Evet, günümüzde pek çok gencin ev sahibi olmak için uğraştığını ve azımsanamayacak bir rakamın bunu başardığını biliyoruz. Malumunuz, kira ücretleri gerçekten el yakıyor. Gençler de doğal olarak o kadar yüksek kiralar ödemek yerine, kendi evlerine yatırım yapmaya yöneliyorlar. Nitekim bu şekilde en doğru kararı veriyorlar. Sonuçta; her ay ödenen kira bedellerinin kişiye hiçbir şekilde geri dönüşü yokken, bu para çöpe atılan paradan farksızken, konut için yapılan ödemeler kişinin her ay kendi evi için yatırım yapması anlamına geliyor! Mantıklı düşünen gençler de bu nedenle ödemelere erkenden başlıyor ve bir an önce ev sahibi olmak istiyorlar. Peki, bu kararı uygulamaya geçirirken sıklıkla yapılan hataları biliyor musunuz? Özellikle de gençlerin konut sahibi olurken sonradan pişmanlık yaşamaya fazlasıyla meyilli olduğunun farkında mısınız?
Tamam, bahsettiklerimizde hiçbir şekilde sıkıntı yok! İnsanların kira bedeli ödemek yerine kendi konutu için ödeme yapması çok daha mantıklı! Mantıklı mantıklı olmasına ama bu noktada gençler hataya düşebiliyorlar. Tecrübesizliklerinden, hayata bakış açılarından, coşkularından ya da aceleciliklerinden midir bilinmez, gençler ev satın alırken bariz hatalar yapıyorlar. Sonrasında da pişmanlık yaşıyor, belki de severek oturmayacakları evlerde uzun süre yaşamak zorunda kalıyorlar. İşte bu nedenle; konut sahibi olmak isteyen gençlerin dikkat etmesi gereken noktalar üzerinde durmak istedim. Böylelikle ev satın alırken hata yapan gençlerden biri olmaz, uzun yıllar boyunca yeni yaşam alanınızın keyfini sürebilirsiniz.
İşte gençlerin ev satın alırken sıklıkla yaptığı, sizinse dikkat etmeniz gereken bariz hatalar:
Kira Sözleşmesinin Bitmesini Beklememek!
Tamam, maddi açıdan kendinizi ev almaya hazır hissediyor olabilirsiniz. İstediğiniz işi bulmuş, belki sizin için doğru olan insanı bulup evlenmiş, kariyerinizde hedeflediğiniz noktaya ulaşmış, kısacası istediğiniz maddi hazırlığı yapmış olabilirsiniz. Ama ev satın almak için kolları sıvamadan önce, şu anda oturduğunuz evin kira sözleşmesini düşünmelisiniz. Çünkü pek çok genç, kira sözleşmesi mevzusunu unutarak, yok yere para ödemek durumunda kalıyor. Hatta bazen ev sahibiyle davalık bile olabiliyorlar. Tamam, bu konuda anlayışlı olan ev sahipleri de var ama siz işinizi riske atmamak için önceden konuşmanızı yapmalısınız. Sözleşmenizin bitmesine ne kadar süre kaldığına bakarak, ev sahibinin taşınma konusunda sorun çıkartıp çıkartmayacağından emin olmalısınız.
İncelemenizi Tavsiye Ederim: Ev Sahibi Olmak için Ne Yapmalı?
Evin Niteliğinden Çok Diğer Özelliklerine Bakmak!
Ev bakmaya başlayacaksınız ama bunun için nasıl bir yol izlemeniz gerektiğini biliyor musunuz? Yani ilgili internet sitelerine girecek ve satın alacağınız evi bulmak için karşınıza çıkan bütün seçeneklere bakacak mısınız? Tabii ki hayır! Bu noktada yapmanız gereken şey, satın almak istediğiniz evin niteliklerini bir bir belirlemek!
