Salgından büyük darbe alan ekonomiler arasında yer alan Hindistan için farklı yorumlar geliyor. Bazıları çok iyimserken bazıları Hindistan’ın Covid-19 krizinden toparlanmasının yıllar alacağını öne sürüyor.
kolayca yatırım yapın
Gelen son bir yoruma göre ise önümüzdeki 10 yılın kritik önemini vurguladı. ET’nin haberine göre yirmi yıllık stop-start ekonomik büyümesinin ardından Hindistan’ın uzun vadeli ekonomik serveti, 21. yüzyılın üçüncü on yılının, ekonominin kendisini orta gelirli bir ekonomik güç merkezine nasıl yükselteceğine bağlı.
Ekonomistlere göre önümüzdeki 10 yıl Hindistan’ın ekonomi tarihindeki en önemli yıl olabilir.Çünkü işler plana uygun giderse, Hindistan 2050’lerde bu üstünlüğünü kaybetmeden önce 2030’lar ve 2040’lar boyunca elverişli demografisinin meyvelerini alabilecek.
Motilal Oswal Financial Services’tan Nikhil Gupta ve Yaswi Agarwal bugün bir notta, “2020’lerin on yılı, kaybedilen ekonomik gücü yeniden kazanmak için tüm çabaların tek bir hedefe yönelik olduğu iyileştirici on yıl olarak görülebilir” dedi.
Bu iyileşme olmazsa, ekonominin her on yılda bir yavaşlayan ortalama büyüme ile emeklemeye devam edeceğini savunan ekonomistler, söz konusu stratejinin sorununu ortalama büyümenin her geçen on yılda kötüleşme olasılığının yükselmesi ve ayarlamaları kaçınılmaz hale getirmesi olarak tanımladılar.
Covid-19 salgınının ekonomiye geçmişte büyümeyi engelleyen uzun vadeli yapısal zorlukları düşünme, iç gözlem yapma ve bunlarla başa çıkma şansı verdiğini belirttiler.Sonuçta Hindistan’ın ekonomisi son yirmi yılda ortalama yüzde 7,7 oranında büyüdü ancak büyüme hiçbir zaman tek tip olmadı. Geçtiğimiz yirmi yılın her biri güçlü bir notla başladı ve orta yıllarda keskin bir şekilde toparlanmadan önce duraksadı, ancak sonlara doğru tekrar sendeledi.
Gupta ve Agarwal bunu uyuyan S-şekli büyüme yörüngesi ifadeleriyle nitelendirirken ekonominin finans sektörünün sağlığı, hükümetin bilançosu, istihdam ve kötüleşen hanehalkı tasarrufları gibi yapısal sorunları çözememesi durumunda yeni on yılda benzer bir modelin ortaya çıkabileceği konusunda uyardılar.
Hükümetin bilançosunun Covid-19 salgını tarafından tanınmayacak kadar zayıflamasıyla, hükümetin ekonomik büyüme konusundaki hamlesinin, önceki yirmi yılda olanlardan farklı olarak 2030’larda asgari düzeyde kalacağını öngördüler.
“Hükümetin Covid öncesi borç seviyelerine dönmesi 10-15 yıl alabilir. Bu, önümüzdeki yirmi yılın çoğunda hükümet harcamalarının 2010’daki on yıla karşı oldukça düşük kalacağı anlamına geliyor” dediler.