’un yayınladığı yeni raporu, Avrupa ülkelerinin yetenekli çalışanları cezbetmek ve geliştirmek için dünyanın diğer bölgelerinden daha iyi bir iş çıkardığını ortaya koydu.
Dünya Yetenek Derecelendirmesi’nde İsviçre, eğitim ve öğretime yapılan yoğun yatırımlar, aynı zamanda uluslararası çalışanlar arasındaki çekicilik unsuru sayesinde beşinci kez ilk sırada yer alırken onu Danimarka, Norveç, Avusturya ve Hollanda takip etti. Altıncı sırada yer alan Kanada, ilk 10’a giren tek Avrupa dışı ülke olurken Kanada’nın arkasından Finlandiya, İsveç, Lüksemburg ve Almanya geldi.
Dünya Yetenek Derecelendirmesi raporunda en dikkat çekici noktalardan birisi ise ABD’nin 12., Avustralya’nın 14. ve Birleşik Krallık’ın da 23. sırada yer alması oldu.Sonuçta üçü de 63 ülkeyi yetenekleri geliştirme, kendine çekme ve elinde tutma becerilerine göre sıralayan listede üst seviyelerde yer almayı başaramadı. Öte yandan söz konusu raporda, Singapur yetenekli çalışanlar için Asya’nın en iyi ülkesi olarak 13. sırada gelirken Hong Kong 18. sırada yer aldı. Diğer dikkate değer Asya ülkeleri ise 39. sırada yer alan Çin, 45. sırada yer alan Endonezya ve 53. sırada yer alan Hindistan’dı.
İlgili haberlerde şirket yöneticileri ve dış verilerin birleşimiyle hazırlanan raporun, ülkeleri üç faktör üzerine ölçtüğü kaydedildi. Bu üç faktör; ulusal eğitim sisteminin yatırım ve gelişimi, ülkenin yabancı işçiler için çekiciliği (yaşam kalitesi, vergiler, yaşam maliyeti gibi) ve yeni istihdam olanakları yaratıp çalışanları eğitme becerisi olarak belirtildi. IMD Dünya Rekabetçilik Merkezi’nin direktörü Arturo Bris de rapora ilişkin sonuçların Avrupa’nın eğitim ve öğretim programlarına tarihi yatırımını yansıttığını dile getirdi.
Bunun özellikle de İsviçre için geçerli olduğunun üzerini çizdi. Öte yandan ayrı bir IMD çalışmasında dünyanın en rekabetçi ülkesi olarak belirtilen ABD’nin eğitim sisteminin yatırım ve verimliliği açısından geride kaldığı vurgulandı. Tüm bunların yanında, Avrupa’nın 2018 sıralamasını domine etmesine rağmen ilerleyen yıllarda bu durumun değişebileceği aktarıldı.
IMD direktörü Bris, işverenler ve çalışanlar yeni iş türlerine yöneldikçe, ülkelerin yalnızca bugünün işleri için değil yarının işleri için de faydalı bir ortam sağlamaları gerektiğini söyledi.
“Bugünün işlerini verecek bir eğitimden kaçınmalıyız, geleceğin işlerini sağlayacak eğitim sistemlerine ve yeteneklere bakmamız gerekiyor” diyen Bris bu bağlamda, kısa vade teknik beceriler gerektiren işlere odaklanılacağını ancak uzun vadede yaratıcılık ve inovasyona geçileceğini ifade etti. Dolayısıyla Bris, tarihsel olarak yaratıcı becerilere ve öğrenmeyi öğrenme yaklaşımına odaklanmış ABD ve Avrupa ülkelerinin iyi donanımlı olacağını öngördü.