Yani kalemi kağıdı elinize almalısınız ve evin belirgin niteliklerini (fiyat aralığı, tipi, oda sayısı, banyo sayısı, katı, apartmanın yaşı, konumu, cephesi vs…) tek tek yazmalısınız. Çünkü pek çok genç, ev satın alırken heyecana kapılıp, evin sahip olduğu özelliklerden çok diğer özelliklerine bakmaktadır. Ne kadar popüler bir sitede ya da konumda olduğuna ne kadar lüks inşa edildiğine, civarında hangi sınıf insanın yoğunlukta olduğuna bakarak, ihtiyacının çok dışına çıkmaktadır. İşte siz bunu yapmamalısınız. Satın alacağınız evin cazibesine kapılıp, onu ev yapan asıl özelliklerini görmezden gelmemelisiniz.
Görünüşe Aldanıp Konumunu Umursamamak!
Yukarıda bundan bahsettiğimi biliyorum ama satın alınacak evin konumu fazlasıyla önem taşıdığından, mevzuya ayrıca değinmek istedim. Çünkü gençler ev satın alırken en çok konum hususunda hata yapıyor. Evi çok sevdikleri için konumunun kendilerine ne kadar uygun olduğunu görmezden geliyorlar.
Konutun; iş yerlerine, ailelerine, sürekli görüşülen insanlara, çocuklarının okullarına, gerekli diğer yerlere (hastane, alışveriş merkezi, süpermarket vs…) ne kadar yakın olduğunu pek düşünmüyorlar. Sonrasında da doğal olarak sıkıntı yaşıyorlar. İşe gidip-gelmek için her gün saatlerce yol çekiyor, ihtiyaçlarını karşılamak için hep araç kullanmak zorunda kalıyorlar. Bu da hem zaman kaybı yaşamalarına hem de gereksiz yere ulaşım masrafı yapmalarına yol açıyor. Yani gençler; satın alacağınız evin konumunun sizi pek çok farklı yönden etkileyeceği gerçeğini unutmamalısınız.
Konut Kredisi Kullanma Konusunda Hata Yapmak!
Gelelim, konu kredisi mevzusuna! Zira bu da gençlerin sıklıkla hata yaptığı mevzular arasında! Satın almak istediği evi bulan gençler, evi kaçırmamak ya da ona bir an önce sahip olmak için aceleci davranıyor. İlk gittiği bankadan (ki bu da genellikle maaş ya da sürekli çalışılan banka oluyor) kredi kullanmaya yöneliyor. Faiz oranlarını, vadeyi, taksit seçeneklerini, ekstra masrafları ve diğer ayrıntıları fazla düşünmeden hareket ediyor.
Bankaların faiz oranları arasında ne kadar farklılık olabilir ki diye düşünülse de çekilecek tutar yüksek rakamlar olacağı için uzun vadede oranlar arası farklılık büyük olabiliyor. İşte bu nedenle; konut kredisi kullanmadan önce detaylı araştırma yapmalısınız. Bankanın evin tam değerini verdiğinden emin olmalısınız. Size en uygun olanakları sunan kurumu tercih etmelisiniz. Hatta bunlardan önce aşağıdaki yazılara göz atabilirsiniz. Konut kredisi hakkında merak ettiklerinizi öğrenebilirsiniz.
Ödenebilecek Tutarın Çok Üzerine Çıkmak!
Gençlerin ev satın alma konusunda yaptığı hatalardan bir diğeri de bu! Yani hesapsızca davranmak! Kazancı ve giderleri tam olarak hesaplamadan, evin kredi tutarını rahatlıkla ödeyebileceğini düşünmek! Ya da üstünkörü hesaplamalarla, satın alabileceğinden çok daha yüksek rakamlarda evler satın almak! Neticede siz böyle hatalar yapmak istemiyor, evinizin taksitlerini düzenli ve rahat bir şekilde ödemek istiyorsanız, hesabınızı iyi yaptığınızdan emin olmalısınız.
Kredi kullanacaksanız taksit seçeneklerine doğru karar vermelisiniz. Vadeyi doğru ayarlamalısınız. Ödeme tutarını boyunuzu aşmayacak şekilde belirlemelisiniz ve tabii ki bütçenize en uygun fiyat aralıklarında olan evi tercih etmelisiniz. Yoksa 3 liralık bir ev yerine 5 liralık ultra lüks bir ev satın alıp maddi sıkıntı çekmenizin hiç ama hiçbir anlamı yok!
