Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın eski başekonomisti Hakan Kara, CNBC-e’ye yaptığı açıklamalarda, Türkiye ekonomisine dair önemli değerlendirmelerde bulundu.
Enflasyon dinamiklerinin tersine dönmeye başladığını belirten Kara, talepteki zayıflamanın etkisiyle enflasyonun daha düşük bir seviyeye inebileceğini ve bunun da Merkez Bankası’nın kur politikalarını rahatlatabileceğini ifade etti. Kara, bu durumda ek bir reel değerlenmeye ihtiyaç kalmayabileceğini vurguladı.
Kara, döviz açığındaki artışa ve tahvil ihraçlarına dikkat çekerek, özellikle yurt dışı tahvil ihracının kırılganlık yaratmaması için tedbir alınması gerektiğini belirtti.
Şirketlerin döviz borçlanma maliyetlerinin TL borçlanmaya göre daha düşük olduğunu, bu nedenle dış borçlanmaya yöneldiklerini açıkladı. Ancak, bu durumun dikkatle yönetilmesi gerektiğine işaret eden Kara, makro ihtiyati tedbirlerin devreye sokulması gerektiğini savundu.
Reel kurun yılın ilk aylarında hızla değer kazandığını, ancak bu temponun sürdürülemeyeceğini söyleyen Kara, ihracatçıların bu durumdan olumsuz etkilendiğini ve Merkez Bankası’nın bunu göz önünde bulunduracağını ifade etti. Enerji fiyatlarındaki düşüş ve talepteki zayıflama gibi unsurların, enflasyon üzerinde olumlu bir etki yapabileceğini sözlerine ekledi.