Koç Üniversitesi tarafından yürütülen Hanehalkı Enflasyon Beklenti Anketi açıklandı. Fiyat artışlarına ilişkin beklentide kayda değer düşüş görüldü. 15–19 Mart tarihleri arasında yapılan ankette, katılımcıların 12 ay ileriye dönük enflasyon beklentileri ortalama olarak yüzde 66 düzeyinde gerçekleşti. Bu oran, geçmiş 12 aydaki ortalama beklenti olan yüzde 75 seviyesine kıyasla 8 puanlık bir düşüşü işaretledi.
Yıl sonu enflasyon beklentisi yüzde 67 olurken raporda düşüşle ilgili, “Bu değişim, 2025 yılı içinde manşet enflasyonda yaklaşık 10 puanlık bir düşüş öngören profesyonel tahminlerle de tutarlıdır” ifadelerine yer verildi.
Ancak 19 Mart öncesinde yanıt veren katılımcıların cevapları incelendiğinde, 12 ay ileriye yönelik ortalama enflasyon beklentilerinin, TCMB’nin Mart ayı Sektörel Eğilimler Anketi’nde ölçümlenen hanehalkı beklentilerine yakın seviyelerde olduğu görülürken 19 Mart tarihinde toplanan yanıtlar önceki günlere kıyasla beklentilerde farklılaşmaya işaret etti.
Hanehalkı tasarruflarını nerede değerlendirecek?
Mart ayı anketinde katılımcılara, önümüzdeki 12 ay içinde tasarruflarını hangi araçlarla değerlendirmeyi planladıkları soruldu. En yüksek oran yüzde 29 ile “tasarruf yapacağımı düşünmüyorum” diyen grup oldu. Ardından yüzde 24 ile altın seçeneğini belirten geldi.
Yüzde 18’i döviz mevduatını tercih edeceğini ifade edereken TL cinsinden tasarruf araçlarına yönelim görece düşük kaldı.
“Bu durum, hanehalkının 12 ay ileriye yönelik enflasyon beklentilerinin ortalama mevduat faiz oranlarının üzerinde seyretmesiyle tutarlıdır ve reel getiri beklentilerinin tasarruf tercihleri üzerindeki etkisini yansıttığı düşünülmektedir.” ifadeleri kullanıldı.
Koç Üniversitesi Ekonomi Bölümü’nden Prof. Dr. Selva Demiralp, ankette yer alan söz konusu bölümle ilgili şöyle değerlendirmede bulundu:
“Bu ayki ankette katılımcılara önümüzdeki 12 aylık vadede tasarruf tercihlerini sorduk. Katılımcıların verdikleri cevaplar Dolarizasyon tercihinin halen oldukça baskın olduğunu gösteriyor. Bu durum, faiz indirimleri ya da stopaj artışı konusunu iki kere düşünmekte fayda olduğuna işaret.”