Evin Yalnızca Satın Alma Bedelini Düşünmek!
Bu konuda tecrübesiz olan ve yeteri kadar araştırma yapmayan gençlerin düştüğü hatalardan bir diğeri de evin yalnızca satın alma bedelini düşünmeleri! Daha açık söylemem gerekirse; konutun aidatı, yönetim giderleri, zorunlu tadilat masrafları, bahçe bakım ücretleri, kapıcı hizmetleri, abonelikler ve benzeri şeyler gençler tarafından çok düşünülmemektedir. Yani ev satın alan genç, her ay ödeyeceği kredi tutarının üzerine bu gibi ek masrafların bineceğini hesap etmemektedir. Mesela; evi için her ay 700 lira ödeyeceğini düşünen kişi 900 liralık ödemeyle karşılaşıyor ve doğal olarak sıkıntıya düşüyor. İşte bu nedenle; size evin satın alma bedelinin dışında karşılaşabileceğiniz masrafları da düşünmenizi öneriyorum. Sıfır ev demek ayrıca masraf anlamına geliyor.
Evi Sigortalatmamak!
Tamam, konut kredisi (mortgage) kullanarak ev sahibi olanlar bu konuda şanslı olabilir. Ama herkes konut kredisi çekerek ev satın almıyor ki! Kenarda parası olan, başka bir mülkünü satıp eline toplu para geçen ya da ailesinin desteğini arkasına alarak ev sahibi olan gençler de var. (Ev satmadan önce nelere dikkat etmeli hakkında bilgi almak için burayı tıklayın.)
İşte bu yüzden, ev sigortası yaptırmaktan ayrıca bahsetmek istedim. Çünkü pek çok kişi evi sigortalatma hususunda umursamaz davranmaktadır. Özellikle de “nasıl olsa güvenli bir site, bina zaten yeni ne olabilir ki” şeklinde düşünen gençler, herhangi bir aksilikle karşılaştığında büyük maddi zararlara girmektedir. Anlayacağınız; hayatınızın en büyük yatırımı olacak mekana biraz daha önem vermelisiniz ve 3-5 kuruşun hesabını yaparken kendinizi binlerce liralık masraflar yapmak zorunda bırakmamalısınız.
İlginizi Çekebilir: Bireysel İhtiyaç Kredisi Nedir? Şartları Nelerdir?
Uzman Görüşünden Faydalanmamak!
Tamam, ev satın almak için gereken şartlara sahipsiniz ama bu konuda ne kadar deneyimlisiniz? Sonuçta; büyük ihtimalle hayatınızdaki en yüklü ödemeyi yapacak ya da en büyük borca gireceksiniz. Yani bu büyük adımı tek başınıza atmak sizce ne kadar mantıklı olabilir diye soruyorum? Daha açık anlatmam gerekirse; ev satın aldığınızda onu geri vermek gibi şansınız falan olmayacak. Ya da pişman olduğunuzda kendinizi “evet, kötü bir tercih yapmışım ama çok da önemli değil” gibi sözlerle teselli falan edemeyeceksiniz. Neticede aldığınız şey bir kazak ya da pantolon değil! Koca bir ömrü geçireceğiniz mekan için ödeme yapacak, bunun için binlerce liralık borçlar altına imza atacaksınız.
Uzun lafın kısası; ev satın alma konusunda hata yapmak istemeyen gençlerin bir emlak danışmanına ya da aynı alanda uzman olan kişilere danışmalarını öneriyorum. Çünkü onlar merak ettiğiniz bütün konularda sizi doğru şekilde aydınlatabilecek, kaba tabirle kazıklanmamanız daha da kötüsü dolandırılmamanız için gereken bütün önlemleri alacaklardır.
işlem yapmak için
GCM Yatırım
yanınızda!
Paratic Haber
Paratic Piyasalar
