
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, dün Beyaz Saray’da gerçekleştirilen önemli görüşmelerde etkisini güçlü bir şekilde hissettirdi. Üstelik kendisi orada bulunmamasına karşın etkisinin zaman zaman odaya hakim olduğu görüldü.
Özellikle ABD Başkanı Donald Trump üzerinde Putin’in mevcut etkisini oraya koyan üç kritik an yaşandı.
Bunlardan birincisi Oval Ofis’te gerçekleşti. Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy’nin yanında oturan Trump, gazetecilere “Ateşkese ihtiyacınız olduğunu düşünmüyorum,” dedi.
Bu, Trump’ın barış konusundaki tutumunda şaşırtıcı değişimin açık bir göstergesi oldu. Son altı aydır önceliği ateşkes olan Trump, Alaska’da Putin ile görüştükten sonra aniden değişti.
Trump’ın artık savaşa Moskova’nın gözünden bakmaya başladığı, bu ifadelerle teyit edildi.
İkinci an ise formatla ilgiliydi. Trump, sevdiği tarz olan serbest sorulu-yanıtsız oturuma geri döndü. Alaska’da Putin’e soru sorulmadı. Burada Zelenskiy’nin seçeneği olmadığı belirtilirken, önceki görüşmelerden ders çıkarıp çıkarmadığını görmek için adeta soru bombardımanına tutuldu. Bu da Trump’ın Putin’e tanıdığı özel statünün başka bir göstergesi oldu.
Üçüncü an ise telefon görüşmesi oldu. Başta, Trump Kremlin lideriyle Avrupa liderleriyle görüşmesinden sonra konuşacağını söylemişti. Ama aslında görüşme sırasında oldu.
Yedi liderle yüz yüze toplantı, tek bir liderle yapılan telefon görüşmesi için bölündü. Sanki Trump devam etmeden önce Putin’e danışmak zorundaymış gibi algılandı.
Kağıdı Beyaz Saray sağlıyor, kalemi Kremlin tutuyor
Barış planının tüm detayları hâlâ bilinmiyor. Ama bunların hepsi taslağın Rusya tarafından çizildiğini kuvvetle düşündürüyor. Bu noktada da “kağıdı Beyaz Saray sağlıyor, kalemi Kremlin tutuyor” yorumları doğuyor.
Moskova’nın amacı, Trump’ı kendi yolunda tutmak: Önce anlaşma, sonra ateşkes. Çünkü savaş sürdüğü sürece hedeflerini garanti altına alacak daha fazla baskı gücüne sahip olduğuna inanıyor.
Ama Putin, Trump’ın kolay yönlendirilebilen biri olduğunun ve en son konuştuğu kişiye göre fikrini hızla değiştirebileceğinin farkında. Bu yüzden de Trump’ın sempatilerinin kaymaması ve kendi kırmızı çizgilerinin bozulmaması için Rusya, sesini sürekli duyurmaya çalışacak.